Yorucu bir gün geçirmiştim. En azından benim açımdan öyle olmuştu. Bir mimardım ve tüm gün boyunca o küçük ofise tıkılıp kalmak cidden zor bir durumdu. Sonunda yapmam gereken işleri bitirip dışarı çıktığımda yüzümü yalayıp yutan rüzgârın etkisiyle biraz ürpermiştim.
Sokaklar ne kadar da boştu. Yani tamam hava soğuk ama normalde bu saatlerde bu şehir cıvıl cıvıl olurdu. Kendi kendimi kuşkulandırdığımı düşünüp arabama doğru yol aldım. Hava öylesine soğuktu ki bir an önce arabama binmek için kendimle savaş veriyordum resmen. Anahtarımsa bana inat açmamakta diretiyordu. Huzursuz hissediyorum. Nedeni ya soğuk ya da koskoca sokağı aydınlatan tek bir lamba olmasıydı. Hani olur ya biri ya da bir şey sizi izliyor gibi hissedersiniz şu an tam olarak bunu yaşıyordum. Hâlâ arabamı açmakla uğraşırken omzumda ılık bir nefes hissettim.
İçimdeki his sakın arkanı dönme diyordu ama ben o korku filmlerindeki salak kızdım. Arkamı döndüğümdeyse gördüğüm şey hiçbir şeydi fakat duyduğum sesi asla unutamam. İğrenç bir kahkaha duymuştum kulak tırmalarcasına. O kadar korkmuştum ki hızlı hareketlerle arabamın kapısını açıp hemen atladım ve eve doğru sürmeye başladım. Kendi kendimi yatıştırmaya çalışıyordum. Ya çok korku filmi izlediğimden kafayı yemiştim ya da cidden kötü bir gün geçiriyordum. Bu kasvetli havayı savurmak için hareketli şarkılar açtım ama nafile yine o his. İzleniyormuş hissi. Nihayet eve geldiğimde günün yorgunluğunu atmak için hemen banyoya girdim. İçimden gelen bir hisle aynaya bakmamaya özen gösteriyordum. Duşa girdiğimde vücuduma vuran ılık suyla birlikte kendime geldim. Tamamen rahatlamıştım. Günümü mahvettiğim için kendi kendime kızdım. Suyu kapatıp havluyu almak için uzandığımda gözüm ister istemez aynaya takıldı. Ve onunla ilk defa orada karşılaştım. Kocaman ve kanlı ağzıyla bana gülümsüyordu. Sonrasında tek hatırladığım bana doğru yürüdüğüydü.
Loş ışık gözlerimi açmama en oluyordu. Zar zor kendime geldiğimde karşımda annemi gördüm. Bana "Neden yaptın? " diyip sarıldı. Buna anlam verememiştim ama annemin burada yanımda olması beni bir nebze de olsa rahatlatmıştı. Anneme , bana ne olduğunu sorduğumda delirmişim gibi baktı ve " Hatırlamıyor musun? Dün gece seni defalarca aradım. Sonuncusunda açıp bir daha beni arama diyip kapattın. İyi olup olmadığını kontrole geldiğimde seni elinde bir bıçakla yerde öylece yatarken bulduk" dedi. Tüm bunları anlamıyordum. Beynim almıyordu. Dün gece ne ara elime bıçak alıp tüm bunları yapmıştım? Ve o şey , onu gördüğüme yemin edebileceğim o şey neydi ve benden ne istiyordu? Bunların cevabınıysa odanın köşesinde bana yine o iğrenç gülümsemesiyle bakan o şeyden aldım. " Merak etme hep yanındayım " bunu söylemesiyle anlamıştım beni asla rahat bırakmayacağını. Öyle de oldu her gün , her gece , her an , her saniye o burada ve yine o iğrenç gülümesiyle bana bakıyor. Şu an bile. Sizden ricam izleniyormuş gibi hissettiğinizde etrafı taramayın. Yapmayın. Çünkü o orada ve sizin onu fark etmenizi bekliyor. Ve eğer fark ederseniz o hisse kendinizi alıştırın. Çünkü o hiç gitmeyecek.