ѕeɴe 1845 » ѕтoɴy

Hisset, Beni Hisset

Smut uyarısı, çoğunluğu smut oluğundan başında uyarı yapıyorum

Tony yavaş hareketlerle Steve'in sırtını okşarken, sarışın genç ise Tony'nin değişik biçimli sakallarında parmaklarını gezdiriyordu.

"Bu sakalarına bir şey demiyorlar mı?"

Tony hafifçe gülerek kolunu yastığa daha fazla bastırdı ve elinin üzerinde duran başını iki yana salladı.

"Başlarda tuhaf tuhaf bakıyorlardı fakat zamanla alıştılar."

"İlk gördüğüm zaman ben de çok şaşırmıştım ama aynı zamanda yakıştırmıştım."

Tony gülümsemesini yüzünden silmeden elini yavaş yavaş Steve'in sırtından aşağıya indirdi ve baksırından içeriye soktu. Sarışının yuvarlak kalçasını okşarken Steve seslice yutkunmuştu.

"Başka neler düşündün benim hakkımda?" diye sordu Tony.

"Birçok şey düşündüm. İlk defa senin kadar nazik bir soylu görmüştüm...-"

"Sadece sana karşı." diyerek Steve'in kalçasını sıktı Tony.

"Ve sana hayran olmuştum."

Tony parmağını kalçasından içeriye doğru götürken Steve'in göğsü iyice Tony'e değmeye başlamıştı.

"Aslında Romanoff'lara gelmeyecektim. Bir bahane bulup evimde kalacaktım ama son dakika vazgeçip gelmeye karar verdim. Hayatımın en iyi kararıydı."

Steve yavaş yavaş içine giren parmağı hisserken içine derin bir nefes çekip kalçasını iyice Tony'nin parmağını bastırdı. Bununla beraber Tony elini yastığa koyup yataktan iyice doğruldu dudaklarını Steve'in dudaklarına götürdü.

Sarışın anında dilini Tony'nin diline soktuğunda esmer adam parmağını iyice Steve'in içine sokuyordu.

Steve seslice inlediğinde esmer adam üstlerindeki ince örtüyü kaldırıp attı. Daha sonra hızlı bir hareketle Steve'i altına alıp bacaklarının üzerine oturdu.

"Steve, kendini hazır hissediyor musun?"

Sarışın genç kafasını olumluca salladığında Tony, Steve'in pantolonuyla beraber iç çamaşırını da aşağıya indirmiş.

"Başlıyorum." dedi Steve'den onay beklerden. İstediği onayı aldığı zaman parmağını Steve'in girişine sokup hızlıca -hemde baya hızlı bir şekilde- ileri geri yapmaya başladı.

Steve'in sırtı yay gibi gerilirken esmer adam ikinci ve üçüncü parmağını da içeriye sokup kendisi için yer açmaya başladı.

"A-acıyor." dedi sarışın eliyle çarşafı sıkarken. Tony diğer eliyle Steve'in karın kaslarını okşamaya başladı.

"Biraz sabret. Başta canın yanacak fakat daha sonra bu zevki tadacak ve devamlı isteyeceksin."

Steve kafasını sallarken Tony parmaklarını ilerletebildiği kadar ilerletti. Kendisi için yeterince yer açtığında parmaklarını sarışının sıcak içinden çıkarttı.

Steve parmakların sıcaklığını kaybettiğinde boşluğa düşmüş gibi hissetti ama hemen ardından içine daha büyük ve sert bir şeyin hızlıca içine girdiğini hissedince seslice inleyip kafasını yastığa bastırdı.

"Steven, başlıyorum." dedi Tony, Steve'in belinden tutarken. Daha sonra ağırlığını altındaki bedene verip kalçasını ileri geri itelemeye başladı. Steve'in keşfedilmemiş duvarlarını keşfederken zevk alıyor hatta çığlık atmamak için kendisini zor duruyordu.

