"Oturdum ellerimle sana pizza yaptım." Gökçe gülerek fırından pizzayı çıkardı. "Bu kadar yardım edeceğini(!) bilmiyordum Berk."
"Hiç pizza yapmadım hayatım boyunca." dediğimde gülümsedi. Ardından pizzayı kesmeye başladı. Kestikten sonra elleri yana yana uzattığı pizzayı üfleyerek bir ısırık aldım. Sıcak pizza dilimi yakarken elimle ağzımın içini yelpazeledim. "Ah, yanıyorum."
Gökçe kahkaha atıp, "Deli misin? Hemen ağzına at diyen mi oldu. Dur." dedi. Ağzımın içine üflerken bunu yardım etmek için yapsa da bu hormonlarımı uyandıracak bir hareketti. Elimle uzaklaştırdım ve yanımdaki soğuk kolaya uzanıp bir yudum içtim. "Teşekkürler."
Aradan geçen iki saatte yaptığımız -daha çok Gökçe'nin yaptığı- pizzayı yiyip sohbet ettik. İki saat sonunda Gökçe'yi zar zor ikna edip hesabı ödedim. Mekandan çıktığımızda bir sigara yaktım. "Taksiyle mi gideceksin?" diye sordum Gökçe'ye.
"Evet, evim buraya uzak. Sen?" Benim evim buraya yakındı. O yüzden yürüyecektim. Gökçe'ye cevap vermeden önce sokaktan geçen taksiyi elimle durdurdum.
"Ben yürüyeceğim. Hadi sen bin git." Taksinin kapısını açtığımda oturmadan önce yanağıma tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. "Güzel bir gündü, teşekkür ederim. En kısa zamanda yine beraber bir şeyler yapalım."
"Ben de teşekkür ederim. Olur." dediğimde kapıyı kapattım. Birbirimize el salladıktan sonra yürümeye başladım.
Bir süredir bana yalnız zamanlarımda daha çok eşlik eden anonimin attığı mesajla boş sokakta telefonun bildirim sesi yankılandı.
@gökotta: Berk, bu sokakta bir zamanlar beraber yürürdük.
@gökotta: El ele.
@gökotta: Bunu nasıl unutursun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökotta| Yarı Texting
ChickLit@gökotta: Berk, beni unuttun mu? @gökotta: Beni unutmana asla izin vermeyeceğim. @gökotta: Unutmaya başladığın her an karşına çıkıp hayatını alt üst edeceğim.
