Karanlığın Hükümdarı

11.BÖLÜM

Bu siyahlığın içindeki beyaz olduğumu fark ettirmemem gerekliydi. Hayatımın en büyük oyununda tam olarak sahne alacaktım bu gün. Perdeler oyunbaz güçlü bir kız için aralanacak ve zehirin sonu ilmek ilmek işlenerek yazılacak. Masumiyet kaybolmasın insanlar can vermesin diye gerekirse içimdeki masum ruhu öldürür kalbimi kendi ellerimle sökerim. Bunu yapabilecek güçte ve delilikte karekterimin olması benim suçum değil.

Topuklu ayakkabılarımın üstünde dikleşirken kalın kıpkırmızı dudaklarıma şuh bir gülüş yerleştirdim. Hazır olduğumu tüm ruhumda hissederken sağlam adımlarla ilerleyerek Zehir'in içinde bulunduğu masanın önünde durdum.

İki tane oturan kıza iğrenircesine bakarak Umay'ın arkamda durmasıyla oyuncu bir ses tonuyla dikatlerini çektim.

"Merhaba sizin gibi zeki ve seksi erkeklerin basit kızlarla oynaması beni şaşırttı. Çünkü bu masadakilerin güçlü ve gizemli bir aurası varken daha iyi kişilerle oynamanızı beklerdim." Yüzüme kendinden emin ve hafif alaycı bir tebessüm yerleştirdim.

Masadaki beş erkeğin dikkati bana ve arkamdaki Umay'a yöneldi. Aralarında 22 yaşında gibi görünen çocuk bedenlerimizi süzerek sertçe yutkunarak elinde tuttuğu viskiden koca bi yudumu midesine yolladı.

"Kendinden bu kadar emin konuştuğuna göre bi fikrin var." İçtiği viskiyi masaya bırakırken bakmadan düz bi tonda konuşmuştu. Zehir tamamen sessiz kalarak rahatsız edici bakışlarla Umay'la bana bakıyordu. Duruşumu hiç bozmadan elimi masaya yaslayarak hafifce öne eğildim. Göğüs dekoltesi verdiğimin farkındayken bunu oldukça doğal yapmıştım. "Elbette bir fikrim var ama bana bakarak konuşmanızı tercih ederim. Yoksa ciddiye alamıyorum sizi bayım."

Bu kendinden emin hallerim ve dış görünümümün Zehir'in dikkatini biraz olsun çekmesini umut ediyordum.

Birisi esmer biriside sarışın olan iki kız söylediğim laflara sinir olmuştu. Ayağa kalkarak karşımda durdular. Bu atağa içten sevinirken dıştan hayırdır dercesine yüzlerine bakarak kışkırtıyordum. Umay yanıma geçerek benim gibi dik dik bakmaya başladı. Esmer olan dayanamayıp kırmızı rujla kapladığı dudaklarını büzerek sessizliği bozdu.

"Kör bir kızın tanımadığı kişilere bulaşması ne acı." Yüzündeki sinir edici gülüşe karşın bende alayla baştan aşağıya onu süzdüm. Göğüslerinin altında biten askılı beyaz büstiyeri, kalçalarını zor kapatan kot şortuyla fahişeyim diye bağırıyordu. Sarışın olanında bir farkı yoktu. Tek fark büstiyerin altına kot şort yerine mini etek giyerek fileli çoraplarla tamamlamış olmasıydı.

Esmer kıza bir kaç adım atarak dibine girdim. Siyah düz saç tutamını parmağıma dolamaya başladım. Ne yapacağımı merak ettiği için hareketlerimi takip ederek sessiz kalıyordu. Dudaklarımın alayla kıvrılmasına izin verdim. Masadakilerin dikkatinin tamamıyla bizde olmasını kullanarak normalden daha yüksek bir ses kullanmaya dikkat ettim.

"En azından sizin gibi fahişe değilim. Görmüyor olabilirim ama ben gücümü kendimden alıyorum. Peki sen nereden alıyorsun bu gücü?" Konuşmasına izin vermeden iki adım geri çekilip Zehir'in sandalyesinin hizasında durup sözlerime devam ettim.

"Dur buldum" diyerek elimi havada şıklattım. Bu halime iyice sinir olurken son darbeyi vurdum. "Söylesene her gün yattığın seni zevkleri için siken adamlarmı yoksa onlardan aldığın paralarmı hangisi?"

Esmer kız gözlerinden alev çıkartırken üstüme yürüyüp sertçe tokat attı "öldürürüm kızım seni. O lafları ağzına alamayacak hale getiririm."

Tokat atmasına bile kendi çıkarlarım için izin vermişken korkmam beklenemezdi. Umay yanıma gelmek ister gibi çabalarken sarışın kız onu oyalıyor daha doğrusu oyaladığını zannediyordu. Umay'ın sarışına yumruk atmasıyla gözlerimi onlardan çektim.