Altındaki adam ise öyle değildi. Zevk çığlıkları odada yankılanıyor, bununla Tony'i daha fazla çıldırtıyordu.

Tony hızla Steve'in t-shirtünü çıkartıp onu içine doğru katladı ve Steve'in ağzına götürdü.

"Ağzını aç Steve. Bunu ağzına bağlayacağım."

Steve ağzını açtığında Tony tişörtü onun ağzına sokup başının arkasından bağladı.

"İnlemelerini duymak çok güzel fakat babam evde olduğu için yapıyorum bunu. Evden gittiğinde inlemelerini klasik müzik dinler gibi dinleyeceğim."

Steve gözlerini açıp kapattığında Tony tekrardan sarışının belini tuttu ve vuruşlarına devam etti. Steve'in inlemeri hâlâ duyuluyordu fakat daha sessiz ve boğuktu şimdi.

Tony duvarlara baskı kuruyordu adete. Steve ile bir bütün olduğunu hatırladıkça delirecek gibi hissediyordu. Bedenleri birbirlerinin içinde olmasına rağmen bu bile az geliyordu Tony'e.

Steve'in içinden çıktığında sarışın hafifçe kaşlarını çatmıştı. Tony gülümseyerek ona baktıktan sonra onu aniden ters çevirip kalçasını iki yana ayırdı ve parmaklarını içine itelemeye başladı.

Bununla Steve gözlerini kapatıp alnını yatağa bastırdı. Ağzındaki tişört ıslanmıştı bile. Saçından aşağıya terler akıyor, burnun ciğerlerine nefes taşımakta zorlanıyordu. Daha alt tarafına yeni alışmışken bir de kalçasından baskı yiyordu.

Tony'nin parmakları çıkıp erkekliği girdiğinde Steve'in gözünden bir damla yaş süzülmeye başlamıştı. Tony'i üzmemek için 'Yalvarırım içimden çık, dayanamıyorum.' demiyordu fakat bir an önce acıdan çok zevk almazsa bir daha asla seks yapmayacaktı.

Esmer adam iyice içlere giderken eğilip Steve'in sırtına öpücükler bırakmaya başladı. Tony'nin sıcak dudakları Steve'e iyi geliyordu. Bir anda Tony'nin erkekliği hassas noktasına değdiğinde acıdan çok zevk almaya başladığını gördü. Bacaklarını iki yana açarken çığlıkları zevk çığlıklarına dönmeye başlamıştı. Tony'de bunu fark etmiş olmalı ki o noktasına daha sert ve sık vuruşlar yapmaya başladı.

Steve kalçasını hafifçe havaya kaldırıp Tony'nin organını daha fazla hissetmek istedi. Gözlerinin önü zevkten kararsa bile bu umrunda değildi. Şu an tek istediği Tony'i her hücresinde hissetmekti.

Tony adamın belinden tutup iyice kendisine bastırdı ve ona daha büyük zevkler yaşatmak için uğraştı. Aynı zamanda da kendisi yaşıyordu bu zevki. Şu ana kadar birçok erkekle birlikte olmuştu gizli saklı. Fakat hiçbiri Steve'in verdiği zevki verememişti kendisine.

"Steve." diye inledi esmer adam kafasını havaya kaldırırken. "Ah...çok tatlısın." ve daha sonra ufak bir çığlıkla menilerini Steve'in içine bıraktı.

Steve içinde hissettiği sıcak sıvı ile gözlerini kapattı. Zaten kendisi bir dakikaya yakın zaman önce boşalmıştı ve şimdi içinde Tony'nin sıvıları vardı.

Ağzından tişörtün çıkarıldığını anladı. Daha sonra bedeni yukarıya çekilmişti ve ciğerleri Tony'nin güzel kokusu ile bayram etmişti. Daha sonrası ise onun için karanlık gibiydi fakat hayatının en aydınlık zamanlarını yaşıyordu.