5. Bölüm

497 248 19
                                    

Kalp kendinden olanı seçer.
Ne kadar farklı görünse de
Aynı izleri taşır. 


Kırtasiyeye geldiğimizde ben kitabımı almak için Ali abinin yanına gittim. Lyon ise raflardaki kitapları incelemeye koyuldu.

"Defnecim kitabın arka tarafta, sen biraz bekle ben getiriyorum." Dedi Ali abi.

" Tamam Ali ağabey ben de burada biraz Diğer kitapları incelerim belki güzel bir kitap bulursam onu da alırım." Ali ağabey bunun üzerine hafifçe gülümsedi "Tamam, bak sen keyfine" dedi ve gitti.

Ben de o gidince Lion yanına gittim. Elinde iki tane kitap vardı. " bak şu kitabı ben okudum ve çok sevdim. "Dedim elindeki mavi Ciltli kitabı göstererek. Kabasını kitaplardan kaldırdı ve gülümseyerek bana baktı " Ne güzel o zaman bunu alacağım." Dedi Ve elindeki diğer kitabı göstererek konuşmaya devam etti "Peki ya bunu okudun mu?" Diye sordu. Başımı olumsuz yönde salladım." Unu da ben okumuştum Ben de bunu sevmiştim İstersen sen de bunu oku." Dedi bir anda şaşırdım ve " bir dakika Sen yurtdışında yaşamıyor musun Bunu nasıl okudun? "Diye sordum gülmeye başladı."yaz tatilinde Türkiye'ye geliyoruz geçen sene geldiğimde almıştım. " dedi.
İşte şimdi mantıklıydı.

Bir süre daha kitaplara baktıktan sonra çantamdan telefonumu aldım saatime baktım. Geç kalıyorduk " geç kalıyoruz kitaplar alıp gidelim mi? "Diye sordum. Kafası ile olumlu yönde salladığı an "Hadi " diyerek Ali abinin yanına doğru gitmeye başladım. Lyon da arkamdan geliyordu.

Ali abi istese çoktan istediğim kitabı paketlemiş bizi bekliyordu. Vakit kaybetmeden kitapların parasını uzattığım sırada bileğimden tutup elimi aşağıya indirdi ve cebinden çıkarttığı parayı Ali abiye verdi."Ben kendi kitaplarımın parasını ödeyebilirim!" dedim fısıldayarak.
Duymazlıktan geldi. Lyon Ali abi den aldığı poşeti bana verdi,ve kırtasiyeden çıktık.
Ali abi var diye susmuştum ama artık patlama zamanı geldi.

"ne gerek vardı?" dedim kızgınlıkla.
Lyon gülümseyerek "rica ederim." dedi.
Kaşlarımı çatarak "ben sana teşekkür etmedim! Ayrıca ben kendi kitaplarımın parasını veriyordum."
"Sen hep iyilik yapanlara kızar mısın?"
"genellikle evet"
"neden peki?" dedi kafasını biraz daha eğip yaklaştı. Direk gözlerime bakıyordu.
"çünkü ben sizin sandığınız o yardıma muhtaç küçük savunmasız sevimli biri degilim. Ve de bana öyle davrananlardan nefret ederim!" dedikten sonra, gözlerimi elimde tuttuğum telefonuma çevirdim.
Dersin başlamasına çok az kalmıştı.

"biraz hızlı olabilir miyiz? Okula geç kalıyoruz. Ayrıca konu kapanmadı."
Dedim saati ona göstererek.
" tabi konunun açılmasını iple çekiyorum."
Dedi yürümeye başlamadan önce.

"anlamıyorum okula geç kalmaktan neden bu kadar korkuyorsun?"
Başımı yoldan ayırıp ona döndüm. "korkmuyorum. Sadece devamsızlık yapmak istemiyorum. Bu yıl çok çalışmam lazım. Bu yüzden planlarımın arasında devamsızlık yüzünden kalmak yok."
Diye açıkladım. Gözlerini gözlerimden bir saniyeliğine bile ayırmıyordu.
"peki, neden çok çalışman lazım?" Dediği an gülmemek için kendimi zor tuttum. "cidden Okula gidiyoruz. İyi bir gelecek sahibi olabilmek Ve Meslek sahibi olabilmek için. Bende en iyisinden bir doktor olmak için de çok çalışıp prestijli bir üniversiteye gidebilmem lazım." Diye açıkladım. Etkilenmiş gibi görünüyordu.

Okula geldiğimizde çoktan zil çalmıştı. "Al işte geç kalmışız." Diye sitem ettim. Lyon önüme geçerek " belki de hala yok yazılmamış hızdır?" Dedi.
" inşallah " dedim Umut'la.

Dişler Ve PençelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin