Sabah kasıklarımda ki ağrı yüzünden inleyerek uyandım. Feci bi şekilde ağrıyodu ve yürüyemiyodum. Dişlerimi sıka sıka banyoya girdim ve sıcak suya kendimi bıraktım. Biraz daha rahatlamıştım. Bu gün kadınlığımın ilk günü. Bu gün bir kadınım,18 yaşında evli bir kadın. Dün eldonun içime boşalması aklıma geldi,sonra çocuğunun elini tutup yolda yürüyen o genç kadın. Düşüncelerimden sıyrılmamın sebebi kapıyı tıklatan eldoydu "efendim"dediğimde "iyi misin meleğim,işini bitir ve çık,seninle bişey konuşmalıyım,daha doğrusu iki şey"dediğinde "birazdan yanındayım"dedim ve hemen işimi bitirip bornozumu aldım odaya geçtim. Kıyafet dolabında ki bütün eşyalar benimdi. Hepsini getirmişler. Siyah dar paça pantolonumu ve kırmızılı jordan yarım tişörtümü giyidim,kasıklarım hala beni zorluyodu,elim orada ve kanbur gibi yürüyodum,simpsonlı patiklerimi de giydim ve merdivenlerden aşağıya indim. Biz üst kattaymışız,dün gece hiçbişeyi görememiştim ki. Turkuazın tonlarındaki salona vardığımda etraf bizim resimlerimizle doluydu. Duvarlarda düğün fotoğrafları vardı,habersiz çekilenler,en güzelleri. Hepsini tek tek incelediğimde eldonun karşısındaki sallanan mavi koltuğa oturdum.Ben parmaklarımla oynarken eldo konuşmaya başladı. "Bak,biliyorum bana çok kızgınsın,korunmam gerekiyodu,haklısın hem de sonuna kadar,ama istemedim,aklımdaydı ama ben senden bi parçaya daha aşık olmak istiyorum. Daha erken olduğunu düşünebilirsin,ama düşünsene,minicik elleri,ayakları,dudakları. Acaba kime benziyo kavgaları,senin canının sürekli bişeyler istemesi. Sence de kötü mü bana bi söyle. Senin gibi bir meleğe sahip olmak ç-çok güzel anla beni lütfen"dediğinde gözyaşlarımı serbest bıraktım ve koşarak eldoya sarıldım. "Haklısın,b-ben hep bir çocuğum olsun istemiştim sevdiğim adamdan,onun bir parçasını içimde taşımak,koca bir bebekle beraber evde küçük bir bebekle de ilgilenmek,o duyguyu hissetmeyi bende çok istiyorum,sanırım haklısın. Biliyorum erken ama yapabilirim."dediğimde gözlerini açmış bana bakıyodu hayranlıkla. "S-sen harika bi anne olucaksın,küçük anne"dediğinde sırtımı ona yasladım ve gözlerimi yavaşça kapattım. Elleri yarım tişörtümün altındaki karnımda yavaş yavaş gezerken,"miniğim"dediğini duydum. "Daha var mı yok mu bilmiyoruz ki"dediğimde,"yoksa yaparız"dedi. Konuyu değiştirerek acıktığımı söyledim ve mutfağa gittim. Kahvaltılıkları çıkartıp patates ve sosis kızarttım. Yumurta da kırdığımda eldoya seslendim ve masaya oturduk. Aslında acıkmamıştım. Canım bişey istemiyodu.Ağzıma bi kaç tane patates attığımda midemin bulandığını hissettim. Ama çaktırmadım. Çayımdan yudumlarken yumurtadan ve peynirden de yediğimde bulantım şiddetlenmişti. Eldo şaşkınca bana bakarken koşarak banyoya gittim ve klozetin önünde oturup içimdekileri boşaltmaya başladım. Arkadan saçımı tutan ellerle irkildim ve "git,görmeni istemiyorum"dediğimde "saçmalamayı kesermisin"dedi. İşim bittiğinde sifonu çektim ve lavabonun önüne geçtim. Elimi yüzümü yıkayıp odama çıktım ve yatağa girdim. Sanırım grip oluyodum. Yaz ayında mı diyen iç sesime haklısın dedim ve gözlerimi kapattım.
Eldodan;
O kadar çok isterdim ki ondan bi parça olmasını,onun gibi kokmasını,onun gibi bakmasını,hayran olduğum mavi gözlere ve sarı saçlara sahip olmasını,çok isterdim. Onun da istediğini öğrendiğimde içim bi garip oldu. Kahvaltıya geçtiğimizde bi kaç şey atıştırıp yüzünü buruşturdu. Koşarak banyoya gittiğinde bende arkasından gittim. Ondan iğreniceğimi düşünmesi beni sinirlendirdi ama hiçbişey demedim. İşini halledip odaya girdi,bişey diyemedim. Arkasından bende çıktım ve içeri girdim "doktordan randevu alıcam,ve hastaneye gidicez,olmaz bu iş böyle"dediğimde başını salladı. Aşağıya indim,bi kaç telefon görüşmesi yaptım ve yarın 12'ye randevu aldım. Saat daha sabahtı. İnternette gezinip,televizyon izledim. Yukarıdan çığlık sesleri geliyodu,ne olduğunu anlamadım. Koşarak didemin yanına gittiğimde kanaması olduğunu gördüm ve kucağıma alıp koşarak arabaya bindirdim. Ağladığını ve bağırdığını görmemle kendimi tutamadım bende ağlarken hastaneye gelmiştik. Yardım edin diye bağırırken sedye getirdiler. Ona bişey olursa,ben mahvolurdum. Didemi odaya aldıklarında beni içeri sokmadılar. Yarım saat yerde ağlarken içerden doktor çıktı. Koşarak yanına gittim "ikisi de iyi,sadece bu zamanlarda kendisini çok yormaması gerekiyo,dikkat edilmeli çünkü genç bi anne,sürekli bulantısı ve baş dönmesi olabilir,geçmiş olsun"dedi ve gitti. Aklımda sadece genç anne lafı kalmıştı. Genç anne,ne yani hamilemiydi. Koşarak odaya girdim ve ona müjdeyi verdim,ellerimle karnını okşadığımda mutluluktan ağlıyoduk,ikimizde. Çok mutluydum. Artık sahip çıkmam gereken kişi sayısı bir iken iki oldu. Mutluyduk,iyi ki varlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERŞEYİNLE HERŞEYİM OLUR MUSUN ?
Novela JuvenilBir ülke,bir kızın hayatını bu denli nasıl değiştirebilirdi ki. Yaşadığı olaylar yüzünden masum kızdı o,babasının ortaklarıyla olan anlaşması sayesinde sevdiği adama kavuşmuş oldu. Mutlumuydu ? Fazlasıyla. ~Vanilya ve portakal kokulu iki aşığın hika...