episode 18

1.4K 174 421
                                    

Satır arası yorum gelmezse keserim kendimi. :"

İyi okumalar, iyi okuyun HŞOFDSŞOIAFHSIOADJOPW. Neyse ciddi olmalıyım, yazmaya başlayalım bakalım. Ne çıkacak bende merak ediyorum jıofdsjoıjpoowp. Tamam ciddiyim.

İlk önce idrak edemedim, şaşkınlıkla yüzüne baktım sadece. 'Dalga falan mı geçiyor acaba?' diye düşündüm, sırıtması ve de rahat davranması düşüncelerimi çizip geçiyordu. Okumuştu. Günlüğü açıp, okumuştu yani. Hayır ya, olmaz.

"Olmaz." dedim kendi kendime afallamışken. Gözlerim irileşirken arkamı döndüm ve koşmak adına adımımı attım, kolumdan tutulmamla durmak zorunda kaldım. Gözlerime baktı derince. "Bana söylemediğine inanamıyorum."

Çaresizlikle suratına baktım, utancımdan ne diyeceğimi bilmiyordum. Önceden ondan hoşlandığımı asla tahmin etmezdi, çünkü o zaman pek belli olan bir şey yoktu. Günlükte çok aptalca şeyler yazıyordu, Tanrı'm bu onları biliyordu. Utancımdan ölebilirdim.

Aptal gibi sırıtıyordu, ne hale düşmüştüm. Yaşadığım durumu tasvir edemezdim ki. Kalbimin attığını hissedemiyordum, çaresizlikten ağlayabilirdim. "Eski." dedim afallamışken, "Şey eskidendi, eskiden olmuştu şey yani. Önceden sevd- hayır, şey işte. Of, Tanrı'm!" Yaptığım aptallığa göz devirirken kolumu kurtardım. Jungkook kahkaha atıyordu. "Çok komik duruyorsun."

"Cidden bu muydu 'büyük sır' olan şey?" Kollarımı birbirine bağladım ve ayaklarımı yere vura vura ağır adımlarla ilerledim. "Jungkook sus!"

"Lalisa arkadaşım ayağına bana yürüyordun öyle mi?" Dediği şeye kendisi kahkaha atarken, sinirden ve utançtan geberecektim neredeyse. Nasıl davranmam gerek onu da bilmiyordum, bunu öğrenmesi pekte iyi olmamıştı.

Bağırdım sahte bir sinirle. "Jungkook sussana, gelecekler başımıza susmayacaklar iki saat. Kapa çeneni." Yanıma yaklaştı. "Küçük Lalisa arkadaşı tavşana aşık mı olmuş hı?"

"Ya sen nasıl birisin ya?" Gülmemek için zor duruyordum, ciddi ve sinirli gözükmeye çalışsamda aptalca hareketler sergilemesi çok komikti. Kafayı yememe ramak kalmıştı. "Yapma şöyle hareketler, öncedendi."

Bir anda ciddileşti. Ardından yüzüme eğildi. Bakışlarımı kısmak zorunda kaldığımda, ona aşağıdan bakıyor olmak bile sinir bozucuydu. "Jungkook çok yakışıklı, onu görünce üzerine atlamak istiyorum." Yazdığım şeyi sinir bozucu şekilde söyledi. Bir anda sırıtmaya başladığında sinirle geriledim ve koluna vurdum. "Ergenin tekiydim, söyleme şunları!"

Yazdıklarımı anlatmaya devam etti. "Her gün benimle ilgileniyor, keşke sevgilim olsaydı. O zaman daha güzel olabilirdi." Tanrı'm utançtan ağlayacaktım. Ellerim ile yüzümü kapattım, arkam dönüktü ona.

"Jungkook ergenin tekiydim, saçmalıyordum sus anlatma!" Jungkook hala gülüyordu, birden arkamdan sarıldı ve yanaklarımı sıktı. "Utandı birde."

Ellerim ile kafama vurdum. "Tabi utandım, sana bunu söyler miydim sence ben? Yani öyle bir aptallık eder miydim? Sanki beni seviyordun geri zekalı."

"Bende söylemeyeceğini bildiğim için aldım zaten, zorla açmak zorunda kaldım." Sırıttı birden, konuşmaya devam etti. "Seni sevmediğimi nereden biliyordun?"

"Yuh yuh, az at Jungkook." Sinirle onu ittiğimde birden anıra anıra şarkı söyleyen arkadaşlarımız (!) ağır adımlarla sallana sallana yanımıza ilerliyorlardı. Tamam sağır olacaktım.

"Savage love, did somebody did somebody break your heart?" İkimizinde gözleri büyürken ellerini birbirine çırpan ve aptal gibi bağıra çağıra şarkı söyleyen Chaeyoung, Taehyung, Jimin ve Jisoo gördük.

More than a friend | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin