0.6

678 74 238
                                    

"Myoui Mina, sanırım ilk defa bir cesede denk geldiniz baksanıza cildiniz solmuş." Mina, yeni gelen Polis Amiri Hoseok'un söylediği şey ile bakışlarını yerden çekip göz teması kurmaya yeni yeni tenezzül etmişti.
Myoui Mina, Momo'nun cesedini bulduğu için birinci dereceden şüpheliydi.

"Evet ilk defa görüyorum efendim ve Momo sevdiğim bir arkadaşımdı neden öldürüldüğüne dair hiçbir fikrim yok." Mina aklına gelen görüntüler ve geçmişinde yaşadıkları şey ile duvarların üstüne üstüne geldiğini hissediyordu sorgu boyunca.

"Okulun bazı öğrencilerin de kanında uyuşturucu tespit ettik. Siz de kullanıyor musunuz ?" Bu sefer soru Polis Memuru Jin den gelmişti.

"Evet bu okulda ki tüm öğrenci gibi bende kullanıyorum çünkü durumun farkındaysanız okul da bir katil var ve her geçen gün aramızdan sevdiğimiz arkadaşlarımız yada öğretmenlerimiz ölüyor." Mina gözünden akacak olan göz yaşlarını ani bir manevra ile silip güçlü durmaya çalışmıştı.

"Bu durumda hepimiz bu stresi ve korkuyu hissetmemek için gevşemeye çalışıyoruz." Polislerin ikisi de bu kızın hem suçlu hem de güçlü gibi davranması sinirini bozmuştu.

"O zaman şunu da biliyorsunuzdur ukala hanımefendi aşırı doz uyuşturucu alırsanız kafanız yerinde olmadığı için birbirinizi öldürme şansınız da yüksek." Polis amiri Hoseok'un ani bir şekilde bağırarak söylediği şeyler karşısında Mina oturduğu yerde irkilmişti.

"Hazır buradayken sana sormak istediğim bir şey daha var." Polis memuru Jin'in söylediği şey ile bakışlar ona dönmüştü.

"Ölen annen ile Bayan Iseul çok yakın arkadaşlarmış bunu neden bize söylemedin?" Mina alnın da stresten oluşan terleri elinin tersi ile sildikten sonra mantıklı bir cevap aramaya çalışıyordu.

"Öyle bir gerekliliğim olduğunu bilmiyordum neticede annem ve bayan Iseul ölümünde ne gibi bağlantı olabilir ki saçma." Hoseok ve Jin verilen cevaptan memnun olmasa da Mina ve bir kaç şüphelinin kan örnekleri için revire gitmesi gerekiyordu mecburen Minayı rahat bırakıp ellerindeki dosyayı incelemeye başladılar.

Dahyun ise Chaeyoung'un ölümünden sonra normalden daha fazla uyuşturucu kullanmaya başlayıp, okulun burnu havada olan kızlarının fazla kullanmadığı lavabo da diğer bir deyişle sürekli Chaeyoung ile öpüştü lavabo da duvara çökmüş ağlıyordu.

Oturduğu pis zeminden yavaşça yerden kalkarak musluğu açıp içinden akan temiz suyu yüzüne vurarak kızarık gözleri ile aynaya bakmıştı.

"Ben katil değilim sadece Chaeyoung ile tartışırken biraz arbede yaşandı ve bıçak yanlışlıkla onun boğazına geldi" Dahyun elini mermere koyarak zar zor söylediği şeyler karşısında tuvalet kabininden aniden İrene'nin fırlaması ile Dahyunun zar zor tutan ayakları yere çökmüştü.

"Biliyordum işte Chaeyoungu sen öldürdün zaten anlamalıydım sürekli ikiniz aynı anda kayboluyordunuz bir şeyler olduğu çok belliydi!" Dahyun kendisinin üzerine gelen İrene'nin dedikleri ile yere düşüp söylediklerini duymamak için kulağını kapatıyordu korkarak.

"Hiçbir şey bildiğin yok hem ben katil değilim" Dahyunun ağlayarak söylediği şeyler karşısında İrene cebinde ki telefonu çıkarıp, ses kaydını açıp Dahyunun birkaç dakika önce dediklerini tekrar açmıştı.

Sana daha fazla İrene'nin, Dahyunun üstüne gitmesini önlemek düşüncesi ile  uyuşturucu tozunu çekmek için aldığı şırınganın paketini açarak bluzun kol tarafının içine koyup, kollarını da arkasından birleştirmiş bir şekilde tuvalet kabininden çıkmıştı .

Sana, İrene'nin yüksek sesle polisi çağırmak için bağıracağı vakit hiç bir şey düşünmeden şırıngayı İrene'nin boğazı delik deşik olana kadar iğneyi batırıp batırıp çıkartmıştı.

Dahyun ise karşısında gerçekleşen cinayet ile ağlaması daha çok şiddetlenmişti . Sana ise birini öldürdükten sonra verdiği büyük hazzı tadınca korkunç bir gülümseme ile kafasını Dahyuna çevirmişti. 

Sana, İrene'nin kafasını sert bir şekilde yere bırakarak suratına bakmak için aynaya baktığında yüzünü kanlarla kaplı görünce gözlerini kan tablosu gibi olan duvarlarda oyalamıştı. 

Kız yüzüne bulaşmış kanı aynada daha fazla incelemek için mermere ellerini koyarak yüzünü aynaya yaklaştırmıştı, kız uzun bir süre aynada kendini süzdükten sonra kafasını unuttuğu Dahyuna çevirmişti fakat Dahyun uyuşturucunun verdiği zehirden dolayı krize girip ölmüştü.

Kapının tıklatılması ile gerçek dünyaya dönen Sana korku dolu bakışlarını kapıya çevirmişti fakat içeriye aniden Taehyung'un girmesi ile kollarını ona sarılmak için uzatmıştı.

"Ben daha demin katil oldum ve korkunç derecede bundan büyük bir haz aldım Taehyung" Taehyung sevgilisi Sana'nın dedikleri ile şaşırsa da artık onunda bu oyuna girmesi ile taşlar yerine oturmuştu. Daha fazla burada kalamayacaklarını bildikleri için suç aletini de alıp günahların arındığı yer olan çatı katına çıkıp içinde bir çok şeyi ateşin kutsal zarafeti ile yok eden tenekeye kan olan kıyafetleri ve şırıngayı atarak delilleri yok ediyorlardı.

Katil ise güvenlik kameralarından izlediği yeni görüntülerle oyununa yeni piyonların eklenmesi ile oldukça mutlu olmuştu fakat bu mutluluğu kısa sürmüştü çünkü Mina ansızın girdiği boş sınıfı oldukça yüksek sesli bir şekilde kapıyı kapatarak katilin yanına damlamıştı.

"Jimini oyuna mı dahil ettin ?" Mina'nın sinirle soruduğu soru karşısında katil sadece dudağını kıvırmıştı.

"Ama sende bir şey beğenmiyorsun Mina"  Mina daha çok sinirlenmişti şimdi.

"Bana bu oyuna girmeden önce ikimizin de bu işten karlı çıkacağımızı söyledin fakat sen oyuna aniden bazı kişileri alarak işleri daha da tehlikeli yapıyorsun " derin bir nefes alarak ellerini sinirli bir şekilde bellerine koyup cümlesine devam etti Mina

"Biliyorum intikamı alan sen olacaksın" yutkunarak söylediği şey ile sesini kısarak kendisini kahreden acı cümleleri söyledi.

"Jimini çok seviyorum onun zarar görmesini asla istemem fakat oyunun sonunu biz piyonların olarak yerine getirsek bile ölme şansımız yüksek ve yaşayacak kişi sadece " Mina kafasını yavaşça yerden kaldırarak gözlerinin ne kadar dolduğunu umursamayarak katile baktı.

"Sensin" Katil normalde böyle şeyleri umursamazdı fakat Mina ile bir geçmişi vardı ne kadar soğuk kanlı olsa da onu ve onun sevdiklerini geri de bırakamazdı.

"Merak etme sen ne kadar beyaz değilsen onlarda o kadar beyaz değil, artık oyunun sonuna yaklaştığımız da tekrar düşünürüz kimin yaşayıp yaşamayacağını" katilin söylediği acımasız cümle ile Mina kalbini delik deşik hissetmişti.

"Her zaman sensin" Mina sınıftan çıkmadan önce söylediği bir çok anlam içeren cümle ile katile dolu dolu gözlerle bakmıştı. 



Sana pençelerini çıkardı 🤡

Dubumuza da elveda kartını gösterdik 🤦🏻‍♀️

Daffodil ɫ BangtwiceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin