19.BÖLUM

451 147 302
                                        


...

Hamit endişeyle dönünce kapının önünde korkuyla kendisine bakan Sevda'yla göz göze geldi.

O Sevda'ya , Sevda da ona doğru yalın ayakla koşup, "Abi Sevilay yenge!"

"Ne ne oldu yengeye?"

"Abi o doğum yapıcak sanırım. Bilmiyorum yani evde kimse yok ve o çığlık atınca bende korkudan çığlık attım. Abi hastaneye gitmemiz gerekiyor."

"Tamam canım kardeşim sen sakin ol ve bize yardım et."

Sevda başıyla onaylayınca eve girip Sevda'nın işaretiyle mutfağa koştular. Sevilay, yerde kıvranırken bulunca ikisi korkuyla ona koşup yerden kaldırttılar.

Sevilay eliyle burnunda olan karnını tutup , "Hamit , hastaneye gitmemiz gerekiyor. Hamit , bebeğim!"

Hamit sakin kalmaya çalışarak , "Yenge lütfen sakin ol. Bak şimdi hastaneye gidicez ve sende, yeğenimde iyi olucaksınız."

Sevilay bir yandan bebeğine birşey olucak korkusuyla ağlarken bir yandanda Hamit'i dinleyip sakin olmaya çalışıyordu.

Derin derin nefesler alırken Hamit'in yardımıyla ayağa kalkıp arabaya doğru ilerlerken Sevda önden gidip Fatih'e arabayı kapının önüne getirmesini söyledi.

Fatih'in de yardımıyla arka koltuğa oturan Sevilay kanter içinde hastaneye en yakın zamanda ulaşmayı diliyordu Rabbinden.

Bebeği erken geliyordu Sevilay'ın ve bunun korkusunun yanında kocasınında yanında olmaması onu daha da üzüyordu.

Bebeği daha karnında bir aylıkken eşi iş bahanesiyle yurt dışına gitmişti. Oda herşeyin farkındaydı. Kayınvalidesinin zoruyla evlenmişti eşi onunla. Ama o zamanlar bilse kabul edermiydi hiç Sevilay. Kendini ve kocasını bile bile atarmıydı dünya cehennemine.

Gözyaşları içinde hastaneye ulaştıklarında Sevilay acil doğuma alınmıştı. Doğumhaneye giderken tek istediği kocasını görmekti ama o ne buradaydı nede haberi vardı bebeğinin dünyaya geldiğini.

Sevilay doğumdayken aynı hastenede olduklarından Ronya 'da gelmişti yanlarına. Necdet Bey'de duyar duymaz ne işi varsa bırakıp gelmişti.

Tüm aile kapının önünde gelicek olan haberi ve gözlerinin nuru bebeklerini bekliyordu. Hamit , heyecanla bir o yana bir bu yana gidip gelirken saatini kontrol etti. Üç saattir alınmışti Sevilay ve hala haber yoktu.

Hamit tüm aileye bakınca en büyük eksikliği abisini hatırladı. Çaresiz telefonunu çıkartıp abisini aradi. Abisini anlıyordu ama eşini bebeğini bu şekilde bırakması da doğru değildi.

Bismillah diyip arama tuşuna basınca iki kez çaldıktan sonra abisinin sesini duydu.

"Alo"

"Abi nasılsın?"

"Şükür iyim kardeşim, sen nasılsın evdekiler nasıllar?"

"Şükur iyiz abi ama Sevilay yenge.."

Sessizlik....

Oluşan sessizliğin sebebini ikiside iyi biliyordu ama bu sessizlik uzun sürmemişti. 

"Ne oldu Sevilay'a, Hamit!"

"Abi,yeğenim geliyor."

Cevapsız kalmışti Hamit . Hemde uzun süre sonrada yüzüne kapatılan telefonun sesi.

Hamit perişan olmuş bir şekilde telefonunu cebine koyup kendini yere bıraktı. Yengesi birazdan çıkınca ne diyecekti ona . Diğer aile üyelerine fark ettirmeden sinirle yumruk yaptığı elini sert zemine vurdu.

SONSUZLUĞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin