ѕeɴe 1845 » ѕтoɴy

Geçmiş Olsun, Bir Erkeğe Aşık Oldun

19. Bölüme gelmişiz. Ne ara oldu bu hiç fikrim yok. Daha olaylara bile girmedim fkdhdjhdjd

×××

"Burası da sizin odanız efendim." diyerek kenara çekildi Steve. John odaya bakış attıktan sonra Steve'e döndü.

"Daha büyük bir oda yok mu?"

Steve istemsizce kaşlarını kaldırdı. Oda hem büyük hem kullanışlıydı.

"Misafir odaları tek tip. Üzgünüm."

"Misafir mi? Kız kardeşim büyük ihtimalle Tony ile evlenecek. Senin yerinde olsam bizi misafir olarak görmezdim mavi göz."

Steve buna kahkaha atmak istemişti. Tony'nin hiçbir şekilde o kızla evlenmeyeceğini çok iyi biliyordu fakat adama çaktırmamak için kafasını salladı.

"Belki o zaman Bay Howard size asil odalardan verir. Bay Stark ve kardeşiniz evlenene kadar bu odalarda kalmanız lazım."

John koltuğa oturup kendi çenesiyle oynamaya başladı. "Açık sözlüsün."

Tony sayesinde diye geçirdi içinden Steve. Diğer türlü hiçbir soylu ile bu kadar net konuşmazdı.

"Eğer bir isteğiniz yoksa çıkacağım."

"Adın neydi senin?"

"Steve."

"Steve... Bunu sevmedim. Mavi göz dememe ne dersin?"

"Steve, efendim."

John ayağa kalkıp duvarın kenarındaki çantasını Steve'e gösterdi.

"Eşyalarımı dolaba yerleştir. Daha sonra sırtıma masaj yap."

"Masaj konusunda iyi değilim."

"Değimi yap sadece."

Steve içine sabır dilenircesine bir nefes çekip adamın çantasını tuttu ve dolaba götürdü. İşte bildiği soylular bunlardı. Tony ise bir istisnaydı.

On dakika sonra adamın çantasını tamamıyla boşalmıştı. Steve arkasını döndüğünde adamın tamamıyla çıplak bir şekilde yatağa yüzüstü yattığını görmüştü.

"Sırtıma masaj yap mavi göz."

"Dediğim gibi bu konuda iyi değilim. Size zarar verebilirim."

"Dediğimi yap. Hemen."

Steve adamın yanına gidip elini sırtına koydu ve bildiği kadar masaj yapmay başladı. Fakat bu sırada da bir anda Tony'nin odaya girmesinden korkuyordu.

"Aşağıya doğru in." diye mırıldandı John. Steve ellerini aşağıya doğru indirirken aynı zamanda ovuyordu.

"Erkekliğeme de masaj yapmanı istiyorum. Yavaş ve nazik ol."

"Üzgünüm. Bunu yapamam."

"Nedenmiş? Sen bir hizmetçi değil misin? Dediğim şeyi yapmak zorundasın."