0.2

795 86 76
                                    

Beğenip yorum yapmadan geçmeyin >:[

"Fazla içmek yok Kyu." Hyunsuk'a olumlu anlamda başımı sallayıp diğer tarafa döndüm. Elbette fazla içecektim. Oldukça fazla. Hyunsuk ile birlikte içmeye gelmiştik ve geldiğimiz yerde şirketteki birkaç çalışanla karşılaşmıştık. Elbette aralarında Japon çocuk, ah hayır, Haruto-ah vardı. Gülümseyerek sandalyemi iyice ona yaklaştırdım.

"Haruto-ah~" Yüzüme cazibeli bir gülüş yerleştirip kafamı ona doğru uzatmıştım. Kafasını çevirip bana baktı, sonra tekrar önüne döndü. Ah, cidden mi?! "Haruto-ah." Bu sefer bakmamıştı bile. Sinirle ellerimi yumruk yapıp bağırarak adı seslendim. Bu sefer herkes bana bakıyordu. "Bana biraz içki koyar mısın?~"

Hyunsuk amacımı anlamış olmalıydı sırıtarak beni izliyordu. Haruto sonunda isteğimi gerçekleştirdiğinde hızla bardağımdaki sıvıyı bitirip tekrar koymasını istedim. Tekrar ve tekrar.

"Ah, sanırım Kyu seninle yarışmak istiyor Haruto."

"Yarış yapacak kadar içmem efendim."

"Ahh Haruto, Haruto. Şirkette değiliz. Adımla seslensen de olur." Hyunsuk'un açtığı sohbet yüzünden Haruto benimle konuşmuyor, bana bakmıyordu. Çenesinden tutup kendime çevirdim.

"Biraz daha içki istiyorum."

"Kendin koyacak kadar ayıksın."

"Sende benim gibi biriyle yarışamayacak kadar korkaksın."

"Bu korkaklık değil."

"Beni inandır o zaman." Haruto kısık gözleri ile bir süre gözlerime baktı, ardındaki doldurduğu bardağı hızla içti. Birbiri ardına bitiriyorduk doldurduğumuz bardakları. İyice sarhoş olurken Haruto'yu, kafasını masaya koyarken gördüm. Gülüp iyice ona yaklaştım ve kulağına fısıldadım.

"Kaybettin." Hafifçe sırıttım. "Sana cezanı vereceğim."

"C-ceza alacağımı bil-hıck-bilmiyordum." Baygın gözlerle beni izliyordu. Yüzüne iyice yaklaştım. Nefesini dudaklarımda hissettiğime yemin edebilirdim.

"Bana bir öpücük ver." Önce güldü, ardından burnumun ucuna bir öpücük bıraktı.

"Hey, ama bu olmadı."

"A-ama öpücüğün nerede olduğunu söylemedin." Sırıtıyordu. Sinir bozucu çocuk! Omzuna hafifçe vururken kendi omzumda hissettiğim baskı ile kafamı kaldırıp elin sahibine baktım.

"Kyu, hadi gidelim."

"Ama hyuuung!"

"Gel buraya." Kolunu belime sarıp yerimden kaldırmıştı. Ardından yalpalarak çıkışa doğru ilerledik. Durmadan arkamı dönüp Haruto'ya bakıyordum. Onu istiyordum. Benim olmasını. Çünkü o yakışıklıydı. Uzun boylu ve yapılı. Harika birisi! Onu elde ederek egomu tatmin edebilirdim. Herkes beni kıskanacaktı.

Sırıtarak başımı Hyunsuk'un boynuna gömdüm. Şimdilik tek istediğim eve gidip uyumaktı.

Normalde bu bölüm elleşmeli falandı ama dedim ki 'sakin ol rye, yavaş yavaş ilerle ve hemen final yapma'

bittersweet. harukyu ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin