1.2

505 67 37
                                    

"Buraya nasıl geldin?"

"Bay Choi'yi anahtarı verme konusunda ikna ettim."

"Hyunsuk? Aishh, salak çocuk." Mutfağa girip elimdeki yiyecek poşetlerini tezgaha bıraktım. Aslında sadece birkaç kutu ramen almıştım. Biraz da hazır yemek. Fakat masada duran yemekler dikkatimi çekmişti. İçlerinden çıkan buhar üzerlerinde kayboluyordu.

"Senin için yiyecek bir şeyler-"

"Gerek yok." Isıtıcıya su koyup poşetten bir ramen çıkardım. Birkaç haftadır evimden çıkmıyor, şirkete uğramıyor, hazır yemekler yiyordum. Vaktimin çoğunu yatağımda dizi veya film izleyerek geçiyor, Hyunsuk'a iyi olduğumu mesaj yoluyla bildirip uzun konuşmalardan kaçınıyordum. Ne olduğunu bilmiyordum, ki ben bile bilmezken defalarca kez evime gelen -fakat içeri almadığım- Hyunsuk'a ne anlatabilirdim ki?

"Hazır yeme." Ellerimi tuttuğunda hızla geri çektim. Dokunmasını istemiyordum. Birkaç adım geri çekildiğimde nefes veriş sesini duydum. Göz ucuyla ona bakıyordum.

"Kyu."

"Efendim diyeceğini sanıyordum." Kollarımı birbirine bağlayıp alayla güldüm.

"Kyu, böyle yapma lütfen." Kollarını sıkıca bedenime sardı. Her ne kadar ittirsem, kurtulmaya çalışsam da olmuyordu. Bırakmıyordu beni. Kaçamayacağımı anlayınca direnmeyi bıraktım. Dokunuşları nedensizce canımı yakıyordu. Ağlamak istemiyordum fakat gururum çok kötü kırılmıştı. Ayaklar altına alınmıştı. Terk edilmek, hemde yatakta!

"Bırak beni."

"Yemek yiyeceğine söz verirsen bırakırım."

"Sana bırak dedim! Pazarlık yapma benimle."

"Kyu," Saçlarımda hissettiğim o yumuşak baskı, ondan bir öpücük müydü? "lütfen kırma beni."

"Benim kırılmam daha uygun olur, öyle değil mi?" Kafamı kaldırıp kısık gözlerle ona baktım. Eğilip dudaklarıma ufak bir öpücük bıraktı.

"Hayır, ikimiz de kırılmayalım. Şimdi oturup yemek yiyeceğiz. Tamam mı?"

"Aç olmasam, asla kabul etmezdim." Kolları arasından çıkıp masaya oturdum. Birçok çeşit yemek vardı. Çoğu Japon mutfağındandı. Yanıma oturup elime çubukları tutuşturdu.

"Üzgünüm, hâla Kore yemeklerini yapmakta zorlanıyorum."

"Sorun değil." Birkaç parça yemek attım ağzıma. İstemsizce 'mmm' diyordum. Kafamı kaldırdığımda Haruto'nun gülen gözleriyle karşılaştım. Dudaklarıma birkaç öpücük bırakıp önüne döndü. Niye öpüyordu bu şimdi beni?! Daha doğrusu, neden onu durdurmuyordum?

"Haruto."

"Hmm?"

"Neden gittin?"

Bilirsiniz en önemli yerde bitiririm bölümü dhxjsmjs

bittersweet. harukyu ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin