kör olmadım sadece görmek istemedim.
Çağıl kapatma tuşuna bastıktan sonra hiçbir şey olmamıştı aslında. Ayağa kalkmış ve yanaklarımdaki ıslaklıkları silmiştim. Şu an acıyor olabilirdi ama her şey unutulurdu. Bu yaranın üstüne her basışımda yavaşça sertleşip eskisi gibi acıtmayacaktı.
Önümüzdeki hafta finaller vardı. Bütlere kalmak istemediğim için köpek gibi çalışıyordum. Finaller bittiği anda tüm derslerimi vermiş olup bu şehirden uçacaktım.
Çağıl da yanımda ders çalışıyordu. Önündeki anatomik maketin parçalarını çiziyordu. Şekilleri yamuk yumuk çizmesine kaşlarımı çattım.
"Ne ara bu kadar kötü çizim yapmaya başladın?" Başını çizdiği şekilden kaldırıp bana baktı.
"Olmuyor ne yapayım!" Eliyle kağıtları itiştirdiğinde gülüp kağıtları topladım.
"Tamam tamam sakin ol beraber yaparız." O gece üç boyutlu maketleri çizip, kesip kesip birbirine yapıştırmıştık.
Sabaha karşı mutfak masasında oturmuş dinleniyorduk. Odama gidip, rahat yatağıma yatmaya üşeniyordum. Ellerimi silikonla üç dört kere yakmıştım ve hala sızlıyorlardı. Çağıl'ın sandalyesine ayağımla vurdum. "Ayağa kalk beni de kaldır." deyip vurmaya da devam ettim. Sinirle masadaki başını kaldırıp söylene söylene koluma geçirdi herzaman ki gibi. Sonra ayağa kalkıp beni de çekiştirdi.
Ertesi sabah okula yürürken ceketimin kolunu çekiştirdim. Havalar iyice soğumuştu. Çağılla ayrılma noktamıza geldiğimizde durup bana sarıldı. Bende tek kolumu ona doladım.
"Daha ne kadar rol yapacaksın?" Omzumu silktim. Sırtımı pat patladı.
"Kırgın mısın?"
Güldüm bu sorusuna . "Sence?"
Geri çekilip iki eliyle tekrar omzumu sıvazladı. O fakültesine doğru giderken bende kafeteryaya ilerledim.
~~~
Mesajı yazmayı bitirdiğimde Çağıl yanıma serildi. "Ne yapıyorsun?"
"Anneme mesaj atıyorum." Başını çevirip bana baktı.
" Ne yazdın?"
"Eğer istediğim gibi giderse 2 hafta sonra orada olacağımı yazdım."
"2 hafta mı?" diye kafası karışarak sorduğunda "Senin finallerin benimkilerden dört gün sonra bitiyor." dedim. "Tabi hala benimle gelmeyi düşünüyorsan?"
"Tabi ki de geleceğim. Orayı özledim." Gözlerimi kapatıp başımı omzuna yasladım.
~~~
Bir hafta daha geçtiğinde ilk üç sınavıma çoktan girmiş ve çıkmıştım. Şimdi ise kütüphanede oturmuş ders çalışıyordum. Çağıl halen dersteydi.
Fotokopileri sıraladığımda yanımdaki sandalye çekildi ve tanımadığım bir çocuk oturdu. Başımı çevirmeden işime devam ettim. O da kendi kitaplarını çıkarıp ders çalışmaya başladığında yan gözle çocuğa baktım. Umarım Çağıl geldiğinde kalkıp gitmiş olurdu.
Aradan bir saat geçtiğinde oturduğum yerde kollarımı esnettim. Yana doğru dönüp belimi esneteceğim sırada kapıdan giren Çağıl'ı gördüm. O da beni görüp yanıma yürüdü ama yanımdaki kafasını kollarının üstüne koymuş uyuklayan çocuğu gördüğünde durakladı.
"Kaptan?" diye fısıldadığında çocuk sanki bunu bekliyormuş gibi kafasını kaldırıp Çağıl'a döndü. Çağıl göz bebekleri büyümüş şekilde çocuğa bakıyordu. İkisi arasında gözlerimi gezdirdiğimde çocuk masanın üstündeki çantasını alıp ayağa kalktı. Bana başıyla baybay gibisinden bir hareket yapıp Çağıl'a "Dışarda konuşalım." deyip çıkışa ilerledi. Çağıl sırtındaki çantayı sandalyeye bıraktı ve bana "Hemen geleceğim." deyip çocuğu takip etti. Bir şeyler oluyordu ama Çağıl gelince sorardım.
Çağıl geri geldiğinde sandalyemi hafifçe ona çevirip onun yerleşmesini bekledim. Üzerindeki ceketi çıkarıp oturduğunda bana baktı. "Takımda sorunlar hala devam mı ediyor?"
"Ha-evet." deyip sustuğunda kaşlarımı çatarak ona bakmaya devam ettim. Başını kaldırıp benimle göz göze geldiğinde ellerini iki yana açıp "Takım hakkında konuştuk bakma öyle. Maç var biliyorsun. Ha bu arada maça geleceksin değil mi?"
Başımı salladım. "Benim finaller bitiyor o zamana, tabii geleceğim. Ponpon kızın olacağım tek kişilik dev kadromla."
Kitaplarını çıkarmaya başlarken sırıttı ve "Twerk yapacak mısınız peki?" diye sordu.
"Yapmaz olurmuyum. Twerk For Me'nin koreogrefisini öğrendim senin için." dedim sonra şarkıyı kolundan aşağıya tırnağımı sürterken fısıldadım. " So darling, darling ~ twerk for me.."
"Iıyyğğ" diyerek kolundaki elimi üstünden böcek atarmış gibi silkeledi. "Bak tüylerim diken diken oldu. İçindeki azgın lezbiyene sahip çık. Benim senin için fazlalığım var."
Bu sefer ben ona tiksinerek baktım. "Fazlalıkmış. Yesinler onu be o fazlalıksa.." deyip önüme döndüm.
~~~
Son sınavında verip kendimizi sınıftan bir kaç kişiyle mühendisliğin ordaki çimlere atmıştık. Hava bu haftaya nispeten daha sıcaktı. Ceketimi yere serip çantamı yastık yapıp uzandım. Basım çatlayacak derecede ağrırken hiç sınav kritiği yapacak durumda değildim. Geçtiğime emindim gerisi boştu.
Genelde sıra arkadaşım olan Yıldız ellerini başıma attığında tek gözümü açıp ona baktım. "Başın mı ağrıyor gene?" diye sorduğunda dudağımı büzerek onu onayladım. Parmak uçlarıyla başıma masaj yapmaya başladığında minnetle gözlerine baktım. Sınıftan sevdiğim sayılı kişilerden biriydi. İkimizde birbirimiz hakkında sayılı şeyleri bilirdik ama ikimizde bundan şikayetçi değildik.
Yaklaşık yarım saat sonra Çağıl mesaj attığında doğrulup ceketimi ve çantamı topladım. "Ben kaçar sonra görüşürüz." deyip elimi salladığımda birkaç güle güle sözlerinden sonra sırtıma çantamı takıp çimlik alandan çıktım. Mimarlığın orda Çağılla buluşup otoparka indik.