G.U|BÖLÜM 7

9.9K 353 29
                                    

Hiç kendinizi tam olarak ait olduğunuz yerde hissettiğiniz oldu mu ? Bütün dünya dalgalı bir denizken olduğunuz yerin sizi koruyan bir liman olduğunu hissetiniz mi ? Ya da bu benzetmeleri boş verelim. Güvenin kokusunu aldınız mı ? Bu güne kadar kokusu yok sanırdım güvenin. Ama şuan burnuma dolan tarif edemediğim koku bana güveni simgeliyor. Batuhan'ın sıkı sıkı çevreme sardığı kolları , benim onun göğsüne yaslı başım öylece duruyoruz. Kimse ayrılın demiyor biz de ayrılmak istemiyor gibiyiz. Asıl şaşırdığım nokta daha birkaç gün önce tanıdığım insanın kollarında, babamın yanında ömrüm boyunca hissedemediğim güveni hissetmek. Başımın altındaki kalbin hızlı atmasıyla başımı kaldırıp Batuhan'a baktım. Ona baktığımı hissetmiş gibi başını aşağıya indirip bana baktı. İlk defa gerçekten sunduğu gülümsemesiyle saçlarımın üzerini öpüp oturduğu yerden kalktı. Bana doğru uzattığı eline bir süre bakıp tuttum. Beni yerden kaldırıp arkasındaki yatağa oturttu.

"Neden böyle bir şey yaptın?

"Ben .. İnan ki bilmiyorum nedenini. O an seslere sağır kesildim. Hiçbir şeyi umursamadım.

Başını onaylayarak oturduğu yerden kalktı. Saçlarımın üzerine tekrar bir öpücük kondurup gitti. Onun gitmesinin ardından yüzümdeki gülümsemeyi silmeden transa girmiş gibi etrafa bakmaya başladım. Minik bir busenin üzerimde bıraktığı etkiye inanamıyorum. Kapının çalınıp arlanmasıyla kapının önünde duran anneme baktım. Şuan onunla konuşmak istemiyordum. O her zaman kocasının yanında değil miydi. Yine onun yanında olmalıydı. Bakışlarımı ifadesizleştirip arkamı ona dönerek yatağımın içine girdim . Batuhan'la ne kadar o halde oturduk bilmiyorum ama havanın daha da kararmasından baya geç olduğunu anlamıştım. Gözlerimi kapatıp Cuma günündeki Batuhan ile şimdiki Batuhan'ın farkını düşünmeye başladım. Çenemi sıkan parmakları ve öfkeyle bakan gözleri ne olmuştu da sarılmaya ve şefkate başvurmuştu. Düşüncelerim arasında son aklıma gelen şey saçlarıma kondurduğu minik buseydi.

.................

Yüzüme gelen güneş ışığıyla gözlerimi daha da sıkı yumdum. Arkamı duvara dönüp kafama battaniyemi çektim.

"Kalk güzel kızım . Çok işimiz var daha ."

Efsun annem miydi o. Rüya görüyordum büyük ihtimalle. Umursamadan daha da çok sarıldım battaniyeme .

"Kalksana yavrum . Saat 11 oldu. "

Valla oydu. Gözlerimi büyüterek yataktan hızla kalktım.

"Efsun Anne ?"

"Söyle güzel kızım. "

"Burada ne işin var ?"

Gülümseyip başını sağa sola salladı. Beynimi biraz zorlayıp nedenini ben bulmaya çalıştım. Aaa doğru ya. Biz bu gün gelinlik provası ev eşyalarını falan halledecektik. Mahcup olmuş yüz ifademi ona çevirip alt dudağımı dişledim.

"Şey ben hemen giyinirim . "

Başını onaylar biçimde sallayıp dışarı çıktı. Olabildiğince hızlı bir şekilde kalkıp banyoya koştum. Dişlerimi fırçalayıp elimi yüzümü yıkadım. Mutfağa geçip kahve makinasını çalıştırdıktan sonra odama geçip siyah kot pantolon ve sarı bir kazak giyip saçlarımı bol bir balık sırtı ördüm. Gözlerime ince bir eyeliner çekip, parlatıcımı sürdüm. Maskaramı da sürdükten sonra son olarak parfümümü sıktım. Beyaz ayakkabılarımı ve telefonumu alıp odadan çıktım. Ayakkabıları kapının oraya bırakıp mutfaktaki iki kahve termosuna kahveleri koyup oturma odasında muhabbet eden annemlerin yanına geçtim.

"Anne çıkmıyor muyuz?"

Gözlerini annemden çekip bana bakan Efsun annem yavaşça oturduğu yerden kalktı.

Görücü Usulü  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin