Sadece Gidelim

718 78 49
                                    

Tony, Bay Joseph'in küllerini evin arkasındaki büyük ağacın dibine gömdürtmüştü. Steve ağacın yanına oturduğunda onu ne kadar yalnız bırakmak istemesede bir süreliğine yalnız kalmasının daha iyi olacağını düşünüp alnına ufak bir öpücük bırakmıştı ve eve girmişti. Fakat camdan ona bakmayı hiç bırakmadı.

Steve'in üzüldüğünü, arada da ağladığını gördüğünde içinden bir yerler kopup gidiyordu. Elinde olsa Steve'in kalbindeki acıyı alır kendi kalbine koyardı.

Jarvis "Anthony, sana John'dan mektup var." diyerek içeriye girdi. Tony gözlerini zorlukla camdan çekip geriye döndü ve adamın elindeki mektubu aldı.

"Bir bu eksitikti zaten."

"Eğer istersen bir icabına bakabiliriz."

"Evimizden yeni gittiler. Şimdi ölürse Strange'in dikkatini çok çekerim... Daha onun yanına gidip zehri halledeceğim."

Tony sıkıntılı bir nefes verdikten sonra koltuğa geçti ve mektubu açtı.

Tony, Tony, Tony

    Aslında yanına gelecektim fakat bunu yapmaktan korktum. Bu sefer sadece dövmekle kalmazsın diye.

    Merak etme. O konuya kimseden bahsetmedim. Bu arada Steve ile sevgili olduğunu biliyorum ve buna şaşırıyorum. Onu gerçekten seviyor gibisin.

     Bu beni şaşırttı. Senin bir hizmetçiye aşık olacağını asla düşünmezdim.

    Yine de sana hak veriyorum. Güzel bir tercih yapmışsın.

     Şimdi senden ufak bir şey istiyorum.

     Benimle birlikte olacaksın ve seni hiç rahatsız etmeyeceğim.

     Ya da bunu reddedersin ve ben de gidip her şeyi babana anlatırım

       İstersen Mavi'yi de getirebilirsin. İkimizin altında güzelce inler.

      Üzgünüm fakat senden başka bir seks arkadaşı tanımıyorum. Malum bu devirdi insalar eşcinsel olduğunu gizliyorlar.

     Cevabını bekliyorum.

                                     John.

Tony kafasını iki yana sallayıp kağıdı cebine koydu ve Jarvis'e döndü.

"Bir şeyler planlıyor değil mi Jarvis?"

"Sadece itiraf etmenizi istiyor. Amacı seks değil."

Tony "Biliyorum." dedi. Daha sonra masanın üzerindeki kağıda doğru ilerlemeye başladı.

"O zaman oyunu onun başında patlatalım."

Sevgili John.

     Sana asla şiddet uygulamadım. Bunu ilk okuduğumda ne kadar şaşırıp üzüldüğümü bilemezsin.

      O gün beni kenara sıkıştırıp 'Eğer kız kardeşim ile evlenmezsen sana bunun bedelini çok kötü bir şekilde ödetirim. Bir daha insan içine çıkamazsın.' demen hâlâ kulaklarımda fakat merak etme. Bunun için kin tutmayacağım ki kin insana şeytandan gelen bir duygudur. Tanrı kinli insanların içine merhamet versin.

      Ama sen hâlâ devam edip bana iftira atıyorsun. Şu hayatta en çok korktuğum şeydir iftira. Özelikle böyle bir konuda.

     Eşcinsellik bana daima saçma gelen bir şeydir. Şimdi bana bunu demen, özellikle benim gibi bir adama demen çok zoruma gitti. Ben hem kalbimi hem bedenimi sadece kadınlara veririm ve bir erkek neden başka bir erkeğe aşık olur anlamam, anlayamam çünkü ben o lanetlilerden değilim.

     Böyle diyerek senin kalbini kırdığını biliyorum. Senin eşcinsel olduğunu da biliyorum ve bunu doğru bulmuyorum. Bu büyük bir günahtır. Lütfen bir an önce bu yanlış yoldan dön. Fakat söz veriyorum ki bu durumdan kimseye bahsetmeyeceğim. Umarım ki bir gün doğru yolu, Tanrı'nın yolunu bulursun. Bunu çok istiyorum.

     Ve lütfen benim bu hoşgörülü tavrıma karşı sen de hoşgörülü ol ve bana iftira atma. Evet, kız kardeşini kabul etmedim. Bu ortak bir karardı çünkü ben daha olgunluşamadım ve kız kardeşini çok üzerim. Bu konuda beni yargılayıp hizmetçimle bana iftira atma.

     Saygılarımla, Tanrı yardımcın olsun.
                 Tony Stark

Tony mektubu eline alıp Jarvis'e uzattı ve hafifçe güldü.

"Bu mektup Mac Mack'e gitsin. Bakalım babası okuyunca ne tepki verecek?"

•••••

"Steve'im. Buz gibi olmuşsun. Hadi girelim içeriye."

Tony, Steve'in kolundan tutarken sarışın genç tüm ağırlığını Tony'e verip ayağa kalktı.

Eve girdiklerinde odaya gittiler. Tony, Steve'i yatağa oturttu ve en başta ceketini daha sonra botlarını çıkarttı.

Steve'i yavaşca yatağa yatırken"Hadi güzelim. Yat." dedi. Daha sonra hızla Steve'in yanına uzanıp sarışının başını göğsüne çekti ve bir elini onun karnına doladı. Diğer elini de sarı saçların arasına koydu.

"Seni üzgün görmek beni mahvediyor Steve ama böyle bir durumda da sana üzülme demek gibi bir hakkım yok. Sadece şunu bilmeni istiyorum ki her şekilde senin yanındayım sevgilim."

Steve gözlerini kapatıp kolunu Tony'nin bedenine doladı ve adamın kokusunu içine çekti. Bu koku o kadar güzel ve rahatlatıcıydı ki Steve yıllarca hiç sıkılmadın Tony'nin göğsünde yatabilir ve bu kokuyu içine çekebilirdi.

"Sen ne yaptın?" diye sordu kısık sesle.

"Sen beni düşünme."

"Tony sen daima beni düşünürken beni seni nasıl düşünmeyeyim?"

"Stephen'ı hallettim sayılır. Sadece bürosuna gidip zehri bir madde ile karıştıracağım ve sanki zehri kanı üretmiş gibi duracak."

"İşe yarayacak mı?"

"Evet, evet. Sorun çıkmayacaktır."

"Benim yapabileceğim bir şey var mı?"

"Birkaç gün sonra bavulunu toplayabilirsin. Kimsenin bulunmadığı bir adayı satın aldım. Orada yaşayacağız."

Steve hızla kafasını kaldırıp Tony'e baktı. "Gerçekten mi?"

"Gerçekten sevgilim."

"Bu kadar çabuk beklememiştim."

"Hemen gitmeyiz. Sen ne zaman istersen o zaman gideriz."

"Hemen gidelim." dedi Steve alnını Tony'nin alnına yaslarken. "Sadece gidelim."

  

ѕeɴe 1845 » ѕтoɴyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin