/İhanete susayan insan iflah olmaz/
Elif dağ evinden ayrıldıktan sonra, abisinin de yardımıyla Alparslan'ın evine geçip eşyalarını toplamış aynı gün içinde babasının evine yerleşmişti. Hoş bu durumdan en çok babası abisi memnun olsada kızkardeşi Neslihan burnun'dan soluyordu.
Yetkin ve Yekta gecenin üçüne kadar çalışma odasında Elifle beraber Alparslan'ın ona anlattığı şeyleri dinlerken öfke ve sinirden kuduran ikiliyi yine Elif durdurdu.
"Gidip döveyim neden başından anlatmadı da yılanları içeri soktu" diyen Yekta'ydı.
"Abi sakin ol onlardan bir adım öndeyiz bunu hem Uhraz hem Zehra denen kadın bunlarla sınırlı kalmaz bu yüzden yarın Alparslan'la konuşup plan yapmamız gerekiyor."
"Off tamam tamam hadi git uyu sen gözlerinden uyku akıyor"
"İyi geceler" diyip ona verilen odaya geçmiş üstüne pijamalarını giyip yatağın içine girmişti.
Alparslan'ın anlattıklarına ilk başta inanmasa da gördüğü görüntüler ses kayıtları doğruluğunu kanıtlıyordu.
Peki ama abi kardeşin ne derdi vardı. Bir kere sevgilisi olan birini ayartmak onunla yatmak iğrençti.
Gözleri ağır ağır kapanırken yarının neler getireceğinden bir haberdi.
Alparslan Elif'in gidişinin ardından arka arkaya içki içerken, içi azda olsa rahattı. Çünkü günahı suçu yoktu ona göre sonuç olarak bütün suç Uhraz ve Zehra denen kadınındı.
Hoş gecesi güzel geçse de iyi plan kurmuşlardı. Bu plan onların elinde bomba misali patlayacak olsa da!
Hem sarhoşluğun hem günün yorgunluğun etkisiyle uyurken gece yerini yavaş yavaş gündüze bırakırken, Yetkin sabahın erken saatlerinde yeğenini arayıp eve çağırmıştı.
Bu işi konuşarak halledecekti. Üstünü giyinip eşiyle aşağı inerken kahvaltıyı bahçeye hazırlamalarını söyleyip Gülnar elinden tutup salona götürdü.
Neslihan anne ve babasına "günaydın güzel ailem" diyip her ikisinin de yanağından öpüp annesinin yanına oturdu.
"Günaydın güzel kızım"
"Ne o prensesiniz uyanmadı mı?" Dedi.
"Ablan o senin Neslihan lütfen" babasına sadece bakmakla yetindi.
"Aman baba tamam demedim kızına bir şey"
"Günaydın" diye salona giren Elif ve Yetkin konuşmaları kesilmişti.
"Günaydın çocuklar kahvaltı hazırdır. Alparslan da gelecek birazdan biz bahçeye çıkalım" diyen Yetkin'le ailece bahçeye çıkarken Alparslan'da villanın bahçesine giriş yapmıştı.
Dağ evinde duşunu almış amcası aradığı zaman zaten yola koyulmuştu. Tabi Zehra denen kızın mesaj tacizleri de devam ediyordu.
O kızdan kolay kolay kurtulamayacağının farkındaydı. En azından Uhraz ve onun yolsuzluk yaptığına dair kanıtları bulana değin ayıya dayı demekte fayda vardı.
Lakin Elif'in eşyalarını toplayıp babasının evine yerleştiği haberini korumalar'dan almak sinir kat sayısını artırsa da suçlu olduğunu bildiği için öfkesini içine gömdü.
Arabasını amcasının evinin bahçesine park edip anahtarı korumaya vermiş yönünü onu gören aileye çevirip selam vermişti.
Elif'in Alparslan'ı görür görmez atan kalbine lanetler ederek gidip hazır masaya kuruldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herdem!
General FictionGözün kör olur aşktan sevgiden derler ya benimki'de kör olmuş gözümün önünde ki kötülüğü görememiş kendimi kara batağın içinde bulmuştum. Sevdim dediğim adam bana yüreğime en büyük ihaneti yapıp çekip giderken benim ne halde olduğumu umursamamış ark...