5

1K 59 11
                                    

Jin ile gerekli şifalı bitki karışımlarını ve kremleri aldık. Birkaç sargı bezi, tampon yaralı kişilere bakabilecek ne kadar gerekli şey varsa işte. Korumalarıma beni merak etmemelerini söylesem de dinlemediler ve peşimden geldiler. 

Savaş gittiğimize çokça yaralı vardı. Savaşın bitişine gelmiştik. Galiba Katil kalesi kazanmış. Çadırlara girip Jin ile yaralıları tedavi ediyorduk. Kurtulamayacak olanlara siyah bant bağlıyor ağır durumu olanlara kırmızı ve iyi olanlara da yeşil bağladık. Bir asker beni çekiştirmeye başlayınca diğerlerinden bir tık daha büyük olan çadıra götürdüler beni. 

İçeri geçince yaralı kişinin Yoongi olduğunu gördüm. Göğüs kafesinin sağ alt kısmında hafif bir kesik vardı. Onunla Jin ilgilenebilir. Arkamı dönüp gideceğim anda askerler önümü kesti.

"Jin ilgilenebilir. Neden beni getirdiniz? Çekilin." dediğim de arkadan sesini duydum.

"Yakında karım olacaksın haliyle seni getirdiler." sinirle arkamı döndüm.

"Seninle evlenmeyeceğim!" olduğu yerde iyice yayılarak yine o ağzını araladı.

"Sen istedin diye isteğini kabul edeceklerini sanmıyorum prenses."

Sinirle yanına gidip elime dikiş malzemelerini aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sinirle yanına gidip elime dikiş malzemelerini aldım. İğneyi ipe geçirip Yoongi'nin üstünü makasla kestim. Ellerini kaldırıp yine her zaman ki sırıtış ve alayla konuştu.

"Yavaş ol prenses daha evlenmedik." bu söylediklerine göz devirip dikmeye başladım. Acıdan kıvranması gerek ama o sadece bana bakıyordu. Durup yüzüne bakarak konuştum. Gözleri çok güzeldi. İlk defa aydınlık bir alan da bu kadar yakından görmüştüm.

"Neden bakıyorsun?" omuz silkip başka yere bakmaya başladı. Ben de dikişleri bitirip kalkacakken kolumdan tutması ile olduğum yerde kaldım.

"Ne?" Yine sırıtıyordu. Galiba dünyaya sırıtmak için gelmiş!

"Hayat öpücüğünü vermedin." sinirle soluyup yüzüne baktım.

"Amacın ne?" dişlerini sıkarak konuştu. Bu sefer ciddi bir sinirle.

"Acı çekmen sağlamak."

"Bunu yeterince başarıyorsun. Bu salakça çocuklukları bırak ve işine odaklan." diyerek kalkıp çıkışa yöneldim. 

"Ha bu arada-" diyerek arkamı döndüm ve konuşmama devam ettim. "Bana fazla yaklaşma sonra aşık olursun senden kurtulmam zorlaşır. Bu benden sana küçük bir tavsiye." diyerek göz kırptım ve bu sefer ben sırıttım. Sinirle bakıyordu. Sonunda sırıtışı soldu. Arkamı dönüp gittim.

____

Savaştan dönünce korumalarımın odasına gittim. En azından benim odamdan daha güzel bir odaya sahip olmaları hoşuma gitti. Benim ki rutubet tutmuş köyde ki insanların ebebeyin banyosu kadardı.

Min Yoongi Şifacı ve Katil (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin