Meryem'den
Ayaklarım yoruluncaya kadar koştum. Nereye yada ne kadar koştum bilmiyorum. Artık nefesim durma noktasına gelince durdum.
Yüzüme hafif vuran kar taneleriyle kapkaranlık gökyüzüne baktım. Tek bir yıldız bile yoktu. Gözlerim kapatıp rüzgara karşı kollarımı açtım. Beni buradan alıp götürmesini istesemde olmadı. Gerçeklerlikden uzaklaşmak istiyor bazen insan..
"Oo güzellik ne işin var buralarda"
Arkamdan gelen yabancı sesle ,korkuyla arkamı döndüm. Yabancı bir adam bana doğru geliyordu. Elimi kaldırıp durmasını söylesemde bana doğru geliyordu.
Hem Thad gülmesi hemde yürümesinden sarhoş olduğu belliydi. Rabbim ben nasıl bişeyin içine girmiştim böyle.
Dönüp kaçmak istesemde yokuş aşağı olan yoldan dolayı durdum. Rabbim biri çıksın lütfen.
Adam bana yaklaştıkça üzüntümün yerini korku alıyordu. Bedenim tir tir titremeye başlamıştı.
'Sakin ol Meryem sakin ol' kendi kendimi sakinleştirmeye çalışsamda adam bana yaklaşmıştı bile.
Aniden yanından geçerek kaçmaya çalıştığımda ise beni durdurdu. Beni tutmaya çalışınca da çığlık atarak geri gittim.
Ya buradan atliyacaktım yada. Yadası yok buradan atlıyacaktım. Nefesimi tutup, gözlerimi kapattım ve bedenimi boşluğa bıraktım.
Kısa sürede de bedenim sert zemine çarptı. Başima aldığım darbe ile gözlerim kararmaya başladı.
Sonra- sonrası karanlık.
.~~~~
Başımdaki ağrı o kadar çoktu ki gözlerimi zar zor açtım. Önce gözlerime vuran güneş ışıkları sonra da kulağıma gelen trafik sesleriyle yerimden kalktım.
Bir caddedeydim ve etrafımızda onlarca insan. Ne olduğunu anlamaya çalışsamda hiçbir şey anlayamıyordum. Ben ne zaman buraya geldim .
Etrafımı döndüğümde bir kaza olduğunu gördüm . Gözlerim korkudan kocaman açılmıştı.
Insanların etrafında toplandığı adamın eli kan içinde yerdeydi. Aniden kalbime giren sancıyla sendelendim. Ayaklarım benden bağımsız oraya doğru yürüdü.
Gözyaşlarım kendiliğinden akıyordu. Ne oluyordu bana böyle. Kalabalığı geçe geçe adama ulaştım.
Görüş açıma girdiğinde ise gördüğüm kişi ile tüm bedenim dondu.
"Hamit hoca."
Kanlar içinde yerde yatıyordu. Hemen ona koşarak yüzünü tuttum. "Hamit Hamit hocam ne oldu size. Yalvarırım."
Yanımda duran adama bağırarak. "yalvarırım bişey yapın. Onu kurtarın."
Adam çaresizce başını eğince tekrar Hamit Hocaya döndüm. "Yalvarırım beni bïrakmayın. Sizde giderseniz ben ne yaparım yalvarırım."
Delirecek gibiydim. Rabbim yalvarırım Rabbim. Onu yerden kaldırıp sıkıca sarıldım. Hıçkırıklarla ağlarken kulağıma gelen kısık sesle durdum.
"Meryem"
Bu oydu yaşıyordu. Sevinçle onu yere bırakınca gözlerini açtı. Kan içindeki eli titreyerek kaldırdı.
Hızlıca elini tutarak. "Yanındayım Hocam. Şimdi sizi götürecez hastaneye. Iyi olucaksiniz."
Bir yandan da elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim. Yüzüme uzun uzun bakıp tebessüm etti.
![](https://img.wattpad.com/cover/245209777-288-k761895.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZLUĞUM
General Fiction#islam kategorisinde 1. #Sonsuzluğum adinda ilk kitap Hamit: -Benim için yaşar mısın Meryem? Meryem: -Senin için sensiz yaşamaya razıyım ben... Birbirine ölümüne aşık olan iki gencin hikayesi. Meryem ve Hamit... "Ve hiç bir zaman cesareti olmayan...