"Bizim de hazırlanmamız gerek. Jihoon ve Hyunsuk birazdan gelirler." Sözlerim üzerine ellerinde balonlarla bana dönen Haruto'yu izledim. Salak çocuk, çok sevimli duruyordu. Yanına gelip saçları arasında kalan kağıt süsü aldım.
"Hazırlanacağımızı bilmiyordum."
"Artık biliyorsun." Balonları alıp kenara bağladım ve boş kalan elini tutup boş kafenin arka tarafına çekiştirdim. Onu yönlendirmeme izin veriyor olması nedensizce içimde ufak hareketlenmelere neden olmuştu. Midemdeki aptal kelebekler. Giyinme odasına girdiğimizde elini bırakıp çantamın yanına oturdum. Neyse ki durumu bilip yanımda yedek kıyafetler getirmiştim.
"Benim yanımda giyecek bir şey yok."
"Ben getirdim sana da~" Çantadan çıkardığım kıyafetleri ona uzattım. Genelde rahat ama şık kıyafetler giyerdim. Bu yüzden giysiler üzerine tam olacaktı, yani umarım. Tereddüt ederek elimdekileri aldı.
"Bu kadar düşünceli olmanı beklemiyordum."
"Beklemediğin daha çok şey ile karşılaşacaksın." Ayağa kalkıp tişörtümü çıkardım. Hızla arkasını döndüğünde gülmeden edememiştim.
"Ne yapıyorsun?!"
"Soyunuyorum?"
"Burada mı?"
"Haruto, burası soyunma odası. Giyinecek başka bir yer de yok."
"Gidip lavaboda giyineceğim."
"Bunu istemezsin. Yani, lavabo bu tarz konular için pekte hijyenik sayılmaz. Ah ama bu senin kararın. İstersen git." Dediklerimi duymazlıktan gelmemesi tatmin etmişti beni. Bana dönecek gibi olsa da bundan vazgeçmişti. İyice arkasına yaklaşıp parmaklarım üzerinde yükselerek kulağına yaklaştım. "Sende olan şeyden, bende de var."
"Sen o şeyi seviyorsun."
"Olabilir." Boynuna ufak bir öpücük kondurup yerime döndüm. Hızla üzerimi değiştirip yanından geçtim. "Dışarı çıkayım da rahat rahat giyin." Gülerek odadan çıktığımda aklım hâla ondaydı. O şeyi? Salak çocuk! Ne de edepsiz biriymiş öyle. Yüzümdeki gülümseme geçmiyordu. Mutlu hissediyordum. Bu geçici bir hevesin mutluluğu gibi durmuyordu. Yapay mutluluklardan değildi. İçimde, en derinlerde hissediyordum; kalbimde.
Yemekleri, içecekleri ve tatlıları son kez kontrol edip tezgaha oturdum. Buraya oturmayı çok seviyordum. Bazen Hyunsuk bacaklarım arasına girip benimle sohbet ediyor, bir şeyler yediriyordu. Yüzümdeki gülümseme iyice genişlerken Haruto yanıma geldi. Göz ucuyla onu baştan aşağı süzmüştüm. Tişörtüm ona biraz dar olmuştu, fakat şortum tam oturmuştu üzerine.
"Hey, Haruto." Kafasını kaldırıp bana soran gözlerle baktı. Dudağımın kenarını dişleyip hafifçe sırıttım. "Fiziğini beğendim."
hikayedeki asıl ship hyunsuk ve junkyu aslında- kskjslkxlsjc
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bittersweet. harukyu ✔
Фанфик"Seni gururumu tatmin etmek için istiyordum, aşık olmak için değil." ✎ R.