Black Swan

604 53 6
                                    

Hoseok
Taehyung hazırsan almaya
geliyorum seni

KTH
Beş dakikaya çıkarım evden

Hoseok
Tamam kapını önünde beklerim.

Telefonu yatağın üzerine koyup aynanın karşıdan geçtim. Saçlarımı son kez kontrol edip, parfüm sıktım.

Telefonuma gelen bildirim sesini Hoseok tan geldiğini bildiğim için bakmadan odadan çıktım.

"iyi eğlenceler taehyung-ah"

Yoongi elinde kupası ile tek başına oturmuş basket maçı izliyordu.

"teşekkür ederim. Jungkook nerede yoongi"

Gözlerini ekrandan ayırmadan

"mmh daha üniversitede sınavları var ya grup olarak çalışıyorlarmış. Bir iki saat sonra almaya gideceğim kendisi."

Onun duyacağı bir şekilde onaylayıp hızla evden çıktım. Yoksa Hoseok beni öldürecekti.

Merdivenlerden hızla inip demir kapıyı açtığımda arabanın kapısına yaslanmış telefon ile ilgilenen hoseok a bakakaldım. Efsane görünüyordu. Yakın arkadaşım olmasa asılacaktım şimdi.

"bu ne yakışıklılık lan sana söylüyorum Seulgi seni görünce dansı mansı unutacak, acısaydın be kıza oğlum"

Bana gülüp telefonun cebine koyarak yanıma geldi.

"bana diyene bak ya, geç kaldın diye kızacaktım ama bu kadar hazırlık için şimdilik affedebilirim."

Ona gülüp arabaya bindik. Gösterinin olacağı yer okula yakın bir seyir sahnesinin orası olacağı için çok uzak değildi.

Sessiz bir araba yolculuğunun ardından gösteri alanına gelmiştik. Hoseok Seulgi yi görünce onun yanına gitti. Ben de o gelene kadar ikimiz için izleyeceğimiz yer seçtim.

Hoseok gelene kadar telefonda dolaştım

"selam burası boş mu?"

Yanıma gelen sarı saçlı kız ile

"yanım dolu ama diğer yerler boş galiba"

Bana kafa sallayıp kız arkadaşları ile yer taburelerine oturmaya başladılar. Buranın en iyi yanı açık hava olmasıydı ve şansıma gökyüzü yıldızlıydı.

Hoseok yanıma gelip oturdu.

"bizimkilerin gösterisi en son gösteriymiş. Ne zamandan beri de dans etmiyordum bunları görünce özlemimi gideririm umarım"

Hoseok lise de dans üzerine okulun kulüplerindeymiş. Geçen sene sayısal bölüm zorladığı için üniversitenin kulüplerine gidememişti.

"umarım bu sene zor olmaz da sen de başlarsın ileri zamanlarda"

"umarım. Biliyor musun bu bizim bölümde ki yeonjin senin eski lise arkadaşın, o da gösterideymiş"

"hımm bilmiyordum. Lisede dans, şarkı gibi gösterilere hiç katılmamış."

İkimizde susup gösterilerin başlamasını beklerken. Yanımızda oturan kızların bağırarak konuşması sinirimi bozmuştu.

"ya ben şimdi miyeon ile konuştum. Çocuk modern dansta efsaneymiş. Böyle minyon da birşeymiş. Sarı saçlı filan ama dediğine göre aşka biraz ters bakıyormuş. Kim üzdü ise çok çok çile çeksin umarım"

Kıza göz devirip gösterinin başlamasını bekledim.

Beş dakika sonra ilk açılış gösterisi başlamıştı.

Umarım bunlar benim morelimin biraz düzeltirdi

........

"çok güzel hazırlanmışlar ama şimdi son gösteri hespsinden güzel olacak"

Hoseok a gülüp. Şimdiki gösteriyi merakla beklemeye başladım. Şimdiye kadar hepsi güzeldi birazda olsa kafa dağıtmıştım.

"Şimdi okulumuzun düzenlediği Black Swan grubunun dansı ile son grubu alkışlarınız ile çağrıyorum."

Herkes alkışlamaya başlarken. Sahneye siyahlar içinde bir grup genç çıktı. Kolları ile yüzlerini kapatarak başlamaya başlamışlardı. Gözlerim ağırlaşmıştı havanın verdiği huzur ile gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu.

Bir an daldığım uyku ile dengemi kaybetip düşecekken kendime geldim. Gözlerimi sahnede çevirdiğimde hayal görüyor sandım.

O özlem duyduğum beden, ozlem duyduğum gözler, saçlar, pişmanlığım en büyük bedeli karşımda kuğlar gibi dans ediyordu.

Gözümden bir damla yaş geldi. Bütün sesler, bütün herkes gitmişti bütün herşeyimi karşımdaki küçük beden olmuştu... Park Jimin

Son hareketi de yaptığında gösteri sona ermişti. Selam vermek için sahnenin ortasına geldiklerinde. Eğilip selam vermişlerdi. Başını kaldırıp etrafa bakarken gözleri bir süreliğine gözlerime deydi. Gözlerim o kısa süreliğine gözlerine deydiğinde,özlem,kırgınlık ve bir sürü duygu gördüm. Ağlıyordum elime düşen damla ile anlamıştım.

Birden sahne arkasına koştu. Peşinden gidemeyecek kadar kendimde değildim sadece arkasından bakakaldım.

"hadi gidelim- ne neden ağlıyorsun"

Hoseok a dönerek yutkundım. Dilim lal olmuştu resmen. Gözlerimi yine sahneye çevirdiğimde perdenin ardından bir çift göz ile yine karşılaştım.

Bir yıldan beri olan cesaretim kaybolmuştu. Ona bir adım atacak ayaklarım yok olmuştu.

Gerçekten böyle birşey miydi.....

Bu bölüm biraz kısa oldu. Neyse umarım beğenirsiniz pandaroliçeler

Sizleri seviyor bu panda 🐼💜

QPM

Unrequited Love DueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin