3. BÖLÜM

4.2K 198 39
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR ☕
。◕‿◕。

Bol bol satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Öpüldünüz. ❤️

İnci akşam vakti eve geldi yorgunca. Annesi yolda kendini aramış sunagile gideceğini söylemişti. Kendisi de giderdi ama yorgundu. Suna'nın yoğun ısrarlarına rağmen eve geldi. Hem yalnız kalmak daha iyiydi. Hızla üstünü değiştirdi ve gecelik takımlarından birini giydi. Saçlarını toplayarak yatağına girdi. Eline sevdiği kitaplarından birini alıp okumaya başladı. Kitap okumak İnci'nin vazgeçilmez bir huyuydu.

Ama İnci bir şeyler öğrenmek veya ders çıkartmak amacıyla okumazdı kitapları. Bazen çoğu insanın yüzüne dahi bakmayacağı, popülerizmin etkisiyle yazılmış, basit kitapları bazense çoğu insanın anlayamayacağı, kaldıramayacağı, edebi ve ağır kitapları okurdu. Amaç kendi yaşantısından uzaklaşıp başka duygulara girmekti. Çünkü İnci okuduğu yazılarda fazlaca yaşardı.

Kitapta birkaç sayfa geçmiş tam dalmaya başlamıştı ki telefonu çaldı. Sıkıntılı bir soluk vererek kitabı kucağına koydu. Komodinin üstündeki telefonunu alarak kimin aradığına baktı. Kaşları çatıldı gördüğü isimle. Müjgan arıyordu. İnci'nin çok sevdiği bir ablasıydı Müjgan. Önceden bu mahallede yaşardı ama evlenince uzaklaşmıştı. Sosyete de takılırdı genellikle. Ailesi hariç herkesle konuşmayı da kesmişti. Çok çekmişti bu mahallenin dedikodusundan. Kendisiyle konuşmasına bile şaşırıyordu, sevgi parayla olmuyordu işte.

Hafta içinde kesinlikle konuşurlardı ama bu saatte olmazdı. Daha fazla bekletmeden açtı telefonu.

"Efendim." Dedi.

"Alo İnci... Nasılsın ablam."

İnci arkasına yaslandı ve kucağındaki kitabı komidine koyarken konuştu.

"İyiyim abla, sen nasılsın?"

Karşı taraftan birkaç hışırtı geldi.

"Ben de iyiyim, ya sana bir şey diyecektim. Olgaaa!"

İnci yüzünü buruşturdu. Müjgan'ın birden bağırmasıyla kulağı çınlamıştı. Güldü kedi kendine. Olga Müjgan'ın evinde çalışan hizmetçiydi. Müjgan'la ne zaman konuşsa Olga'ya bağırır, o kendi dilinde savunmasını yaptıkça anlamaz sinir krizlerine girerdi.

"Kızım ben sana kaç defa diyeceğim o kısa geceliklerle dolaşma diye! Çabuk odana."

İnci kahkaha attı bu sefer. Gözleri yaşarana kadar hemde.

"İnci gülme bak zaten sinirim tepemde. Adamı zor sakınıyorum şundan."

İnci ağrıyan karnını tuttu, gözyaşlarını sildi. Derin nefesler alarak zorla bıraktı kahkaha atmayı. Konuşmaya başladı. Sesinde hala bir kahkaha tınısı vardı.

"Madem öyle niye tutuyorsun evinde. Bir tanıdığın felan yok mu başka yerde iş ayarla."

Karşıdan sinirli soluk sesleri geldi. Olga'ya acele etmesi için bağırıyordu. Kızcağız su içmek için kalkmıştı anlaşılan.

"Kovacağım ama tazminatı yüksek aşiftenin! Kıyamıyorum parama. Her gün on ton bağırıyorum bana mısın demiyor. Bazen ben tiksiniyorum kendimden. Aha diyorum! Bu sefer istifa etti. Ama ne oluyor biliyor musun?"

İnci kendini tuttu tekrar kahkaha atmamak için ama dayanamadı.

"Ne oluyor?"

"Çıy ıstır mısınız müjgın hınım? Diyor bana!"

Müjgan Olga'nın taklidini yapınca daha da gülmeye başladı İnci. Bu sefer telefonun diğer ucundan gelen tehditleri bile önemsemedi. Nefesi kesilinceye kadar güldü. Müjgan'la iki konuşmasından biri kesinlikle böyle kahkahalarla geçerdi. Ortam içinde gerçek bir hanımefendiydi ama evinde özüne dönüyordu. İnci iki ortamda da onu görme fırsatı yakalamıştı ve aralarında dağlar kadar fark vardı. Sakinleşince konuştu.

KURTOĞLU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin