Özlem gerçekten berbat bir duyguymuş ve bu özlem duygusu bir anda gerçekleşince insanın ne dilinde lal, ne de bedeninde hal kalırdı.
Normalde pişmanlık duymam gerekirken, o gözleri, saçları, burnu görünce içimde büyüyen özlem ile kalakalmıştım.
Zordu çok zordu. Şuan kapalı olan gözlerimi açtığımda onun gözleri ile karşılaşmaktan çok korkuyordum.
"taehyung, taehyung beni duyabiliyor musun?"
Yanımda gelen yoongi nin sesi ile gözleri i açtım. Beyaz tavanın içine gömülü beyaz ışık ile gözlerimi tekrar kapattım.
"yoongi ben neredeyim, ne oldu bana"
Zar zor gördüğüm yoongi yanına gelip
"sakin ol. Biz eve geldiğimizde yerde baygın yatıyordun."
Ev mi ben ne zaman eve gittim ki
"ben, ben ama"
Birden içeri giren jungkook ile gözlerim ona baktı. O, o Jimin in burada olduğunu biliyordu. Onun için bana Busan da arama dedi.
"ah sonunda uyanmışsın. Ne çok korkuttun bizi. Şuanda iyi misin?"
Ona kafa sallaya ak onayladım tam ağzımı açacaken
"a ben Hoseok a haber vereyim numarasını vermişti, haber verin diye"
Jungkook girdiği gibi odadan çıkınca gözlerimi kapattım.
"yoongi ben kaç saattir buradayım"
Yoongi telefonunu cebine koyup
"hımm biz eve gece yarısından sonra geldik. 03.20 gibi sen o zaman salonda yerde yatıyordun. İlk seni atılmaya çalıştık uyanmayınca buraya getirdik. Şuanda saat 16.40"
Uzun süredir buradayım. Ben eve gittiğimi neden hatırlamıyorum. Yoksa yoksa bunların hepsi rüya gibi birşey mi. Tanrım lütfen daha fazla kaldıramam.
"söyle bakalım sana ne oldu. Ne içtin, ne yedide böyle ağır birşey atlattın"
Gözlerimi onun gözlerine çıkardığında aklı a gelen gözler ile yutkundum.
"yoongi ben dün ji-"
"oh haber verdim. Buraya geleceğim diye tutturdu. Ne inatçı arkadaşların var ya."
Jungkook yatağımın sağında kalan üçlü koltuğa oturdu.
"he bu arda doktor a haber verdim gelirler iki üç dakikaya"
Yoongi jungkook a bakmadan onu onaylayıp devam etmem için bana bakmaya başladı.
Şuan konuşsamda ikide bir yarım kesilecekti. Daha emin bile değildim gerçek mi değil mi diye ama tek bildiğim vardı gerçek kadar aynıydı herşey."jimnastik gösterisi sondaydı. Yani seulgi nin gösterisi. Benimde proje sınav filan yordu biliyorsun. Yorgunluğun üstüne kalabalık ve ses ağır geldi galiba"
Yoongi beni bir süre süzdükten sonra telefonuna geri döndü. Jungkook yoongi ye bakıyordu ama yoongi kafasını telefondan hiç kaldırmamıştı. Araları mı bozulmuştu yoksa.
"Bay Kim uyanmışsın, nasılsınız?"
İçeri giren doktor ile gözlerimi iki çiftten çektim
"iyim biraz yorgun hissediyorum."
Doktor önündeki dosyalara bakarak
"normaldir kendinizi çok yormuşsunuz galiba ondan uzun süreli bir baygınlık geçirmişsiniz"
"Olabilir, Hım ne zaman çıkacağım"
"serumunuz biter bitmez gidebilirsiniz. Geçmiş olsun"
Doktor odadan çıktıktan sonra yarısına yaklaşmış seruma baktım. Daha olduğu için uyumaya karar verdim.
........
Yoongi
"ya bunu benden nasıl saklarsın jungkook, gözünde hiç i değerim güvenim yok."
Sinirliydim bunca zaman bana hiç birşey söylememesine sinirliydim.
