2 GÜN SONRA=
Her kız doğum günü diye sevinir,ben 18'ime giricem,özgürlüğüme kavuşucam diyorum ama olmuyo. Zaten özgürdüm bişey farketmedi. Anne baba baskısı yoktu üzerimde. Tabi ki kimsenin doğum günümü bildiği falan yok. Dün ağzımdan kaçırmıştım ama hepsi unutmuştur merak etmeyin siz. Didem kim ki. Türk kızı kim olcak :p. Burdaki gavurlar doğum günlerini nasıl kutluyo lan acaba. Yatakta öküz gerinişimi yapıp kalktım. Banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım,dişlerimi de fırçaladıktan sonra pijamalarımla aşağıya indim. Forevır haftasonu. Erenle her doğum günümü sahilde kutlardık. Küçük bi pasta alıp yanıma gelirdi. 2'de çatal alırdı beraber o pastayı yerdik. Dayanamayıp 2 kere önceden yemiştik rezillik. Keşke yanımda olsa da öyle kutlasam doğum günümü. Aramadı bile beni. Dünden parıldayan saçlarımı topuz yaptım. Saat sabahın 7'siydi. Heycandan uyuyamamıştım,neyin heycanı varsa artık üzerimde. Altıma taytımı,üzerime yüzücü akletimi giyidikten sonra air maxlerimi ayağıma geçirdim, hırkamı sırtıma atıp kulaklığımı ve telefonumu elime aldım. Yürüyüşe çıkıcaktım. Sahil arka sokakta olduğu için yolumu oraya çevirdim. Şarkı listesine girip Enes Alper-Yalan Dünya şarkısını açtım ve dinleyip yürümeye başladım. Yandaki büfeden sigara aldım. Bağımlı değildim ama arada içerdim,kokusundan da rahatsız olurdum evet ama kendim içerken hissetmiyodum. Sigaranın dumanımı içimde hissettiğimde gözlerimi kapattım. Denizin sesi kulaklarımı doldurduğunda duman da içimi ısıtmıştı. Yavaşça dışarıya üflerken gözlerimi açtım ve karşımda yeşil gözle karşılaştım. Sigarayı elimle ağzımdan çekip "sen kimsin" dedim. "Oturabilirmiyim"dediğinde "otur"dedim ve banktan kalktım. O otursun banane. Sigarayı yere atıp ayağımla söndürdüğümde kayalıklara doğru yürümeye başladım. Kulaklıkları taktım kulağıma ve kayalığa çıtkım. Otururken yaşadıklarım gözümün önünden film şeridi gibi geçiyodu. Ölüyomuyum lan diye düşündüm. Ben ölmem lan. Ama az kalsın ölüyodum. Telefonumun çalmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp belladan gelen telefonu açtım.
"He gülw"dediğimde
"Nbr"
"İi sn"
İi bnd" dediğinde kahkaha attık. Bankta oturan çocuğa baktığımda gitmişti. "Senle alışverişe gidelim bu Gün çok sıkılıyorum"dedi, "ok yarım saate sizdeyim byü"diyip telefonu kapattım. Eve doğru koşmaya başladığımda şarkı sırasıyla çalıyodu ama anlamıyodum bişey. Eren ne aramıştı ne mesaj atmıştı. Eldoyu arıyım bari dedim ve çalıyo çalıyo ama açmıyo. Meşgule bile atıyo. Umrumda bile değil. Benim doğum günüm ama sevgilim telefonlarımı açmıyo. Şu işe bak. Eve geldiğimde üzerimdekilerden kurtulup yırtık kotumu ve vanslarımı giyidim. Üzerime de new york yazılı sweati giyip paralarımı aldım ve evden çıktım. Nasıl bi topuz yaptıysam hala bozulmadı, o kadar koştum bi de. İki sokak arkamızda oturan bellaların evine geldiğimde zile bastım. Sırıtarak kapıyı açan bella içeri sokmadan beni dışarı çıktı. Hadi gidelim dedi,bişey demedim. Arabası vardı bende sürmeyi biliyodum ama sürmüyodum. Ehliyetim yok. Çok fakiriz napalım. Mal mal konuşmalarımız arasında avmye gelmiştik. Arabayı garaja park edip içeri girdik. "Şimdi önce güzel bi kıyafet alalım canım bffm,sonra kuaföre gidip biraz bakım yaptırıcam sende benimle beraber yaptırıcaksın,akşam bara gidicez çünkü çok sıkılıyorum"dediğinde sırıttı. "Yaw he anca sıkıldın diye gidelim zaten doğum günüm"diye düşündüm içimden. Bi kaç mağazaya girip eli boş çıktık. Şimdi ki girdiğimiz mağazada zümrüt yeşili dapdar kadife elbiseye baktım, çok seksiydi. Miniydi ve sırt dekoltesi vardı. Aman tanrım didim. "Hemen bunu almalıyım"dediğimde "oha koş dene"diyerek beni itekleyen bellaya bad girl bakışlarımı yollayıp elbisenin kendime göre olan bedenini buldum ve kabine girdim. "Çok güzel oldu bu elbise,akşam kendi kendime doğum günü kutluycam"diyip el çırptım ve kabinden çıktım. Gözleri ışıldayan bella bana baktı,sadece baktı. "Üstünde kalsın bunu hemen alıyoruz ben bile aşık oldum lan sana ağlıycam"dedi ve kahkaha attım. Kasaya gittiğimizde etiketleri ve alarmları çıkarttık,parayı da ödedikten sonra mağazadan çıktık. Ayağımdaki vanslara bakıp güldüm ve karşıdaki ayakkabıcıya koştum. Vitrindeki deri bordo ayakkabının 38 numarasını istedim ve ayağıma geçirdim. Burnu kapalı yüksek platform ince topuklu ayakkabı daha da seksi göstermişti beni. Süslendikçe süslenesim geldi be. Ayakkabının da parasını verip kuaföre girdik. Kuaförcü beni süzdükten sonra ıslık çaldı. "Yavşama sewim var"bakışlarımı ona gönderdim ve koltuğa oturdum. Saçlarıma fön çekti ve bi kız gelip parmaklarıma oje sürdü. Bordo ojelere baktım. Ellerim kuruduktan sonra saçlarımın da işi bitmişti. Makyöz kız daha ne istediğimi bana sormadan makyaja başlamıştı. Bişey demedim. Garip garip şeyleri yüzüme sürdükten sonra aynaya bakabilceğimi belirten bi işaret yaptı ve önümden çekildi. Aynaya baktığımda bütün kuafördekiler bana bakıyodu şaşkınca. Bu benmiydim. Bordo rujum dudaklarımı daha dolgun gösterirken saçlarım up uzun duruyodu,göz makyajım mavilerimi ortaya çıkartmıştı ve çok olgun durmuştum. Bellaya baktığımda sırıttığını gördüm. O da güzel olmuştu. Ama en güzel ben. Cnm kendim 💞. Hadi barbie gitmemiz gerekiyo saat 8 dediğinde oha diye bi cümle attım ortaya. O kadar mı oyalandık. Kuafördekilere göz kırpıp arabaya bindik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERŞEYİNLE HERŞEYİM OLUR MUSUN ?
Roman pour AdolescentsBir ülke,bir kızın hayatını bu denli nasıl değiştirebilirdi ki. Yaşadığı olaylar yüzünden masum kızdı o,babasının ortaklarıyla olan anlaşması sayesinde sevdiği adama kavuşmuş oldu. Mutlumuydu ? Fazlasıyla. ~Vanilya ve portakal kokulu iki aşığın hika...