-"kararsız zaman zamansız ölüm"
..........................Tekinin arkası bana dönüktü hemen silahı başına dayadım. Silah'ın soğuk namlusu ile otomatikman ellerini havaya kaldırmıştı.
-"Allah'ım ben daha ölmek için çok gencim"
-"Bedo senmisin lan"
Arkamda duran Tufan ellerini can havliyle havaya kaldırmış çocuğa seslenmişti.
-"Tufan abi senmisin bak bu şaka hiç h-"
Arkasını dönüp silahı doğrultan kişinin ben olduğumu anladığı an susmuştu.
-"Ölüm böyle güzel birisinin elinden gelecekse ben hazırım ölmeye"
Ukala tavrı ile gerilen bedenimi sakinleştirmem asla kolay değildi.
-"Eğer konuşmaya devam edersen acımam sıkarım kafana"
Ciddi tavrım ile hayali bir fermuar çekmişti ağzına.
-"Gidelim hadi"
Tufan ortamı rahatlatmak adına konuşmuştu. Silahımı belime yerleştirip dar sokakta ilerlemeye başladık. Sokak lambalarının gittikçe azalan bir yere gelmiştik. İleride depo gibi bir yer vardı. Sesizce deponun kapısına gelmiştik. Tufan ve diğer iki kişi önden girmişlerdi. Etrafta göz gezdirmem ile kalabalık olduğunu anlamıştım. Görüş açıma sandalyelerde oturan kişiler girince ilerlemeye başladım. Neredeyse 20 kişi vardı. Temkinli adımlar ile başköşede oturan iki kişiye ilerledim.
-"Demek mahalleye giren bunlar ha"
Adam ağzını yayarak konuşmuştu arkasımda duran iki askeri korumam gerekiyordu sadece.
-"Abi olaylar bi-"
-"Kes sesini Tufan ben komutana sordum"
Surat ifadem donuk bir şekilde bakıyordum.
-"Gevşek gevşek konuşmanızdan anlamadım ne dediğinizi"
Adamın suratı ciddi bir hal almış bir anda ayağa kalkmıştı.
-"Bana bak lan sen kim oluyorsunda bana ahkam ke-"
Gözlerimi devirip karşımdaki adama daha iğneleyici bakmaya devam ettim.
-"Buradaki oturan kişiler ailen akraban ve 81 bir ilde yaşamına devam eden insanları kısaca Türkiye'yi dağlarda koruyan yeri geldimi şehit olan bir askerim. Şimdi o ağzını topla senin karşında küçük bir çocuk yok Özel kuvvetler komutanı var"
Adamın sinirden kasılan ve yumruk olan eline baktım.
-"Bana yardım edecekmisin yoksa etmiyecekmisin?"
Arkasında oturan adam ayağa kalkıp arkadaşının yanına geldi.
-"Murat sakin kardeşim"
Sakinleşen adam bana baktı yüzündeki belli belirsiz sinir hala yerindeydi.
-"Tamam yardım edicez"
Yavaşca yanına ilerleyip kulağına doğru fısıldadım.
-"Afferim doğru bir karar"
O adamın kalktığı yere kurulup oturdum.
-"Telefonunu ver"
Elimi öne doğru uzatınca sonradan kalkan adam telefonunu çıkartıp uzattı. Ezbere bildiğim numarayı tuşlayıp kulağıma götürdüm.
-"Alo"
-"Serhat ben Azra konum atacağım yere gelirmisin?"
Derin bir nefes almıştı şuan kesin sinirden deliye dönüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilHer zaman geri planda tutulmuştum 1 adım geri'de ilerliyordum. Ailem kararlarıma saygı duymazlardı asla, arkadaşlarım ise saygı duyarlardı. Peki bir bataklığa batsanız yanınızda kim olur. -"Sana son bir şans Azra DENİZ" Yüzünü gördüğüm an nefret et...