ѕeɴe 1845 » ѕтoɴy

Seni Seviyorum

Tony ve kadının öpüştüğünü gören Steve birkaç dakika boyunca ne yapacağını bilemeden izlemişti onları. Daha sonra arkasını dönüp duvarın dibine geçti.

Kaç dakika orada durduğunu bile bilmiyordu. Zihninde durmadan öpüşme anları geçiyor ve Steve buna anlam veremiyordu. Bay Stark'ın kiminle öpüştüğü onu ilgilendirmezdi sonuçta.

"Steve, ben de seni bekliyordum. Neden gelmedin?"

Bay Stark'ın sesini duyduğunda hızla ayağa kalkıp birkaç adım esmer adam yaklaştı.

"Geleli çok oldu ama sizi rahatsız etmek istemedim." dedi bir eliyle de kapının orada duran kadını gösterirken.

Tony hızla Steve'e yaklaşıp bir elini sarışının koluna koydu.

"Steve açıklayabilirim onu."

"Ne? Hayır. Bana bir açıklama yapmak zorunda değilsiniz efendim."

"Yine en başa dönmeyelim lütfen." Efendim kelimesini kastetmişti. "O kadını öpmedim. O beni öptü."

"Evet. Bu belliydi."

"Bana inanmıyorsun."

"Bunun bir önemi yok Bay Stark. İstediğinizi yapabilirsiniz. Ben sizin bir şeyiniz değilim."

"Steve. Yapma böyle."

"Bir şey yapmıyorum."

Tony içine derin bir nefes çekti. Bunu Steve'in görmesi hiç iyi olmamıştı. Özellikle bu kadar yakınlaşmalardan sonra görmesi.

"Sen eşyalarını hazırladın mı?" amacı sadece konuyu değiştirmekti. Steve kafasını onaylarca sakladığında Tony tuttuğu kolu bırakmayıp eve doğru adımladı.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu Steve şaşkınca. Bay Stark sanki bir anda değişmiş gibi sertçe kolundan tutup eve doğru sürüklüyordu.

"Odama gidiyoruz Steven. Aynada yüzünün haline bak diye."

"Efendim...-"

"Sus Steve. Sadece sus."

Steve dudaklarını birbirine bastırdığında eve girmişlerdi. Girişte Rebakah ile karşılaştılar fakat Tony kadının bir şey demesine müsaade etmeden hızla merdivenlere yöneldi ve odaya gitti. En başta Steve'i soktu odaya. Daha sonra kendisi girip kapıyı kilitledi.

"Aynaya geç." dedi emir verici bir sesle. Steve onu ikiletmeden aynanın karşısına geçti fakat aynadan kendisine değil Tony'e bakıyordu.

"Bana değil kendine bak Steve."

Steve maviliklerini kendi yansımasına çevirdiğinde Tony'de sarışın adamın yanına geldi.

"Neden benim bir kadınla öptüğüme bu kadar çok üzüldün?"

Steve bu soruyu kendisine sormuştu zaten fakat hiç cevap alamadı.

"Ben-ben üzülmedim." Yalan söylediğini hem Tony hem kendisi biliyordu.

Esmer adam bu sefer nazikçe sarışının kolundan tutup kendisine çevirdi ve aralarındaki mesafeyi yok denecek kadar az bıraktı.

"Bana içinden ne geliyorsa onu söyle. Bu ikimiz için de çok önemli."

Steve yüzünde Tony'nin nefeslerini hissederken kalbinin hızla atma sesini Tony'nin duymasını istemiyordu.

"Bu şekilde sessiz kalırsan ikimiz de bir yere gelemeyiz Steve." dedi Tony yavaş yavaş Steve'in dudaklarına yaklaşırken. Sarışın adam gözlerini kapatıp bu rüyadan uyanmaya çalışırken Tony dudağını Steve'in dudağına değdirmişti bile.