Okuduğunuz kurgu hayal ürünü olmakla birlikte, gerçeklikle hiçbir alakası yoktur.
Merhaba sevgili Okur,
Okumaya başladığınız tarihi buraya bırakırmısınız?
❄️❄️
Zifiri bir karanlıkla boğuşuyorum. Bağırıp çağırıyorum , sesimi duyan yok. Dıştan bakarsan gülen, eğlenen, deli dolu, çılgınlığıyla dünyaya kafa tutan biri. İç dünyam da ise işler karışık. Karanlık ve soğuk bir harabe olmuş ruhum. Dışımdan söyleyemediğim kırgınlıklarla dolu.
Ben Emira Soykıran hayatımın baş rolüyüm kendime göre. Başkalarına gelirsek görmediğim için acınacak gereksiz ve yardıma muhtaç birisi.
Ama bilmezlerki görmemek engel değil, tam aksine engel bizi dışlamaya çalışıp öteleştirenlerin zihninde.
Sonuçta böyle olmayı kimse bile isteye istemezdi.
Biz görmeyenlerin en iyi yaptığı şey, karanlığı yönetebilmektir. Ve ben bunu fazlasıyla başarabilenler arasındayım. Görmemek hiç bir zaman bana engel değildi. Hayallerimden asla kopmadım, tam aksine sımsıkı sarıldım. Görmemeyi engel olarak görenler ve bana acımaya kalkanlar her zaman karşısında o kadar güçlü birini buldular ki şaşkınlık içinde kaldılar.
Benim dünyam karanlık, ama aksiyonun zirve yaptığı bir karanlık.
Benim hikayemin başlangıç noktası Umay' la tanışıp kardeş olmamız ve bir gün ajan olsak diye kurduğumuz hayellerdi. Gülerek konuşup dalga geçtiğimiz şeylerin gerçek olabileceğini ikimizde asla düşünemezdik."Emira düşünsene, ajan olmuşuz, kardeşimiz gibi olmuş ekibimizde olursa dünyayı sikeriz kızımm." Küfür ederken o kadar komik çıkmıştıki ses tonu kıkırdamama engel olamadım.
"Anca gül sen bende ajan olup başka dişi kurt bulurum"
Ağızıma elimi bastırarak gülüşümü durdurmaya çabaladım. Umay kolay kolay küfür etmezdi. Anlattığı olayın heyecanına kapılmıştı.
"Tamam gülmüyorum ama bu imkansızla eşdeğer biliyorsun. Yoksa çok isterdim hem görmediğim için benim ajan olabileceğimi düşünmeyecek olan düşmanların arasına kolayca sızardım. Hayali bile süper."
Gerçekten de böyle düşünüyordum. Çünkü bu benim çok istediğim bir hayaldi ve şu anki durumumdan dolayı hayal gibi kalacaktı.
Aramızda sessizlik oluşmuşken "Kalkalım mı artık?" Diyen Umay'ın dümdüz duygusuz çıkan sesi panik yapmama yeterdi. Çünkü genelde ya duygularını sakladığında, ya da tehlikeli durumlarda düz ses tonunu tercih eder soğukkanlı olurdu.
Birşeyler içmeye Irmak kafeye gelmiş, iki tane kahve sipariş etmiş, ve o arada konuşurken kalkalım demişti. daha siparişler bile gelmeden.
Önüme düşen saçımı kulağımın arkasına iterek duygusuz çıkartmaya çalıştığım ses tonumla "olur hem evde misafirler var ." diyerek kalktım. Aceleci bir tavırla beni dışarı çıkarmasına kaşlarımı çatarak sessiz kaldım.Kafeden biraz uzaklaştığımızda Umay'ın kolundan çıkıp olduğum yerde durdum. Bu benim dilimde artık konuş demekti. "Biraz daha uzaklaşsak çünkü tehlikede olabiliriz. Yada başka bir şey bilemiyorum sıkıntıyla alıp verdiği nefes sesleri bile endişelenmeme yeterdi.
"Bak bu yaptığın anca panik olmamı sağlar. O yüzden o kafede ne olduysa anlatmalısın bana." Derken stresle sağ ayağımla yerde ritim tutuyordum. Umay normalde böyle davranmazdı. Beni panikletmiş ve korkutmuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/244863255-288-k334444.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Hükümdarı
Hành độngYetişkin içerik vardır. *** Görmediğim için kimse benim ajan olduğumu düşünmezdi. İşte adamın umudu olan kelimeler tam olarak buydu. Bolca düşmanlar, bolca aksiyon görmeyen bir kızdan ajan olurmuydu. Gelin hep birlikte okuyalım