Baloya Gideceğiz

991 110 169
                                    

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tony yarım saattir Steve'i arıyordu bahçede. Kadına fazla sert çıkıştığından
-aslında az bile yapmıştı- Steve'i de ürkütmüştü.

En sonunda Steve'i ağacın yanında bulmuştu. Sarışın genç başını ağaca yaslamış bir şekilde uyuyordu yerde.

Tony büyük bir tebessümle yavaş ve sessiz adımlarla Steve'in yanına geldi ve yere tek dizi üzerine çöktü. Steve'in yüzünü biraz inceledikten sonra sağına soluna bakındı birileri var mı diye. Kimsenin olmadığını anlayınca tek elini yavaşça Steve'in yanağına koyup pürüzsüz teni okşamaya başladı. Daha sonra başparmağını sarışın gencin dolgun pembe dudaklarına kaydırdı ve parmağını orada sürtmeye başladı.

Steve'in dudakları hafifçe hareket ettiğinde Tony hızla elini Steve'den çekip yüzüne ciddi bir ifade takındı. Birkaç saniye sonra da Steve'in koyu maviliklerini görmüştü.

"Bay Stark." diyerek kendisini toparlamaya çalıştı Steve. Tony "Sakin ol." dediğinde olduğu yerde kalıp Tony'e bakmaya devam etti.

"En son güzel bir sohbete dalmıştık fakat bozuldu." dedi Tony ayağa kalkarken. Daha sonra elini yerdeki Steve'e uzattı. Sarışın, Tony'nin elini tutmakta kararsız kaldığında esmer adam tek kaşını havaya kaldırdı. Steve, bu adama karşı kaba bir davranışta bulunmak istemediği için adamın elini tutup ayağa kalktı. Daha sonra elini yavaşça Tony'nin elinden çekti.

"O kadın ben gidince sana bir şey dedi mi?" diye sordu iki kaşını da havaya kaldırırken.

Steve biraz çekinerek kafasını iki yana salladığında Tony kaşlarını çattı.

"Steve, yalan söyleyemiyorsun."

"Rebakah ile durmadan tartışırız. Artık alıştım." diye mırıldandı Steve.

"Neden?"

"Rebahak beni ve babamı fazla sevmez."

"Ne için?"

"Annem ve babam buraya ilk taşındıklarında Rebakah annemi, babamın kız kardeşi sanmış ve babama aşık olmuş. Ama zamanla annemin kız kardeşi değil de eşi olduğunu anlayınca kendi çapında bir kin tutmaya başlamış."

"Steve. Annen nerede?" diye sordu Tony çekinerek. Sarışın genç biraz sessiz kaldıktan sonra kafasını hafifçe öne eğdi.

"O, o öldü. Doğumumda."

Tony en başta ne diyeceğini bilememişti. Daha sonra Steve'in kolunu nazikçe tutup diğer tarafa doğru yürümeye başladı.

ѕeɴe 1845 » ѕтoɴyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin