Okulun ilk günü.Her zamanki gibi babam bana bir şeyler anlatırken ben arka koltukta uyuklamaktayım. Radyodan gelen müzik sesi babama göre insanı neşelendirse de benim uykumu arttırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Ah,harika (!) işte okul. Tek heyecanlandığım konu Yonca'yı görecek olmam. Yaklaşık 2 haftadır görüşmediğim en yakın arkadaşım. Evet,işte orada !
"Yonca ! "
"Hayal ! Seni ne kadar özledim bilemezsin.Dersin başlamasına az kaldı.Yanıma gel."
"Ben de öyle.Hadi acele edelim."
Sınıfa gittik,en arka cam kenarına oturduk.Aslında en arkaya oturmak pek bana göre değildir. Ama Yonca maalesef beni zorla buraya oturtmuştu. Alıştığım ortama kısaca bir baktım.Yeni gelen çocuk gözümden kaçmamıştı. Duvar kenarında en arkada oturuyordu. Dışlanmış kişi psikolojisi. Kimsenin ona adını bile sormadığına eminim."Sınıfa yeni gelen çocukla hiç konuştun mu Yonca ?
"Evet,adı Gece.Yeni eziklerken biri."Yonca ve sınıfa yeni gelen biriyle konuşmak ? Sanırım Yonca'ya karşı bu sefer biraz önyargılı davrandım. Fakat ondan ezik diye bahsetmesi değiştiği yönündeki umutlarımın üstünü örtmeye yetmişti. İnsanları tanımadan yargılamayı doğru bulmuyordum fakat bunu bir türlü Yonca'ya anlatamamıştım.
"İnsanlara ezik demekten vazgeçmelisin. Gerçekten çok kırıcı."
"Haydi ama Hayal,bana o çocuk hakkında güzel şeyler düşündüğünü söyleme."
Gece söylediklerimizi duymuş olacak ki,bizim olduğumuz tarafa baktı.Dönüp ona baktım,kıvırcık kahverengi buklelerden oluşan saçları alnına düşüyordu.İçindeki endişe ve korkunun yansıması vardı deniz mavisi gözlerinde.O kadar maviydi ki gözleri uzaktan gören biri bile bu güzelliğe hayran kalmaktan kendini alıkoyamazdı.Çekingen tavrı da gözümden kaçmamıştı.Şu anda hissettiklerini çok iyi anlayabiliyordum. Çünkü abim de eskiden Yonca'nın "ezik" diye sınıflandırdığı insanlar arasında yer alıyordu. Okulda dış görünüşünden dolayı son derece dışlanıyordu ve bu yüzden ağladığı zamanları dün gibi hatırlıyorum. Annem ve babam başta olmak üzere hiç kimseyle konuşmuyordu. Ona ulaşabilen tek kişi bendim ve onunla da bu süre içinde yakınlaşmıştık. O hissettiklerini, yaşadıklarını bana anlatır; bende ona her zaman yanında olduğumu, onu çok sevdiğimi söyler ona destek olurdum. Böyle böyle yakınlaşmıştık ve çok güzel bir abi-kardeş ilişkimiz olmuştu. Şimdiyse yaşadıklarından dolayı değişmiş, kızların peşinden koştuğu biri olmuştu. Yonca ise bu kızların başını çekiyordu. Ders zilinin çalması düşüncelerimi dağıtmamı sağladı....
Günün sonuna geldiğimizde canım eve yürüyerek gitmek istediğinden babamı arayıp beni almamasını söyledim.Eve doğru yürüyordum ki benimle aynı yöne doğru yürüyen Gece'yi farkettim.Yanına gidip konuşabilirdim. Fakat endişesi her halinden belli oluyordu ve benden çekineceğini düşündüm. Onda beni kendine çeken birşeyler vardı, hissedebiliyordum. Adımlarımın hızlandığını farkettim ve Gece'nin yanına doğru gitmeye başladım.
"Hey, merhaba ."
Gözleri şaşkınlıkla bakarken, şaşkınlığını gizlemek ister gibi gülümsemeye çalıştı. Yüzündeki tebessim beni birden afallattı. Ufacık bir tebessüm bile yanaklarındaki gamzelerin çıkması için yeterli olmuştu. Her ne kadar gülümserse gülümsesin gözlerin içindeki endişeyi ve telaşı ele veriyordu.
"Merhaba. "
"Ben Hayal. Sen de Gece olmalısın."
"Evet.. Hayal, tanıştığımıza sevindim."Adımı telaffuz ederken sesi o kadar saf ve temizdi ki tüm gün onu dinleyebilirdim.
"Ben de öyle."
"Bir şey mi diyecektin ?"
"Şey sanırım aynı yöne gidiyoruz. Belki birlikte gitmek istersin ? Hem tanışmış oluruz diye düşündüm."Söylediklerim onu fazlasıyla şaşkına uğratmıştı sanırım. Sanki ilk kez biriyle tanışıyormuş gibiydi.
"Tabii, olur."
Gülümsedim ve yavaşça ilerlemeye başladım.Birlikte yürürken aynı adımlarla ilerlediğimizi farketmem uzun zamanımı almadı.İkimiz de konuşmuyorduk ve etraf son derece sessizdi. Sessizlikten rahatsız olduğumu fark ettim ve Gece'ye baktım. Gözlerini yola dikmiş ağır adımlarla ilerliyordu."Bugün okulda birileri canını sıkan birşey söylediyse onları fazla umursama. Yeni gelenlere karşı hep bir zaafları vardır. Az kalsın unutuyordum, sana yapılabilecek şakalara karşı önlemini şimdiden almanı öneririm."
Ortamın biraz yumuşaması için şakayla karışık böyle bir şey söylemiştim. Gece'ye baktım ve gülümsedim. O da bana bakıyordu.Yine ve yine şaşkın gözlerle. Ciddi ciddi ilk kez biriyle tanıştığını düşünmeye başlamıştım.
"Teşekkür ederim Hayal. Yeni tanıştığım birinin beni düşünmesi büyük incelik."
Adımlarımız yavaşladı. Sanırım aynı sokakta oturuyorduk. Ben böyle düşünürken o ;
"Sanırım küçük yolculuğumuz burada sona eriyor." Diyerek bu sefer o beni şaşırttı. Açıkçası hiç konuşmayacağını sanmıştım.
"Küçük yolculuğumuz sona eriyor ama ikimiz için yeni bir komşuluk başlıyoranladığım kadarıyla ."
"Nasıl yani ? "İşaret parmağımla evimizi gösterdim.
"İşte bu ev." Dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi ve bizimkinin tam karşısındaki evi göstererek
"Burası da bizimki." Dedi.Evlerini öğrendiğimde aklıma gelen bir fikirle tedirginlikle Gece'ye baktım. Olur muydu ki ?
"Şey-"
İkimiz de aynı anda konuşmuştuk. Kibarlık göstererek
"Önce sen söyle lütfen." Dedi. Fakat bütün yol boyunca sürekli ben konuşma çabası içerisindeydim ve Gece ilk kez bir şey söyleyecekti. İşin doğrusu merak ediyordum.Güldüm ve
"Bugün ben yeterince konuştum sanırım. Sen söyle lütfen."
"Komşu olduğumuza göre belki okula birlikte gitmek istersin diye düşündüm. Ama istemezsen anlarım tabii ki."Kalbimin hızla çarptığını hissedebiliyordum.Aynı şeyi düşünmüştük.Ben de ona bunu soracaktım. Bu çocuk beni kelimenin gerçek anlamıyla etkiliyordu.
"Tabii, neden olmasın ?"
"Anlaştık o zaman.Sabah sekizde burada bekliyor olacağım.Görüşürüz."
"Görüşürüz." Dedim ve eve girdim.Uzun zamandan sonra ilk defa böyle hissediyor olmamdan davranışlarım da etkilenmiş olmalıydı ki annem ;
"Dünyadan Hayal'e. Burda sana ihtiyacımız var." dedi.
"Pardon anne. Duymamışım."Mutfağa ilerledim ve ev halkıyla birlikte masa hazırlamaya koyuldum. Misafirleri sevmezdim. Bu yüzden anneme bugün evde olmak zorunda olup olmadığımı sordum.
"İstersen ağaçeve gidebilirsin . Misafirleri sevmediğini hepimiz biliyoruz.Hem uzun zamandır gitmiyordun."
Annem harika bir kadındı. Onu seviyordum. Yukarı odama çıktım ve üstümü değiştirip ağaçeve doğru yola koyuldum. Birkaç adım ilerlemiştim ki birden aklıma Gece'yi çağırma fikri geldi. Kapıyı çaldığımda açan annesiydi.
"Merhaba. Ben Hayal. Gece'nin okuldan arkadaşıyım ve aynı zamanda karşı komşunuzum. Düşündüm ki Ge-..."
"Merhaba, Hayal." Annesi ;
"Siz konuşmaya devam edin. Benim biraz mutfakta işim var. Bu arada ben Gülay. Tanıştığımıza sevindim Hayal."
"Ben de öyle."Annesi mutfağa doğru ilerlerken Gece'ye ;
"Ağaçeve doğru gidiyordum ve düşündüm ki belki benimle gelmek istersin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Gece
Teen Fiction"Benim kayıp dünyamda aşkı en güzel şekilde hissettirdiğin için sana minnettarım." "Karanlık bir yolda gidiyorum Ufukta ulaşılmaz parlak bir ışık... Koşuyorum, ışık gözümü alıyor. Yoruluyorum, ulaşamıyorum. "