BUKALEMUN - YamanDağlı - Yaman - Ateş (Kitap oldu)

Kızıl Öfke / 21

Selam,

Bölüm ithafı; fesevval'e geliyor. 

Haftanın doğum günü listesi; 5 Şubat sehrinur96 - 6 Şubat Elif0602 - 6 Şubat ArifeEsenUar - 7 Şubat Sevalpulat84 - 8 Şubat BurunsuzFarukk - 8 Şubat frejya1313 - 9 Şubat kezban_uner - 9 Şubat yildiz_1672 - 11 Şubat elifk854 - 11 Şubat selda_cukurr2134    *** Hepinize nice seneler. sağlıklı ve mutlu güzel yaşlar dilerim. Sevgiler xoxox

İyi okumalar...

Bozdumanların Berin'i istemek için Karacaların evine yaptıkları ziyaret en çok Zilal'in hayallerini gerçekleştirmiş gibiydi.

Daha önceki iki gelinini Ekrem'den istediklerinde her şey onun ölçülerinde yavan görünmüştü. Daha çok aile arasında, tantanadan uzak, ona göre sessiz sakin gerçekleştirilmiş bir seremoni idi ikisi de. Oysa Esat, Zilal'in her konuda aşırıya kaçma isteğini kamçılayan bahaneleri ona sunmuş gibiydi.

Berin'i istemeye gittikleri o gün, Karacaların evin önünde yarım düzine araç vardı. Araçlardan çıkan herkes o güne özel, özenle hazırlanmış, aylar önce tıpkı Esat'ın Erdem'e söz verdiği gibi ellerinde çiçekler, çikolatalar ve tepsi tepsi özel olarak hazırlanmış yiyeceklerle kapıya varmışlardı. Ayşe ve Zeynep'e de hediyeler götürülmüştü elbette fakat bu kez Karacaların evine taşınan hediye paketlerinin sayısı oldukça fazlaydı. Zilal, iki gelinini iki yanına alarak yerleştiğinde gururla omuzlarını kaldırmıştı.

İlk yarım saat herkes, ne yapacağını bilemiyormuş gibi belli belirsiz bir çekingenlik yaşasa da Zilal'in anaç ve sevecen tavrı ortamdaki bu gerginliği çabucak yok etmişti. Karacalar çekingendi çünkü ilk kez tam da kendi geleneklerine göre kızlarını istemek üzere evleri ziyaret edilmişti. Bu durumdan en fazla Azize hoşnuttu elbette. Oğlunun sık sık torununa çevrilen şefkatli bakışları ve gözlerindeki gurur bu hoşnutluğu arttırmıştı. Vivien içlerinde en çok şaşkın görünen kişiydi. Olanı biteni takip etmeye çalışıyor, bakışları sürekli şaşkınca etrafta dolaşıyordu.

Sadık Ağa, Ekrem'le birlikte yan yana oturmuştu. Karacaların büyük salonu o gün ilk kez böyle bir kalabalık görüyordu. Bozdumanlara eşlik eden Alazlar ve diğer gençlerle birlikte herkes salonda yerini almıştı. Hoşbeşle geçen bir saatin ardından nihayet Zilal'in Sadık Ağa'ya attığı sabırsız, onay veren bir bakışın ardından Sadık Ağa boğazını temizleyerek söze girmiş ve her zamanki ağır tavrıyla ağır ağır konuşarak Berin'i istemişti.

Söz ve nişanı aile arasında yapmaya karar verdiklerinden, iki ailenin de ricası ile yüzükler Ekrem tarafından takılmıştı. Coşkulu tebriklerin ardından Berin'in hediyeleri tek tek genç kıza verilmişti. Dakikalar sonrasında Berin, tıpkı Ayşe ve Zeynep'te de olduğu gibi üzerinde hatrı sayılır bir servet taşıyordu.

Sonraki saatler ise sık sık bir arada olduklarında yaptıkları gibi geçmişti. Büyükler salonun bir köşesinde düğünün detayları ile ilgili tatlı, sıcak bir sohbete devam ederek hazırlanan yiyecekleri atıştırırken, gençler gürültülü denecek neşeli bir sohbete dalmıştı.

Elbette günün en mutlusu Esat'tı. Yüzükleri takıldıktan sonra üzerindeki koyu renkli takım elbiseye uyan kravatını çıkardığında, bu mutluluğa rehavet de eklenmişti. Olana inanamıyormuş gibi sık sık parmağındaki yüzüğe bakarken suratında da geniş bir gülümseme oluşuyordu.

Berin her ne kadar Esat kadar coşkun tavırlar sergilemese de onun da mutluluğu gözlerinde açıkça okunuyordu. Bir zamanlar hayal ettiği şey gerçeğe dönüşmüştü. Kocaman sevgi dolu bir ailenin parçasıydı o da. Gözleri sık sık anne ve babasının olduğu tarafa yönelirken, birkaç ay sonra eşi olacak adamın ailesi ile kendi ailesinin yakınlığı hissettiği mutluluğu ve huzuru katlıyordu.