Unrequited Love Due

Geceden Kalma

Evet her insan sarhoş olduğunda yatağında yatmak zorunda değildir. Biri gelip taşıması dışında ama şuan öyle bir durumdayım ki nefes alacak halim yok.

Ne mi? Şuan güzelim bir buçuk kişilik yatağımda üst üste dört kişi yatıyorduk ve en altta ben yatıyordum.

İki saatten beri buradan çıkabilmek için çabalıyordum. Evet ilk başta gözlerimi açtığımda sevinmiştim nereden nasıl geldi bilemem ama dibimde Jimin yatıyordu ama üç kişi üstüme cebellenince ve dün yediğim hurmalar yukarı doğru çıkınca olmuyordu.

"lan uyanın"

Jimin kımıldanmaya başlamıştı her kımıldanışında burnuma değen saçlarının kokusu geliyor demek istesemde burnumu gıdıklayan saçlar ile hızla yüzümü başka tarafa çevirerek hapşurmuştum.

Jimin aniden gözlerini açıp yandan bana bakmaya başlamıştı.

Onunla beraber jungkook da gözlerini açmış

"yavaş öküz, altıma sıçtım korku- Ahh belim yoongi kalk üstümden"

"jungkook kıpırdama"

"evet jungkook en altta yatıyorum zaten pestilim çıktı"

Jungkook aradan bir yerlerden elini çıkartıp kafama vurdu.

"sus lan senin yüzünden bu hale geldik. Sana değil Jiminime acırım küçücük aramızda ezildi diye- ahh midem lan yoongi neden en üste yattın ki"

"şey taehyung istersen biraz kenera kay orada boşluk var sıkışmazsın"

"kıpırdanamıyorum ki, dur-"

"ağğğahh"

Kıçımı azıcık yana kayfıracaktım ki altakki dengeyi bozduğum için üstümde yatanlar birden yeri boyladı ama bir kişi hariç. Hızlı refleksim sayesinde az kalsın yere yapışacak olan Jimin i belinden tutup kendime çekince düşmesini engelledim.

Şaşkınlıkla birbirimize bakıyorduk çok az mesafe vardı aramızda.

"orospu çocuğu taehyung, öl geber taehyung kıçın kırılsında kıpırdayama taehyung"

Jimin ile bu sefer yerde unuttuğumuz ikiliyi hatırlayınca gözlerimizi büyüterek yatakta oturur pozisyona geldik.

"yoongi bir hafta sevişemem senle bu götle"

"lan taehyung, lan sıçtım ağzına lan-"

"lan bir durun, akşamdan beri pestilimi çıkardınız ağzımı açmadım lan. Ya biz neden bu haldeyiz, ne oldu dün gece"

Bir an Jimin bana baktı. Gözlerimiz kesiştiği de içinde barındıramadığım duyguları gördüm.

"sen birşeyler hatırlıyor musun?"

Jimin hemen gözlerini kaçırarak kafasını iki yana salladı.

"bilmiyorum, içip sarhoş olup gelmişizdir-"

Jimin cebindeki çalan telefon ile konuşmayı durdurmuştu. Telefonun ekranına baktıktan sonra yutkunarak ayağa kalktı.

"seokjin hyung arıyor, endişelenmiştir. Ben konuşup geliyorum"

Jungkook a itafen konuşup odadan dışarı çıkmıştık.

"lan biz dün ne yaşadık, bende hiç bir şey yok"

"oğlum vize haftası bu şarhoşluk bizi bitirir"

Elimedeki yastığı jungkook un suratına attım. Yoongi bana kızıp yere düşen yastığı bana fırlatıp jungkook un kafasına bir fıste geçirdi.