...
"Keşke gelmeseydin daha devamsızlık hakkın vardı taehyung. Dinleseydin biraz evde"
Önümdekç soruyu çözüp kalemi kitabın arasına koydum.
"iyim ben sadece bayıldım hem yorgun filan değilim."
Göz devirip kahvesinden bir yudum aldı
"onun için yoongilere filan yorgunluktan bayıldım filan dedin. Keşke bana söyleseydin, benim yüzüm-"
"hobim saçmalıyorsun. Gerçekten yorgun değildim ve senin bir suçun yok sadece o gün ağır geldi bana"
Küçük gamzelerini göstererek gülümsedi.
"sen beni boşver, senin neden yüzün düşük"
Gülen yüzü hafifçe düştü.
" gösteriden sonra seulgi ile biraz gezmeye çıkmıştık. İşte arkadaşları filan, sonra bir kişi geldi seulgi nin yüzü filan düştü bütün gece yüzü düşüktü. Sonra ben seulgi yi eve bırakırken o çocuk ile yeniden karşılaştık. Seulgi nin eski sevgilisiymiş. İşte çocuk Seulgi ile konuşmak istedi, seulgi de kabul etti "yarın konuşuruz Hoseok" filan dedi. Aklım orada birazda"
"konuştunuz mu peki"
"bugün onların dersi yok. Gösteride iyi başarı yaptıkları için akşam yemeğe filan götürecekmiş bölüm hocaları. İşte izin dinlenme süresi filan."
Yemek büyük ihtimal gösterideki herkes olacak orada. Gidecekleri yeri öğrensem en azından o gün gördüklerimin gerçek olup olmadığını kanıtlayabilirdim. Kafam çok karışıktı. İki gündür, gördüklerimi hayal olduğuna inanıyordum. Pişmanlığım ve zihinimin bir oyunu olduğunu düşünüyorumdur.
" nerede olacakmış bu yemek, biliyor musun?"
"hımm, şu 32. cadde deki Çin Restorantı varya orada galiba. Akşam dokuz gibi"
Hadi ama bu kadar geç saate yemek mi olur. Ben çalışıyordum. Cafe deki iki günlük izinim bu gün sondu. Şimdi nasıl emin olacağım ki.
"aslında sen çalışmasan seninle gitmek isteyecektim. Belki yanımıza gelir laf atar diye, işte sen çalışıyorsun ve iki günlük raporun bugün bitti. Şansa bak ya"
"hobi. Sen seulgi nin arkadaşlarını tanıyor musun bu bölümden."
"hımm, Hanbin var, Hanuel var, Jinwoo var, Ryan var, Chaeyoung var. Başka bilmiyorum. Neden sordun ki?"
"hiç öylesine, neyse şu derslere katılalım eve gidip uyuyayım akşam mesai var cafe de"
Oturduğumuz çimenlerden kalkıp kampüse doğru ilerledik. Her şu kapıdan içeri girene kadar neden matematik seçtiğimi düşünüyordum.
Gerçekten neden matematik seçtim. Gerizekalı kafam. Zaten akıllı olsam elimdeki fırsatları kaçırmadım değil mi?
...............
Classic Coffee World
10.45 p.m."Ah Taehyung, buldum seni sonunda"
Fincanları yerlerine dizerken patronum Chanbin in yanıma geldiğini gördüm. Chanbin ile bir ara ortak dersimiz vardı. Oradan tanışıyorduk. İş aradığımı söylediğimde, babasından kalma bu cafede çalışabileceğimi söylemişti. Bu yılın başından beri burada çalışıyordum.
"efendim Chanbin"
"şey sen geçen akşam burada şarkı söylemiştin ya. Yine söyler misin? . Daha demin iki grup müşteri geçen sesinden etkilendiği için senin şarkı söylemeni istediklerini söylediler. Hem bugün Bay Lee gelemeyecek canlı performansa adam lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unrequited Love Due
Teen Fiction02.11.20 - 15.05.21 UNREQUITED LOVE devamı..... Aşkınıkına karşılık alamayacağından ümidi kesen Jimin Seul e taşınır. Geleceği için Seul de yaşayan Jimin annesinin ölümünden sonra Busan a, ilklerinin yaşadığı memleketine dönemez Bu sırada aşkını ka...