Okuduğunuz kurgu tamamen hayal ürünü olmakla birlikte, gerçeklikle hiçbir alakası yoktur.
Yağızla olan konuşmamızın sonunda Asel beni eve kadar bırakmıştı. Neşeli ve konuşkan birisine benziyordu. Aileme Umay'la gezerken kendimizi kaptırdığımızı ve telefonu sessizde unuttuğumu söylemiştim.
Zaten istesem de gerçekleri anlatamazdım tehlikeliydi. Deryayla evlerimiz yakın olduğu için okula beraber gidip geliyordum. Ders saatlerimiz aynıydı ikimizde psikoloji bölümü ikinci sınıf öğrencisiydik. Umay kadar olmasada yakın arkadaşımdı. Liseden beri tanışıyorduk. Birde aynı üniversite olunca daha çok yakınlaşmıştık.
Deli dolu her türlü çılgınlığı yapabileceğiniz birinin olması güzeldi.
Odamın balkonuna çıkarak ilk olarak Umay'ı aradım."Ne oldu birşeymi oldu."
"Bi alo deseydin keşke dişi kurdum"
"Ne yapıyım. Normalde önemliyse ararsın yoksa mesaj atarsın."
Beni bu kadar tanıması bazen iyi değildi. Gözümün önüne gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırarak derin bir nefes çektim içime.
"Umay telefonda anlatamam ama bugün mutlaka buluşmamız lazım."
Hafif bir duraksamadan sonra
"Tamam ben bir saate kadar evin orada olurum ararım çıkarsın o zaman."
"Tamam görüşürüz." Telefonu kapatıp bu defa da Derya'yı aradım.
Hemen açarak neşeli ses tonuyla resmen cıvıldamıştı.
"Merhaba bebek 10 dakikaya çıkarım geçeriz okula."
Balkon demirlerine yaslanarak yere çöktüm.
"Ben de onu demek için aramıştım. Güzellik bugün gelemeyeceğim Umay'la gezeceğiz bizimkiler seni ararsa idare et olurmu?"
"Olur canım benim için sorun değil iyi gezmeler size."
Böyle durumlarda birbirimizi ailelerimize karşı idare ederdik.
"Tamam canım yarın görüşürüz hadi öptüm."
"Bende"
Ayağa kalkarak telefonumu arka cebime sıkıştırdım. Şimdi sırada her zamanki gibi okula gidiyor gibi hazırlanıp çıkmak kalmıştı. İçimde engel olamadığım bir endişe büyümekteydi.
Umay 'Ben geldim' diye mesaj atmıştı. Üstüme deri ceketimi giyerek "Anne ben çıktım dediğim gibi Derya ile proje ödevini yapmak için bir yerlere gidebiliriz. Geç kalırsam telaşlanma."
"Tamamdır bebeğim ama telefonun dünki gibi sessizde kalmasın. Dikkat et aradığımda ulaşabileyim sana." eğilip topuklu botlarımı giydikten sonra "Tamam anneciğim" deyip sarıldıktan sonra çıkmıştım.
Binadan çıkar çıkmaz Umay hemen yanıma gelerek koluma girmişti.
"Ne oldu hemen anlat bana, telefonda anlatamayacağın kadar önemli olan konu ne? Dün olan şeylerle mi alakalı?"
"Evet dişi kurdum aynen öyle, dün olanlarla alakalı. Irmak kafeye gitmemiz lazım. Sana her şeyi anlatacağım sakin olmalısın ama."
"ya nasıl sakin olabilirim dün yanına mı geldiler? Bir şey mi oldu? Neden şu an bana söylüyorsun ya sana bir şey olsaydı Emira"
Vücudu kaskatı kesilmişti
"tamam sakin ol bir şey olduğu yok. Kafeye gitmeden önce sana anlatmalıyım sakin ve insanların az bulunduğu bir yere gidelim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Hükümdarı
AcciónYetişkin içerik vardır. *** Görmediğim için kimse benim ajan olduğumu düşünmezdi. İşte adamın umudu olan kelimeler tam olarak buydu. Bolca düşmanlar, bolca aksiyon görmeyen bir kızdan ajan olurmuydu. Gelin hep birlikte okuyalım