1845 yılında geçen iki erkeğin imkânsız aşk öyküsü.
Kendisine gelen mektupları her okuduğunda ya da onunla her konuştuğunda daha fazla aşık oluyordu ama bunun yanlış olduğunun da farkındaydı. 1845 yılında iki erkeğin birbirine aşık olması sadece bir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•
"Steven." diyerek içeriye girdi Bay Joseph. Yaşlı beli iyice bükülmüş, yüzünde yılların yorgunluğu var gibi duruyordu. Sarışın genç hızla arkasını dönüp babasının yaşlı yorgun gözlerine baktı.
"Baba. Ben de tam sizlerin yanına gelecektim." dedi yıpranmış fötr şapkasını başına takıp kafasını hafifçe öne eğerken. Babası içine bir nefes çektikten sonra yavaş ve yorgun adımlarla yer minderine doğru gitti ve oraya oturdu.
"Steven, birazdan Bay Romanoff'lara misafir gelecek. Onlarla benim ilgilenmem lazımdı ama bu hastalık müsaade etmiyor. Gelen kişiler Stark'lar. Senin ilgilenmeni istiyorum. Sakın bir hata yapma, oğlum. Bu yaşlı halimle başka bir iş bulamam."
Steve hızla dudaklarına içten bir tebessüm yerleştirip babasının önünde eğildi ve banasınin nasır tutulmuş, kurumuş ellerine ufak bir öpücük bıraktı.
"Siz hiç merak etmeyin, babacığım. Gönlünüz rahat olsun. Onlarla çok iyi ilgileneceğim."
Babası da oğluna gülümsedi hafifçe. Titrek elleri ile Steve'in pürüzsüz yüzünü okşadı. "Tanrı senden razı olsun, Steven."
Steve birkaç saniye daha babasını tebessümle baktıktan sonra küçük evlerinden hızlı adımlarla çıktı ve Romonoff'ların büyük evine doğru gitti. Kapıyı yardımcıları olan Rebakah açmıştı.
"Steven, baban gelmiyor mu?"
"Çok yorgun. Bay Stark'larla ben ilgilileneceğim."
"Çok dikkatli ol, Steven. Bay Howard, eşi Maria ve oğlu Tony Stark geliyor. Bay Romanoff çok heyecanlılar, ortak bir iş yapacaklarmış."
"Merak etme, Rebekah. Davranışlarıma dikkat edeceğim, etmek zorundayım."
Rebekah bundan pek emin olamasa da kafasını sallayıp kenara çekildi ve Steve'in geçmesine müsaade etti. Sarışın genç içeriye girdiğinde Bay Romanoff'un güzeller güzeli kızı olan Natasha Romanoff ile karşılaşmıştı. Kızın önünde hafifçe eğildikten sonra gözlerini yere çevirdi.
"Merhaba, Grant. Nasılsın?"
"İyiyim, hanımefendi. Sizler nasılsınız?"
"Teşekkür ederim."
Kızıl kız gözlerini Steve'den çektikten sonra Rebakah'a da tebessüm etti ve içeriye, babasının yanına gitti. Hemen ardından da Steve gitmişti.
Odaya kısa bir bakış attı sarışın genç. Aşağıya doğru sarkan gösterişli avize, ceviz ağacından yapılma dolaplar, çeşit çeşit tablolar, pencerinin önünde duran çiçekler, koltuklar, yerdeki küçük halı.
