Yarım kalmış hayallerin, güven duyduğun insan tarafından tek tek iğneyle balona batırılmış gibi sönüp yok ediliyorsa varsın yansın dünya!
Elif bütün gücüyle Farukun bacak arasına tekme atıp kolları arasından hızla sıyrıldı. Korkaklık ona göre değildi.
Acıyla bağırıp küfürler eden adama aldırmadan odadan fırladı. Dış kapıya doğru adım atmıştı ki saçlarının dibinden gelen keskin acıyla çığlık attı.
Geri geri giden bedeni ağzına kapanan el kulaklarına dolan öfkeli sesle bütün duyuların kapanmıştı.
"Seni sürtük bu gece elimden zor kurtulacaksın lan" sevdiği sandığı adam bu kadar adi olamazdı.
Ağzında koca el olmasına rağmen konuşmaya çalıştın.
"İmmm" sesin çıkmıyordu bile!
"Bence nefesini boşa tüketme bu gece epey uzun olacak" korku benliğine işlese dahi kurtulmak için ayaklarını arkaya doğru atıyorsun.
Kaçtığın odaya tekrar dönerken son çare olarak başını geriye doğru atıyorsun birden gevşeyen el ve kollarla ardından bağıran adama bakmadan çıkışa koşuyorsun.
Faruk çenesine gelen darbeyle acıdan dolan gözlerini kısarak Elifin peşinden koştu.
Lanet kapıyı kilitlemeyi unutmuştu.
Elif Çelik kapıyı titreyen elleriyle açmaya uğraşırken koridorun sonunda görünen bedenle kapı kulpunu indirip açtı.
Kafası sert cisme çarparken haykırarak ağlamaya başladı.
"Yalvarırım bırak beni dokunma bana" sesi bile titriyordu.
Alparslan dualar ederek girdiği apartmana koşarak çıktığı merdivenlerden çıkarken Faruk denen piçe en nadide küfürlerini sunuyordu.
Beşinci dairenin önünde durmuş nefes dahi almadan kapıyı kırmak için geri geri gitse'de daha ne olduğunu anlayamadan göğsüne çarpan küçük bedenle soluğunu tuttu.
Ve kulaklarına dolan korku dolu sesle öfkesi gün yüzüne çıktı.
Elifin omuzlarından tutup arkasına aldı. Bakış açısına giren Faruk'la evin içine girip kapıyı sakince kapattı.
Elif korku ve şaşkınlıkla yere düşerken kolundan tutan Bilal'le çığlık attı.
"Dokunma bana" sesi oldukça güçsüz ve bitik çıkmıştı.
Bilal anlayışla elini çekip kenara çekildi. Abisinin az çok neler yapacağını tahmin edebiliyordu.
Alparslan öfkeli adımlarla Farukun kararmış yüzüne bakarken ellerini birleştirip çıtlattı.
Çıkan sesle irkilen Faruk iki adım gerilemişti.
"Bakıyorum'da epey korktun üç buçuk atıyorsun resmen kork zaten savunmasız zavallı bir kıza yanlızken saldırmak ancak senin gibi itlere yakışır" diyip yumruk yaptığı elini var gücüyle Farukun çenesine doğru savurmuştu.
Hayvansı bağırışı dışarı kadar çıkarken, Elif korkudan yüzünü bacakları arasına gömmüştü.
Alparslan yere yığılan bedenin üstüne çıkıp arka arkaya yumruklarını sıralarken her daim yanında taşıdığı çakısını kemerinden çıkartıp ağzı burnu kan içinde kalan adamın tam göz hizasının altına getirdi.
Faruk acıdan bayılma noktasına gelirken yanağına değen soğuk şeyle gözleri ardına kadar açıldı.
"Ne yapıyorsun manyak bırak beni lan" diyip son gücüyle Alparslan'ı üstünden itti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herdem!
General FictionGözün kör olur aşktan sevgiden derler ya benimki'de kör olmuş gözümün önünde ki kötülüğü görememiş kendimi kara batağın içinde bulmuştum. Sevdim dediğim adam bana yüreğime en büyük ihaneti yapıp çekip giderken benim ne halde olduğumu umursamamış ark...