7. Bölüm

419 199 35
                                    

✿Oy vermeyi ve yorum yapmayı
unutmayın lütfen. ✿

İyi okumalar. ♡

Siyah ihtişamlıdır, zariftir ve göz alıcıdır.
Fakat bir o kadar da tehlikelidir.

  Akıcı ve güzel bir genç kurgu kitabı gibiydi hayatım. Her an mutlu huzurlu. Bu kitapta yoktu düşmanlar, zarar vermeye çalışanlar.
Arada vardı dargınlıklar küçük masum küsüşmeler ama o bile yakmıyordu canımızı. Değişmiyordu bu hayatımın hiçbir döneminde.

Ne ara uykuya daldığımı bilemediğim saniyelerde bir sarsıntı hissetmemle gelmişti bilincim. Eğer bu sarsıntı olmasaydı büyük bir ihtimalle sabaha kadar burada geçirecektim. Gözlerimi yavaşça açarak yattığım yer minderinden etrafıma bakındım. Kitap yanı başımda yerdeydi. Büyük bir ihtimalle daha yeni uykuya dalmıştım ve kitapla beraber yana devrilmiştim,bunun da etkisiyle uyanmıştım.

Gözlerim sızlıyordu. Her an kapanmaya meyilliydi. Zaten benimde açık tutacak dermanım yoktu.

Hırıltılı bir ses kulağıma geldiğinde gözlerim anında açılarak sıçradım yattığım yerden.

Bu da neyin nesiydi böyle?

Loş ışığın altında bir karaltı gördüm. Bu karaltı bir hayvanın silüetine benziyordu.
Evet bir hayvan olmalıydı ve bu hayvan kesinlikle bir kuruttu!

Rengini tam seçemiyordum. Acaba odama giren kurt bu muydu? Peki niye gelmişti?

"evime gelip beni öldüremeyince burada mı öldürmeye karar verdin?" dedim delicesine korksamda cesur bir davranışla.
Bu söylediğime kurt daha çok hırladı ve hiçte aceleci olmayan adımlarla bana doğru gelmeye başladı.

Kurdun bana doğru gelmeye başlaması ile bu kurdun kesinlikle o olmadığını anladım.
Kurt bembeyazdı, O ise kahverengi.

"Sen o değilsin." diyebildim sadece.
Artık korkmak bir kelime ödüm patlıyordu.
Kurtlar neden bana saldırıyorlardı?
Ben onlara ne yapmıştım?
Bilmiyordum.

Bu kurdun diğeri gibi olmadığı her halinden belliydi. O ben uyanınca kaçmıştı fakat bu,
bu benimle avcılık oynuyordu resmen!
O iri ve şişman bir kediydi ben ise küçük savunmasız fare. Onun sivri dişleri ve pençeleri vardı benimse...

Benim neyim vardı onun karşısında?
Tek çarem kaçmaktı. Bir kurt tarafından öldürülmek istemiyordum. Benim hayallerim vardı. Bir geleceğim ve ailem vardı.

Kurt bana yaklaşmaya devam ederken bende etrafımı taradım kendimi savunacak bir şey bulma umuduyla. Ama hiç bir şey yoktu. Kurt çok yaklaşmıştı. Kaçmalıydım. Kaçacaktım.

Kapı kurdun arkasında kalıyordu. Bense duvar ile kurdun arasında.
Kurt artık köşeye sıkıştırdığı avını avlamak üzere onun üzerine atladı. Fakat kurt farkında değildi sağın ve solun boş olduğundan. O üzerime atladığı an bende kendimi sağa atakak kapıya doğru koşmaya başladım. Tek bir çarem vardı oda kendimi dışarı atmak. Devamında ne olacağını bilmiyordum ama öylece durup onun beni parçalamasını bekleyemezdim. Bu aptallıktı, aynı şu an kendimi ağaç evden atma düşüncesi gibi.

Yapabileceğim tek kaçış hamlesi buydu. Açık olan kapıya koştum. Kurt hemen arkamdaydı. Ağaç evin daracık ahşap verandasında pozisyonumu alarak zıplarken her şey sanki ağır çekimde ilerliyordu. Ben zıpladım kurt pençesini kaldırdı ben aşağı giderken onun pençesi sırtıma düştü.

Dişler Ve PençelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin