27. BÖLÜM

1K 76 0
                                    

-"Ne zaman canı yanar insanın sevdiğini kaybettiğindemi?"
....................

Bazıları korku bazıları heyecan ile bakıyorlardı beyaz hastahane yatağına. Azra kendine gelmişti sonunda.

-"Hoşgeldiniz görev nasıl geçti?"

Azra'nın konuşmasıyla herkesi şaşırtmıştı, belkide hala alişamamışlardı kaç gündür sesini bile duyamuyorlardı. İlk kendini toparlayan Serhat olmuştu, hemen Azra'nın yanına gitmişti.

-"Azra nasılsın nasıl hissediyorsun?"

Azra Serhat'ın hem merak hem korku ile konuşmasına şaşırsada gülümsedi.

-"Merak etme gayet iyiyim siz yokken kendimi toparladım asıl siz nasılsınız?"

Mira günler sonunda dudaklarındaki tebessüm ile yatağın yanına yaklaştı arkadaşına gözlerindeki şevkat ile bakıyordu.

-"Merak etme biz gayet iyiyiz canım ama Serhat baya korktu sen uyurken."

Azra ne kadar Serhat'ın konuşmasını duydum olan biten herşeyden haberim var demek istesede susmuştu.

-"Korkulacak bir şey yok biz askeriz ve görevdeyken ölme riskimiz yüksek bunu sizde iyi biliyorsunuz. Şu anda gayet sağlıklıyım ve korkmanıza gerek kalmadı."

Gökhan ve Oğuz sevecen bir gülümseme ile Azra'ya baktılar.

-"Komutanım Serhat komutan acayip korktu zaten insan sevdiğinin kalbi durunca kokr-"

Burak hemen gereksiz bir konuşma yapan Gökhan'ın ağzını eli ile kapamıştı buna rağmen hala konuşuyordu.

-"Sen Gökhan'a bakma yenge arada böyle konuşuyor işte."

Burak kurduğu cümleyi sonunda fark edince hemen eli ile ağzını kapamıştı. Nefes daha fazla bunların boş konuşmalarını dinlememek için hemde ortamı yumuşatmak için gidip sarıldı arkadaşına.

-"Çok korktum güzelim birdaha çok dikkatli ol lütfen kalpten gidecektim."

Kızlar dikkatli bir şekilde Azra'ya sarılıp beyleri'de alip odadan çıkmıştı. Azra ve Serhat başbaşa kalınca Serhat bakışlarını ellerine çevirdi.

-"Azra sen Burak ve Gökhan'a bakma patavatsızlar işte olur olmadık konuşuyorlar biraz."

Azra düşüncelerini bir kenara bırakıp Serhat'ı dinlemeye başlamıştı.

-"Eğer doğruları söylemek patavatsızlık oluyorsa sende doğruları söyleyemediğin için korkak oluyorsun demektir."

Serhat şok ile bakmıştı Azraya ne demek istediğini pek anlamamıştı.

-"Nasıl yani?"

Azra derin bir nefes aldı hemen kafasında toparladığı cümle ile Serhat'a baktı.

-"Ne hissediyorsan aklından ne geçiyorsa söyle diyorum Serhat"

Serhat Azra'nın açık konuşması ile cesaretlenip aklından geçenleri söyledi.

-"Seni seviyorum Azra bu duygu ilk başta bana saçma gelsede seni kaybetmekten korkuyorum sana bağlandım anladınmı."

Azra hafif doğruldu belki bu söylüyecekleri şeylerin geri dönüşü olmayacaktı ama mecburdu. Ne zaman hayatını kendi istediği gibi yaşamıştıki şimdi yaşasın.

-"Ben sevmiyorum ama seni şimdik anla Özkan ve Nefesi Burak ve Mirayı onlara sen sevme hakkı tanımadın kendinede sevme hakkı tanıma Serhat KORKMAZ"

Serhat bunları duymayı beklemiyordu evet reddederdi onu ama bu şekilde ağır konuşarak reddetmesini beklemiyordu.

-"Kusura bakma Yüzbaşım sadece geçici bir heves benimkisi geçmiş olsun"

Ayaklanıp hızla odadan çıkan Serhat ile Azra gözyaşlarını serbest bıraktı. Koridorda bekleyen arkadaşları hayaller kurmuşlardı. Onlara göre el ele bu odadan çıkmaları gerekirken Serhat sinir ve kızgınlık ile odadan çıkıp kendisini koşarak bahçeye atmıştı. Herkes şaşırmıştı bu duruma Aslı Oğuz'un koluna dokundu hemen.

-"Siz gidin yanlız kalmasın Serhat"

Dilan hemen odaya girdi Azra arkasi dönük yatıyordu yatakta. Tam konuşacakken arkasından gelen ses ile sustu.

-"Kızım"

Bu beş harf düz bir ses ile değil özlem ile söylenmişti. Azra içini acıtan bu ses ile gözlerini sıkıca kapadı. Kalın erkek sesiydi ve o kadar can yakıcı konuşmuştuki.

-"Azra biraz konuşalımmı"

Azra arkasını döndüğünde karşısında Koray Albayı görmeyi beklemiyordu.
Dilan hemen odadan geri çıktı yanlız bırakmak için. Azra acaba yine ne görev verilecek diye düşünürken Albay koltuğa oturup elindeki kağıdı Azraya uzattı.

Kucağındaki hafif bazı yerleri ıslanmış olan kağıdı eline alıp okumaya başladı. Koray Oktay ve Azra Deniz'in DNA testi %99.9 pozitif. Kaç dakika geçmişti elindeki kağıda bakalı. Bu olamazdı değilmi babası değildi bu adam. O yabancıydı kendisine bunca yıl görmemiştiki Azra ailesini.

-"Bu, bu yazılanlar doğrumu?"

Koray albay hafifçe başını salladı onaylamak için.

-"Annene çok benziyorsun ben görevden geldikten sonra evde anneni ölü bir şekilde buldum. Beşşikte ağlayan kardeşin annenin başucunca ağlayan sen. Ne yapacağımı bilemedim. Seni mecbur kaldım yetimhaneye vermeye görev çıkmıştı bana. Tabi sonradan gelip sizi alacağım zaman seni başka bir yetimhaneye verdiklerini öğrendim kaç yıl aradım seni ama bulamadım. Senin o amaliyathaneden çıkarken gördüm aynı annenin o son nefesini verdiğinde beyazlayan yüzü moraran dudakları sadece tek fark annenin saçlarının kumral olmasıydı kızım. Senden habersiz yaptırdım bu testi ama me-"

-"Ne değiştirecek bu test seni kabul etmemimi bekliyorsun. Sen beni bıraktın o soğuk yere. Ben bekledim hep seni ama gelmedin. Ne annemi ne babamı hatırlıyordum. Sadece hep ağlıyordum. Ama benim gözyaşlarımı silecek ne annem ne babam vardı. En büyük güç nedir bilirmisin kendi göz yaşlarını silebilmek."

Yataktan kalkıp çıplak ayakları ile odadan giden Azranın arkasından bakakaldı Koray albay.

Koridordan ağlayarak ve çıplak ayaklar ile yürüyen Azra tüm bakışları üzerine topladı. Bahçeye çıktığında kenarda duran gölge ekibi kendi aralarında konuşuyordu.

-"Asra değilmi o?"

Özkan'ın konuşması ile herkes Azraya bakmıştı. Ayağına batan taşları umursamadan yürüyordu. Bitmek bilmeyen bu hastahanenin bahçesinden bir an önce çıkmak için hızla ilerliyordu. Kolundan tutan el ile durmak zorunda kaldı.

-"Ne istiyorsun benden ne!"

Koray albayın durdurduğunu sanıp bağırmıştı ama kendisini durduran Serhat olmuştu.

-"Azra ne oldu sana"

Daha fazla dayanamayan Azra Serhata sarılıp bağırarak ağlamaya başladı. Kimse sesini çıkarmıyordu herkes sesizce bekliyordu.

-"Ne olur götür beni buradan gitmek istiyorum götür beni lütfen"

Serhat Azrayı yucağına alıp hastahane bahçesinden ayrıldı hemen. Arkalarında onlara bakan arkadaşları ve Koray Albayı bırakarak.



GÖLGE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin