|⛎ ATHENA
Soğuk su iliklerime kadar tüm bedenimi esir almış, suyun en derin ve karanlık bucağına çekilmeme izin vermişti.
"Tanrıça ölücek, tanrıça ölücek, tanrıça buraya gelmemeliydi".
Fısıltılar beynimde art arda tekrar ederken, suyun yüzeyine çıkmak için çırpındım. Nefesim tükenmek üzereydi. Çaresizce çırpınışlarımın arasından bana doğru yüzerek gelen kişiyi fark ettim. Ona saldırmak isteyen deniz kızları, her tarafını sarmış üzerine atlamışlardı. Fakat hepsini itebilecek bir güçteydi o kişi. Bulanık görüyordum hatta göremiyordum. Çok uzaktı.
Artık nefesim son raddeleriydi ve gözlerimi kapattım umutsuzca. O anda birisi hızla bileğimden kavrayarak çekmeyi başarmıştı. Ama geçti, gözlerim karanlığa yenilmeyi kabul etmişti...
Göğsüme uygulanan darbeyle zar zor gözlerimi açtım. Ağzımda biriken tuzlu sular güvertenin zeminini ıslatırken bir kaç eli üzerimde hiss etmiştim. Buz gibiydim, donuyordum. Etrafımdaki her kes endişeyle beni izliyordu. "İyi misin?" Ares'in sorusu üzerine ölmediğimi daha doğrusu ölemediğimi anlamıştım.
Gözlerim etrafta onu aramıştı ama bulamamıştı. İşte onun gözünde bu kadar önemsizdin Athena. Aptalsın, onun seni sevmesini isteyecek kadar aptalsın. Bana yaklaşan Lauren, "hastalanacaksın içeri geçsen iyi olacak" dediği sıra Ares üzerindeki çeketi çıkararak omuzuma bıraktı. Kollarını belimin ve dizlerimin arkasına geçirerek ayaklarımı yerden kesti. Fazla hızlı olmayan adımlar bizi içerideki odaya sürüklüyordu. Bakışları yüzümde geziniyordu. Bakmasamda hiss ediyordum.
Odaya vardığımızda beni nazikce yere bırakmış ve giyinmem için bavulumdan elbise seçmeye başlamıştı. Beyaz elbiseyi emin olmak adına bana gösterdiğinde kafamı olumlu anlamda salladım. Hafif bir tebessüm ile bana yakalaşarak yüzüme gelen ıslak saçları geri itti. Islak vücudumdan kayarak yeri ıslatan damlaların tok sesi, odadaki sessizliği bozan tek şeydi.
Bir süre sadece sessizce bakmış, ardından elinde ne zamandan beridir varolduğunu bilemediğim havluyla saçlarımı hafifçe kurulamıştı. Eğer Teph'e aşık olmasaydım, Ares'i sevebilir miydim? Donuk ve ifadesiz bakışlarım karamel tondaki yüzünün her bir noktasında dolanmış en sonunda çay kırmızısı irislerinde duraklamıştı. O ıslak değildi. Peki ya neden ıslak değildi beni kurtardıysa?
Üzerimi giyinmem için odayı terk ettiğinde ıslak kıyafetlerden arınarak banyoya ilerledim. Sıcak bir duş beni kendime getirecekti.
🏹
Yatakta hangi tarafa dönersem döneyim, bir türlü uyuyamamıştım. Odadan dışarı çıkmak istiyordum ama onunla karşı karşıya gelmek istemiyordum. Beni merak bile etmemişti. Bu günden sonra ondan uzak duracaktım. Tıpkı eskiden olduğu gibi.
Daha fazla düşünmeden güverteye yönlendirdim sersem adımlarımı. Etraf çok sessizti ve gökyüzünü kuşatan yıldızlar akıl almaz derecede fazlaydı. İleride bir gölge görmüştüm. Dağa benziyordu ya da ben hala suyun etkisinden çıkamamıştım.Dümenin yanı başında olan Amen beni gördüğünde yanıma gelmeyi ihmal etmemişti. Yüzündeki o hiç solmayan gülümsemesi ona yakışıyordu. " Neden uyumadın güzellik" yanağımdan makas aldığında kaşlarımı çattım.
"Hayatımı bağışlayın tanrıçam" ellerini yukarı kaldırarak dram yapmaya başlamıştı bile. Tebessüm etmiştim bu haline. Beni her zaman gülümsetmeyi başarıyordu şebek şey! "İleride dağ görüyorum sanki. Baksana bir, sende görebiliyor musun?"
İşaret parmağımı yönelttiğim tarafa bakan Amen, gözlerini kısarak orayı bir kaç saniye inceledikten hemen sonra "evet! Sanırım Ares'in bahs ettiği dağlara varmak üzereyiz! Hemen herkese haber vermeliyim. Tanrım çok heyecanlı u- huu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞ TANRIÇASININ MÜHÜRLENİŞİ || ATHENA (18+)
FantastikMedusa'yı lanetlediği için Olimpostan dünyaya sürgün edilen bir tanrıça... İntikam mi aşk mı? Tanrıça insanoğluna aşık olursa bedelini ödemeye hazır mı? Gizemleri çözmeyi başaramazsa tüm tanrılar yok olacak... Hapsedilen son Titan kralı serbest kalı...