"sevgilim ona özür dilerim ama söyleyemedim işte"
Sinirle onun karşısındaki boş koltuğa oturdum
"ya ben bu zamana kadar ne kadar suçlu olsada taehyung un yıkılışını izledim. Hergün ağlayışını dinledim. Benim içim parçalandı ya. Sen bana bunu söyleseydin belki biraz daha rahat olabilirdim ona küçük umutlar verebilirdim. En azından bunun bir gün olabileceğini düşünüp önlem alırdık ne taehyung ne de biz burada olurduk jungkook "
" haklısın ama söyleyemezdim. Sır dedi. Anlatamadım ki. "
Sinir ile güldüm.
" jungkook sizin aklınızı sikeyim tamam mı. Ya bir düşünür insan değil mi bir gün böyle olay olabilir diye değil mi. En azından k ne bilinmeyen sırtınızı değilde onun burada olduğunu söyleseydin bunların hiçbiri olmayacaktı "
Jungkook dudak büzerek
"biraz daha zaman tanımak istedi. Daha kendine gelemedi"
"tabi şimdi daha iyi bir bok oldu. Göz göze gelmişler. Taehyung bh zamana kadar başka yerlerde arayarak zaman kaybediyordu. Şimdi neyin nerede olduğunu bilip peşinden koşacak.
Taehyung, Jimin in burada, bu okulda olduğunu öğrendi jungkook"Gözlerini yere indirirken kafa salladı. Pişmandı biliyorum ama, her ikilinin bu durumda olma sebebi kendi başına hareket etmeleriydi.
"dün onunla konuştum. O da berbat bir durumda. Taehyung un seul de olduğunu biliyordu ama aynı okulda olmaları onuda şaşırttı.
Kaşlarımı çatarak gözlerine bakmaya çalıştım.
" jimin bilmiyor muydu aynı okulda olduklarını? "
Kafasını hayır anlamında iki tarafa salladı
"ona söyleyemedim. Biliyorum kafasına takardı ve şimdiye kadar başardığı herşeyden vazgeçerdi. Sadece yakınında olmsını bilmesini istedim çok konu açmadım. Yoongiç ben her ikisinin iyiliği için yaptım. Lütfen bana böyle kızıp durma dayanamam"
Bu konu yüzünden ona kızmıştı sabahtan beri konuşmuyordum onunla. Şuanda Hoseok bizde olduğundan taehyung u ona emanet edip konuşmak için bir parka gelmiştik. Sinirimi konuşmayacaksın ama sinirimi tutamamıştım.
"sevgilim. Seni anlıyorum bana kızgınsın çünkü işleri karmakarışık hale getirdik. Ama ama ben gerçekten böyle olacağını düşünmemiştim. Bu zamana kadar idare ettik diye şey ettim ama"
" jimin o nasıl"
"ağlıyor, özledim diyor ama gururum el vermiyor diyor. Çok kötüydü diyor ben böyle olacağını bilmiyordum diyor kendini suçluyor"
"merek ediyorum bu zamana kadar neden geri dönmedi bir kere diye, ne kadar şey olsada memleketi sonuçta"
"anlatacağım yoongi ama biraz sabır et lütfen"
Üzgün görünüyordu, elini sıkıca tutarak kaldırdım. Bir şey demeden yürümeye başladım.
Bu durumun altında ne yatıyor bilmiyorum ama umarım bize zarar vermez. Yoksa o iki gerizekalı yı sikerdim.
Geldi geldi yeni bölüm geldi. Umarım beğenirsin
Lütfen oy ve yorumları yapmayı unutmayınSizleri seviyor bu panda
QPM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unrequited Love Due
أدب المراهقين02.11.20 - 15.05.21 UNREQUITED LOVE devamı..... Aşkınıkına karşılık alamayacağından ümidi kesen Jimin Seul e taşınır. Geleceği için Seul de yaşayan Jimin annesinin ölümünden sonra Busan a, ilklerinin yaşadığı memleketine dönemez Bu sırada aşkını ka...