∆Tony, alt dudağını yalayıp karşısındaki sarışın gence baştan sona baktı.
"Çok güzel olmuşsun." dedi gözlerini Steve'den çekemezken. Steve büyük bir tebessümle esmer adamın üstüne baktı.
"Siz de öyle. Çok yakışıklı ve karizmatik görünüyorsunuz."
Esmer adam dudağının sol tarafını yukarıya kıvırıp Steve'in yanına geldi ve beyaz gömleğin yakalarını düzelleti.
"Bu gece tamamıyla benimsin, sarışın. Sana bu kasabayı gezdireceğim en başta. Daha sonra baloya gideceğiz. Orada fazla kalmayız büyük ihtimalle. Deniz kenarına gidip biraz hava alırız. Ne dersin?"
Steve'in gözlerindeki heyecanı görünce tebessüm etti esmer adam. Bir adım geriye gidip tek kaşını havaya kaldırdı.
"Ben, ben ne diyeceğimi bilmiyorum, Bay Stark...-"
"Steve, senden çok ufak bir ricam var. Bu gece bana Bay Stark demeni istemiyorum. Gerçi hiçbir zaman istemiyorum ama seni zorlamamak için ısrarcı olmuyorum. Ama bu gece bana Tony demeni istiyorum. Bunu benim için yapabilir misin?"
"Elbette, Tony."
Esmer adam ismini onun ağzından duyunca adını daha çok sevmeye başladı. Gülümseyerek kafasını salladı ve kapıyı gösterdi.
"Beyaz bir at arabası ayarladım. Aşağıda. Babana da rahatlatıcı bir ilaç verdim. Sabaha kadar uyuyacak. Aklın babanda kalmasın."
"Bazen sizin bir melek olduğunuzu düşünüyorum."
"Ne tesadüf? Ben de seni ilk gördüğümde bir melek olduğunu düşünmüştüm ve hâlâ öyle düşünüyorum."
Steve büyük bir gülümseme ile kapıya doğru ilerlerken hemen arkasında da Tony vardı. Merdivenlerde Rebekah ile karşılaştıklarında Tony, Steve'den gizli bir şekilde elini boğazına götürdü ve baş parmağını baştan sonra kaydırıp 'sana zarar verebilirim' diye dudaklarını oynattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ѕeɴe 1845 » ѕтoɴy
Fanfiction1845 yılında geçen iki erkeğin imkânsız aşk öyküsü. Kendisine gelen mektupları her okuduğunda ya da onunla her konuştuğunda daha fazla aşık oluyordu ama bunun yanlış olduğunun da farkındaydı. 1845 yılında iki erkeğin birbirine aşık olması sadece bir...