episode 9

1.9K 196 279
                                    

Güzel yorumlarınızı bekliyorum.

Umarım keyifle okursunuz.

---

Duyduğum flash sesi ile hemen yerimden hoplarken, koltukta oturur biçime geldim. Ağzım şaşkınlıkla açılırken, ne yapacağımı bilemedim. Annem...

Annem ikimizi bu şekilde gördü...

Annem bizi gördü...

Annem... biz... annem?

Annem fotoğrafımızı çekti?

Annem sırıtıyor...

Jungkook, ben... annem, fotoğraf...?

Aman Tanrım! 

Annem güzelce sırıtırken yutkunamadım bile. O akşam gelmeyecek miydi ya? ''G-günaydın anne.'' dedim kekelediğim için kendime beddualar okuyordum.

Güldü. ''Sana da güzel kızım.'' Jungkook yavaş yavaş soluk alırken, hala uyuyordu. Ayaklandım ve üzerimi düzelttim. ''Anne bak açıklayabilirim, uyuyakalmışız. Sadece televizyon izliyorduk.''

''Neyi açıklayacaksın kızım? Beraber güzelce uyumuşsunuz işte.'' Yalandan mı yapıyor yoksa gerçek mi? Zorla gülümsedim. ''Saat kaç?''

Kolunda ki saate baktı. ''9'a geliyor kızım.'' Gözü sürekli Jungkook'a kayıyordu, biz bu daracık alanda burun buruna uyuduk ve annem bunu gerçekten normal mi karşılıyor? Tanrım, kesinlikle yanlış anladı.

Gülümsedi. ''Açsındır sen, Jungkook'u da uyandır da yemek yiyelim.'' Tamam, anlamında kafamı salladığımda ardından ekleme yaptı. ''Hep beraber.'' Bu sözcüklere baskı uygularken dudağımı dişledim. Dudaklarımı büzdüğümde, gözlerimde onlarla beraber kısıldı. Onun omzunu dürtükledim. ''Jungkook.'' Annem mutfağa gitmişti.

Uyurken bebek gibi görünüyordu, Tanrım şu surata bakar mısınız? Dudaklarını araladı ancak konuşmadı. Dizlerimin üstünde eğildim, omzunu tekrar tekrar dürtükledim. Bağırarak yada üzerine su dökerek uyandırabilirdim ancak gönlüm el vermiyor işte.

''Pışt, Jungkook!'' Az önce bana arkası dönükken, şimdi bana doğru dönmüştü. Elini başının altına koyduğunda dudağımı dişledim. Fazla tatlıydı, mıncırsam mı? Elimi yanaklarına götürürken durdum. Annem vardı, olmaz.

Elimi geri çektiğimde omzuna koydum. ''Kalksana be.'' Yerinde gerildi. ''5 dakika daha anne!'' Kıkırdadım. ''Ben bilirim o beş dakikaları, beş dakika dersin beş yıl uyursun sen. O kapasiteye sahipsin yani. Yoongi'yi de geçersin bu gidişle.'' Dediklerimi duymuş olacak ki çaktırmadan gözleri kapalı şekilde gülümsemeye çalıştı.

Oturduğum yerden kalktım ve kolundan çektim. ''Kalk artık, bak annem bizi gördü zaten. Her şeyi yanlış anladı!'' Yavaşça yerinde doğrulurken tek gözü açıktı. Gözlerini ufaladığında bana döndü. ''Yanlış anladı? Neyi?''

Tek kaşımı kaldırdığımda sırıttı, bilerek yapıyordu. ''Ben ciddiyim, boşuna sırıtma. Hatta fotoğrafımızı bile çekti, annem ikimizi shipliyor lanet olsun.'' Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığında kollarımı birbirine bağladım.

Ofladım. ''Annem kahvaltı hazırlıyor, mutfağa geç.'' Yastığa yeniden kafasını koyduğunda bağırdım. ''Jungkook mutfağa geç dedim ama.'' Annem sesimizi duymuş olacak ki çağırdı. ''Jungkook çabuk buraya gel kerata.'' Jungkook yutkundu. Ayaklandığında sanırım elini yüzünü yıkamaya gidiyordu.

''Beni yer mi?'' Omuz silktim. ''Umrumda değil. Burada efor tüketiyorum seni uyandırmak için, sen dalga geçiyorsun.'' Gülmeye devam ettiğinde, güldüm. ''Gülme Kook!'' 

More than a friend | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin