[Eun Bin]
Savaş alanında yanıma doğru yaklaşan Jeno'yu gördüm. Sağındaki ve solundaki Bronze'larla savaşan Silver'ların arasından geçip tam önümde durdu.
"Planım var." dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. Jeno'yu uzun zamandır tanıyordum. Kafamı kaldırıp gözlerine baktığımda ise planın kesinlikle tehlikeli olduğunu anlayabiliyordum.
Tehlikeli olması bir yana, Kun'un haberi olmadığına yemin edebilirdim.
Ama bu savaşı kaybetmek demek, ailelerini kaybetmek demekti.
"Çabuk anlat Jeno. Çünkü bize doğru yaklaşan bedenler, çok da sevecen gözükmüyor." dediğimde arkasını dönüp bize doğru koşan bedenlere tekme attı. Aralarından biri Jeno'yu yakaladığında adamın boyu uzun olduğu için tam kıçına tekme attım Jeno'yu kurtarmak adına.
Aslında, kafasına vurmaktan daha etkili olduğunu söyleyebilirdim.
Jeno, adamın onu boğazlamaya çalışmasından dolayı mosmor olmuş, derin nefesler almaya çalışıyordu.
"Planının ne olduğu umrumda değil, kabul ediyorum ama iki kişi bir sike yaramayız."
"İki kişi değiliz ama Soo Ah ve YuJin'i de bulabilirsek iyi olur. Haechan ve Renjun hazır. Onlar Lucas ve Ten'i bulacak." dediğinde tekrar onaylarcasına kafamı salladım. Soo Ah ve YuJin binaya geri dönüp kıyafetlerin azalttığı ama yine de tamamen durdurmadığı hasarlar için pansuman yaptırmaya gitmişlerdi.
"Nerede buluşacağız?"
"3.01'de Silver binasının yemek katında olun."
Jeno yanımdan uzaklaşmaya başladığında görünmez olup Silver binasına doğru yürüdüm. Önüme düşen Bronze'ların üstlerine basarak hiç istifimi bozmadan kendi binama geldim.
Karşımda Mark'ın sol omzuna pansuman yapan YuJin ve Kun'a yardım eden Sungchan duruyordu.
Mark, YuJin'in ona yaptığı iğneyle gözlerini sımsıkı kapattı. Sağ eliyle üniformasının omuz kısmını açarken bir yandan da elini sıkarak güç almaya çalışıyordu.
Soo Ah'ı arayan gözlerim, Jaemin'i görünce onu aramayı bıraktı. Yatağın üzerinde yarı baygın bir şekilde yatıyor, dizlerini karnına çekmiş aynı ana rahmindeki gibi duruyordu.
Sanırım Jeno'nun aceleyle yanıma gelip benden yardım istemesinin sebebi Jaem idi.
NoMin ikilisinden daha duygusal olan kesinlikle Jeno'ydu ama yaptığı planı da duygularına göre ayarlayıp aceleye getirdiyse bunun sonucu herkesi etkilerdi.
Umarım Jeno, planında eksiklik yoktur...
Jaemin, ben onu izlerken gözlerini hafifçe aralamıştı bile. Dudaklarını kıpırdatıyor, sanki bir şeyler demeye çalışıyordu. Dediklerini anlamak için yatağın başına gittim. Jaemin'e doğru eğilip dediklerine kulak verdim.
"Eğer ışınlanacaksanız, Jaehyun'un odasına Taeyong ile beraber ışınlanın." demişti. Tane tane, acı çekiyormuşçasına söylemişti. Her bir kelimenin ardından derin nefesler alıp veriyordu. Ve bana bunu dedikten sonra tekrar yarı baygın haline dönmüştü.
Jaemin'in yanında ayrılıp Mark ve Kun'un bulunduğu girişe geri döndüm. Bu sefer yanlarında Soo Ah da vardı. Kun'un burda bulunmasından yararlanıp Jeno'nun bir planı olduğundan ama ne olduğunu bilmediğimden bahsettim.
"Şu saatten sonra planı sorgulayamayız. Ne olursa olsun Jeno'ya güvenmemiz gerek." dedi Kun.
"Kimlerin geleceğinden bahsetti mi?" sorusunu yönelten kişi Mark'tı. Gözlerimle onu onayladım.
"Kim?"
"Jeno, Haechan ve Ten'den bahsetti ama Jaemin, Taeyong'u da alın yanınıza diyor. Sanırım Jeno bizi Bronze binasına ışınlamayı düşünüyor. Böylec-"
"Böylece ikinci savaştaki planlarını öğrenip onların içine sızabiliriz." diye beni tamamladı Soo Ah.
Kun gözlerini bir süre bizim üzerimizde dolandırdı. Bir süre de yeri izledikten sonra ağzını aralayıp bir şeyler söyleyecek gibi oldu ama tekrar sessizliğe büründü.
"Mark, senin de onlarla gitmeni istiyorum. Hatta bulursanız yanınıza Yuta ve Sicheng'i de alın. Jisung ve Chenle orada size yük olabilirler. Onları burada bırakın, Sungchan ve Shotaro'ya yardım etsinler. Skor her saniye değişiyor. Orada dikkatli olun." demişti Kun. O bunları söylerken biz, görevin tehlikeli olduğunun bir kez daha farkına vardık. Kun her zaman bize karşı soğuktu. Bakışlarında daha önce hiç bu kadar samimiyet hissetmemiştim. Sanki artık onun için sadece bir öğrenci değildik, aynı zamanda arkadaşıydık.
Soo Ah, Kun'un sözlerine abartılı olmayan ama yine de samimiyetini hissedebildiğimiz bir gülüş sundu.
Yıllardır buradaydık. Yıllardır Kun bizimleydi. Gerek bizim gerekse diğerlerinin yanında olsa da hiçbir zaman bir ağabeyimizmiş gibi hissettirmemişti. Çünkü bizim birbirimizi öldüreceğimizi biliyordu, öleceğimizin farkındaydı.
Ama şimdi durumlar çok farklıydı. Yine ölecektik ama bu sefer bizim katilimiz biz olmayacaktık. Bunu daha demin YuJin'in ölesiye nefret ettiği Mark'ın omzuna pansuman yaparken fark etmiştim.
Herkesin kazanacağı çok şey vardı aynı kimsenin hiçbir şey kaybetmeyeceği gibi...
Bizler lanetli insanların lanetli çocukları, lanetli çocukların lanetli torunlarıydık. Kaderimiz baştan sona değişmeyecek şekilde yazılmıştı.
Ben kavramının yerini biz almıştı. Sanırım...
Ama insan bu, lanetli olsa da bir şeyler saklardı.
Ve burası Silver'ların dünyası, arkadaşlıklar masallardaki gibi değildi...
***
Hi gays
Nabersiniz?
Öncelikle gelin biraz sohbet edelim.
Nasılsınız, her şey yolunda mı?
Bana soracak olursanız ben iyiyim çnk nasıl olsa bir gün ölecez diyip her şeyi boş veriyorum
Bu arada konudan konuya zıpladım biliyorum ama size bir film tavsiye edeceğim. Ben genel olarak beğendim ama sanırım kitaptan uyarlanmış. Bunu ben filmi izledikten sonra öğrendim bilseydim ilk kitabı okurdum. Her neyse filmin adı "Karanlık Zihinler" konu olarak güzel ama (kanımca kitaptan alındığı için böyle) işlenme şekli biraz kısa olmuş. Olayları iki saate sığdırmak için kesitler alıp devam ettirmemişler gibi hissettirdi. Ama güzel işte ndskdjskjf
Ha şey kendi ficime gelecek olursak, son 3 paragraf %100 spoiler içeriyor.
Bendeniz yazarınız şerefsiz olduğum için ficte illa şero karakterler olacak. Ama gönlüm onları şero yapmaya el vermediği için 3 tane birbirinden şerefsiz kız karakter koydum ama bence kızların şerefsizliği birazcık kendilerine gibi.
Ve yorumların hepsini okuyorum, bazılarınız çok iyi noktalara değiniyor ama spoiler içerdiği için silmeli miyim diye düşünüyorum. Bazılarınız bu cümleyi okuduktan sonra tüm yorumları okumaya gidecek mdkdsjvd o yüzden help me napmam gerek??
Bu arada günlük yazışma dilinde kelimelrin tam orta yerine sıcıuormuşum mjdshdsbncds
nys çok fazla içimi dktüm ama napim sizinle konuşmayı özledim aq bunu benden normalde hayatta duyamazsınız fakat size özel kalp falan atiom işte böyle de reader love bir insanım 10/10
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silver Academy † Markhyuck
Hayran Kurgu"Okul kuralları gayet basit sevgili öğrenciler. Hayatta kalın..." °markhyuck° ©mndln0