12.

1.5K 121 62
                                    

3 gün sonra yazardan
Kerem Serkanlar da kalmaya devam ediyordu. Sude ise hastaneden çıkmış ona verilen misafir evinde kalıyordu. Mevsim Sudeye yardım etmek için onun yanında kalıyordu. Ceyhun ve Ekine gelirsek onlarda  üçüncü gün kendilerine geldiler.

Ceyhun üçüncü günün sabahı gözünü göğüsünde yatan omegası ile açtı. Gülümseyerek kafasını yavaşça öptü. Ekine dönerek ona sarıldı. Ekinin kokusunu çekip burnunu Ekinin saçlarına sürtü. Ceyhun huzurlu hissediyordu. Ekin bir şeyler mırıldandı ve Ceyhuna sarıldı. Ceyhun Ekinin kokusu ile tekrar uykuya daldı.

Kerem ise Caner ve Serkanın arasında uyandı. Bir kolunda Serkan diğer kolunda Caner yatıyordu. İkisine de gülümseyerek baktı ama kolları uyuşmaya başladığı için yüzünü buruşturdu. Evet mutluydu ama şehire dönünce olucaklardan korkuyordu. Kollarını yavaşça kendine çekti ve yataktan olabildikçe sessizce çıktı.

Kerem odadan çıktı sessizce. Mutfağa giderek kahvaltı hazırlamaya başladı. Tabi bir yandan kahvaltı hazırlıyor diğer yandan da şehirde neler olabilir diye düşünüyordu. Olumlu düşünmeye çalışıyordu ama aklı hep kötü düşünceler ile doluydu. Beline sarılan Serkanla yerinden zıpladı. Elini kalbine götürüp arkasına döndü.

" çok korktum ya " dedi.

" özür dilerim korkutmak istemedim " dedi Serkan ona sarılırken.

Serkan hissetmişti Keremin kötü olduğunu. Aklından geçenleri anlamaya çalışmıştı ama  Kerem çok şey düşündüğü için tam anlayamıyordu.

" önemli değil hadi Caneri kaldır da kahvaltı yapalım " dedi Kerem.

" tamam " dedi Serkan.

Serkan Canerin odasına giderken Kerem masaya son dokunuşları yapıyordu.

Ekin'den
Sabah burnuma gelen sert koku ile uyandım. Gözlerimi yavaşça açtım. Belimde bir şey hareket edince yorganı yavaşça kaldırıp baktım. Belimde benim elimde büyük ve damarlı olan eli görünce hemen yorganı kapatım- kesinlikle çıplak olmamızla bir ilgisi yok- Kafamı yanımda yatan Alfama çevirdim.

Alfamın bana baktığını fark edince utandım ve yorganı kafama kadar çektim. Gülme sesi gelince daha da utandığımı hissetim. Alfamın eli hala belimdeydi. Ellerini belime daha iyi yerleştirdi ve beni yorganın altından kendine çekti.

" Ekin bana bakar mısın ? " Dediğini duydum.

Yorganı sadece gözlerim görükücek şekilde çektim aşağa. Bana gülümseyerek baktığını gördüm.

" sen benden mi utanıyorsun ? " Dedi saçlarımı öperken.

" hıhı " dedim.

" utanma benden " dedi ve yorganı belime kadar indirdi.

Yorganı yukarı çekmek için hareketlendim ama arkamda bir acı hissedince gözlerim doldu.

" hey ne oldu ? Canın mı yandı yoksa ? " Dedi.

Sorduğu sorular nedeniyle utanmıştım. Kafamı salladım ve onu onayladım. Ceyhun yataktan kalkıp üstüne bir şeyler geçirdi. Beni de yorgan'a dolayıp kucağına aldı ve banyoya götürdü. Beni küvetin kenarına oturmamı sağladı ve suyu ayarlamaya başladı.

O suyu ayarlarken bende çaktırmadan Ceyhuna bakıyordum. Evet utanıyordum ama fırsatı kaçırmamak lazım. Altında baksırı vardı. Üstünde hiçbir şey yoktu. Kaslı yapısı insanın ağzını sulandırıyordu.

Suyu kapatıp bana dönünce gözlerimizi birleştirdim. Bana yaklaştı ve yanağımdan öptü.

" hadi gel seni yıkıyalım " dedi.

Kütüphane ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin