Ölüm Bile Ayırmaz Sevenleri

807 82 94
                                    

1 Hafta Sonra

"Mavi mi siyah mı?" diye sordu Tony elindeki kravatı Steve'e gösterirken. Sarışın genç kafasını yastıktan kaldırıp kravatlara baktı.

"Siyah."

"Takar mısın? Ben hâlâ beceremiyorum."

Steve gülümseyerek yataktan kalkıp sevgilinin yanına gitti ve elindeki siyah kravatı alıp Tony'nin boynuna geçirdi.

Steve "Şirkete mi gidiyorsun?" diye sordu adamın gömlek yakasını düzeltip.

Tony bedenini aynaya çevirdi ve ceketini giymeye başladı. "Hayır, bir hastanın yanına gidiyorum. İğne vurulması lazım. Sen de gelebilirsin istersen?"

"Ben evde durma hakkımı kullanıyorum." diyerek kolunu Tony'nin bedenine çevirdi ve alnını esmer adamın sırtına koydu.

"Dışarıyı hâlâ sevmiyorsun değil mi?"

Steve kafasını iki yana olumsuzca salladığında Tony yavaşça geriye döndü ve sevgilisinin yüzünü ellerinin arasına aldı.

"Merak etme. Çok güzel bir yer buldum bile. Tüm bunlar bittiğinde oraya taşınacağız."

"Tony bunu sen de istiyor musun? Sonuçta senin hayatın burası."

"Benim hayatım senin yanın sevgilim. Sen benim yanımdayken ben her yerde yaşarım. Sen sadece hep benimle ol, olur mu?"

Steve büyük bir tebessümle Tony'nin dudaklarına bir öpücük bıraktı. "Zaten hep seninle olacağım sevgilim."

Tony, Steve'in yanağına büyük bir öpücük bıraktıktan sonra siyah çantasını alıp evden çıktı. At arabasına bindi ve hastasının yanına doğru gitmeye başladı.

Çok da uzak olmayan mesafe kısa sürede bittiğinde esmer adam arabadan inip büyük eve adımlamaya başladı. Evin kapısını yine esmer yaşlı yardımcı açmıştı.

"Hoş geldiniz Bay Stark."

"Merhaba Lara. Ted yukarıda mı?"

"Evet efendim. Sizi bekliyor."

Tony kafasını sallayıp ceketini çıkarttıktan sonra Lara'ya verdi ve yukarı odaya çıktı.

"Tony hoş geldin."

"Merhaba Ted. Bugün iğne günü. Hazır mıs... Merhaba Bay Strange."

Tony yan odadan çıkan adam ile en başta şaşırsa da daha sonra hızla kendisini toparlayıp dudaklarına yalan olduğu belli olmayan bir gülüş koydu.

"Merhaba Bay Stark. Kader ne kadar tuhaf. Durmadan karşılaşıyoruz."

"Evet, öyle. Ted benim hastam bu yüzden buradayım. Peki siz?"

"Ted benim babam. Bu yüzden buradayım..."

Tony bu sefer şaşkınlığını koruyamadı. Ted ile 3 yıldır arkadaşlardı ve bir oğlu olduğunu bilmiyordu.

Stephen "Vaftiz babam." diye ekledi.

"Oh, pekala." dedi Tony. Daha sonra çantasından iğneyi çıkarttı.

"Ted, kolunu verebilir misin?"

Ted kolunu uzattığında Tony, Stephen'a bir bakış attı. Adam dikkatlice izliyordu kendisini.

Tony iğneyi yavaşça adamın damarına soktu ve içindeki ilacı boşlattı. Daha sonra ise pamuğu adamın koluna koluna koydu.

"Biliyorsun ki ilaçları bire düşürdük. Ben üç hafta sonra tekrar gelirim. Haplarını kullanıyorsun değil mi?"

ѕeɴe 1845 » ѕтoɴyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin