Selam herkese,
Bölüm ithafı bugün doğum günü olan sistama geliyor :) Sista35, nice senelerin olsun kuzum xoxox
Haftanın doğum günü listesi; 12 Aralık sista35 - 13 Aralık nil__ay - 14 Aralık cilginbeybi760 - 14 Aralık b_beetlejuice - 15 Araık elifemirmete - 17 Aralık Ayseozbayyy *** Hepinize nice seneler arkadaşlar. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşlar dilerim. Çokça öpüldünüz, kucak dolusu sevgiler xoxox
İyi okumalar...
Esat çekingen, tedirgin adımlarla salonda ilerleyerek, babasının çokça zaman oturduğu, bahçeye bakan ikili koltuğa doğru ilerledi.
Az evvel eve girdiğinde, girişte annesiyle karşı karşıya gelmişti. Zilal geleceğini biliyormuş gibi şaşkınlık belirtisi göstermeden ona bakıyordu. Esat kapıdakilerin araç içeriye girerken onlara haber verdiğini anlamakta gecikmemişti. Muhtemelen tembihlemişlerdi hepsini. Bir an tutukluk yaşasa da, o daha ileri bir adım atmadan Zilal karşısına gelip oğlunun boynuna sıkıca sarılarak yanaklarından öpmüştü. Gösterdiği şefkat öyle iyi gelmişti ki Esat'a, kaybetmek üzere olduğu salona girme cesaretini yeniden kazanmıştı.
"Aslında kafana birkaç terlik hak ediyorsun ama... Neyse baban bekliyor," demişti sevecen bir gülümsemeyle.
Esat azarlanacağını düşünürken annesinin bu sevecenliğinden dolayı sersemlemişse de çabucak toparlanmıştı. Zilal çocuklarına hiçbir zaman kıyamazdı ki.
"Anne," demişti alçak sesle fısıldar gibi. Mahcup gözlerle bakarak devam etmişti. "Vivien Hanım'a seni mahcup ettiysem özür dilerim," demişti bir solukta.
Zilal umursamazmış gibi gözlerini yumarak başını sallamıştı.
"Biz Viyen Hanım'la aramızda hallederiz, sen babanın yanına var önce."
Esat'ın gözlerinden hızlı bir endişe geçse de derin bir soluk alıp başını sallamıştı. Adımlarını zorlukla salona yöneltmişti. Arkasından bakan Zilal'in hınzır gülümsemesini görme imkanı da olmamıştı.
Esat ikili koltuğun ucuna vardığında, Sadık Ağa'nın elindeki tespihi avucunun içinde ağır ağır döndürdüğünü gördü. Bakışları dışarı dönüktü. Esat huzursuzca bir adım atarak adamın önüne çıktı.
Bedenini öne eğip babasının eline uzandığında Sadık Ağa usulca elini kenara çekerek bu eyleme izin vermedi. Esat yüreğinin sıkıştığını hissetti. Dudaklarını aralayıp konuşmak istedi fakat sesi boğazında takılı kalmış gibi yalnızca bir hırıltı çıktığında, boğazını temizlemeye çalışarak hafifçe öksürdü.
"Baba?" dedi suçlu bir tonla.
Sadık Ağa başıyla yanındaki boşluğu gösterse de dönüp ona bakmadı. Esat cezalı küçük bir çocuk gibi usulca babasının gösterdiği yere oturdu.
Sadık Ağa cevabını bilse de "Nerede kaldın bunca zaman?" diye sordu, alçak düz bir sesle.
"Ekrem Abilerde," dedi Esat, zor duyulur bir sesle.
Döndüğünden beri Alazlar'da kalıyordu fakat yatmadan yatmaya gittiği söylenebilirdi. Sabaha karşı kulüpten çıkıp eve varıyor, birkaç saatlik uykunun ardından kahvaltı bile etmeden evden çıkarak Kürşat ve Halit'le birlikte diğer barları kontrol ederek akşamı ediyordu. Akşam geç vakit kulübe gidiyor, sabaha kadar Serhat'la birlikte hem kulübün işleriyle hem de diğer barların hesaplarıyla uğraşıyor sonra sadece uyumak için yine Alazlar'a gidiyordu. Bir haftadır kendisini daha önce olmadığı kadar çok işe vermişti. Kimseyle konuşmak istememiş kendisini tamamen işe odaklamıştı. Arada sırada azarları yağdıran abilerinden gelen telefonları da işleri bahane ederek savuşturmaya çalışmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUKALEMUN - YamanDağlı - Yaman - Ateş (Kitap oldu)
General FictionBukalemun Serisi 2.Kitabı... **** Yaman ona sonsuzluğu vaat ediyordu.... Gözlerinde öyle bir anlam vardı ki; yeryüzündeki hiç bir kelime bunu açıklayamazdı. Sanki başka bir boyuttan bakıyordu Alaz'a. Kapkara gözlerinin içinde oynaşan pırıltılar dü...