Mina kilisenin küçük bir bekleme odasında kendisine getirilecek gelinliği sabırsızca oturup beklerken her şeyin bu denli güzel olması ona hayal gibi geliyordu. Birazdan hayatını sürekli her anında yanında bulunan iyisiyle kötüsüyle demeden onu seven kişi ile hayatını sonsuz mutluluğa bırakacaktı.
O gün okul yandıktan sonra ölen kişilerin arasında kendilerinin ismi de çıkmıştı dünya basınına.
Daha bir çok şeyi hafızası ile o zor günleri düşünürken kapıdan gelen tıklatılma sesi onu heyecanlandırmıştı çünkü gelinliğinin geldiğinin habercisiydi.
Koşarak kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişi ile yüzüne büyük bir gülümseme oluşmuştu."Geldiğine sevindim 79" Mina aralarında bildiği şakayı yüzüne vurmuştu.
"Biliyorsun Mina benim bir adım var ve o da Kim Seok Jin." ellerinde tuttuğu gelinliği Minaya uzatmayı ihmal etmemişti.
"Her şeyin bittiğine inanamıyorum. Jin kendimi çok ama çok mutlu hissediyorum." Mina içindeki mutlulukları Jin'e döktüğü vakit ikisinin geçmişte rol icabı yaptığı sorgular gelmişti.
"Gel buraya bakalım." Jin kollarını iki yanına açarak kız kardeşi gibi gördüğü Minaya sıkıca sarılmıştı.
Jin geçmişindeki acıları Mina sayesinde geri bırakmıştı ve bu yüzden de Jin sürekli Minaya sonsuz teşekkür edip duruyordu."Bakıyorum da biz yokken abi kardeş gibisiniz." Nayeon belirgin olan karnı ile odaya girince arkadan erkeklerde girmeyi ihmal etmemişti.
Nayeon bebeğinin cinsiyetini bir kaç hafta önce öğrenip çığlık atarak herkese kız annesi olacağını duyurmuştu. Nayeon ve Yoongi Gangam da bulunan çok işlek bir Barı devralarak gelirlerini arttırmıştı.
Sana ve Taehyung ise hayallerini gerçekleştirerek sahil kesiminden bir ev alarak bulundukları şehirde restuarant açıp kendilerine gelir getiren bir yer kurmuşlardı.
Mina ve Jimin ise kendilerine ait bir ev aldıktan sonra ikisi de kasabada olan öğrencilere iki tane ölmüş öğretmenin kimliklerini kullanarak öğretmenlik yapıyordu. Kim Seok Jin de geçmişini bir kenara bırakarak satın aldığı evde bahçe işleri ile ilgilenerek vakit öldürmeye çalışıyordu.
"Mina benim nasıl kardeşim gibiyse siz de öylesiniz haksızlık yapmayın." Jin cümlesini bitirmeden hepsi kollarını birbirine atarak aile kucaklaşması yapmıştı fakat o ailede şimdilik Jimin yoktu çünkü gelini görmek uğursuzluk getireceği için papazın yanında sabırsızca durup aralarında geçen sıkıcı konuşmalar ile Minayı bekliyordu.
Nayeon ve Sana odada ki bulunan erkekleri çıkartarak Mina'nın gelinliklerini kamuflaj dan çıkartıp askılı hali ile üstüne tutmuşlardı.
"Aramızdan bir minik kuş ilişkisini resmileştiriyor çok duygulandım." Nayeon karnını tutarak sandalyeye oturduğundan hamilelikten gelen duygusal hormonlarla ağlamaya başlamıştı.
"Yapma Nayeon. Ağlatma beni yoksa makyajım akar." Mina çatallaşan sesi ile her an ağlayabileceğinin haberciydi.
"Şimdi ikinizi de elime alıp evire çevire döverim. Hadi Nayeon ayaklan da aramızdan bir prensesin daha gelinliğini ve saçını yapmamız gerekiyor." Nayeon ayağa kalkarak çantasından toka ve bir kaç saç aleti çıkartıp masaya koyuyordu, Sana da Mina'nın üstünü çıkartıp giydirdiği gelinlik ile arkasına döndürerek özel uğraş gerektiren ipleri bağlıyordu
"Akşama Jimin bu ipleri görünce çıldıracak benden söylemesi." Mina kendisine yapılan ima ile yanakları al al olurken Sana'nın koluna da vurmaya ihmal etmemişti
Erkeklerin hepsi Jimin'in yanına gelerek papaz ile olan konuşmasını kibarlıkla bölüp onu bu sıkıcı muhabbetten kurtarmıştı.
"Aklım hala senin 79 olduğunu almıyor." Taehyung dan çıkan bu boş cümle ile Jin sadece tek kaşını kaldırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daffodil ɫ Bangtwice
Fanfiction"Katil ve Kurban kelimeleri Daffodil lisesinin de ki tüm öğrenciler için uygun bir profildi " BTS & TWİCE [Dikkat!şiddet,kan ve cinsel içerik içermektedir!] 2021©|nnayeeon