0.3

1.4K 194 114
                                    

jungkook

"bu bir şaka olmalı." orağımı kınından çıkarıp önümdeki karmaşaya dudak büzerek baktım. tanınmayacak kadar bükülmüş bir bisiklet bir zamanlar yoğun trafiğin olduğu, şimdiyse ilk müdahale ekiplerinin araçlarıyla dolu olan caddenin ortasında yatıyordu. cam kırıkları ve moloz parçaları, patlamış bir duvarın önüne yığılmıştı. ve her yerde cesetler vardı. bir zamanlar hayat dolu olan bir avuç insan şimdi ufalanmış betonların üstünde bedenleri bükülmüş, cansız halde yatıyorlardı.

ve hiçbirinin cehenneme bileti yoktu. şanslıydım.

yeni ortağım ve baş belam changbin, ilk yardım ekibinin hayata döndürmeye çalıştığı genç adamı incelemek için eğildi. kendisi ruh alma işinde yeni olmasa da benim bölgeme transfer edilmişti. son ortağıma karşı iyi olmayı öğrenmem yetmiş yılımı almıştı: changbin'in karmakarışık, kıvırcık siyah saçlarını, yırtık kotunu ve sörf tişörtünü inceledim. evet, bu sefer ki daha uzun sürecekti.

insanlar etrafımızda panikle koşuşturuyor, bir gaz hattının patlamasından bahsediyorlardı. yaralılar molozların arasından çekilirken, ölüler görmezden gelinerek hayatta kalma şansı olanlara bakılıyordu. hayatta kalma ifadesi karşısında gözlerimi devirmeden edemedim. hayatta kalmak, hakiki sonsuzluğa, ölüme ulaşmadan önceki bir duraktı sadece. insanlar hayata tutunmak için çok fazla çaba sarf ediyorlardı ama büyük resme bakınca, bu kadar değer verdikleri şey bir sonsuzluk denizindeki kum tanesinden başka bir şey değildi. benimki yalnızca on dokuz yıl sürmüştü ama benim için yeterliydi. hayat fazla abartılıyordu.

"daha uzun bir hayat yaşamak için formda kalma çabası buraya kadarmış, ha?" dedi changbin. "hiç kimse sporcu taytıyla ölmemeli."

bisiklet sürücüsünün sarı-siyah renkli dapdar giysisine baktım. "eşek arısı gibi görünürken de ölmemeliydi ama buradayız işte. neyse, bu kadar moda konuşması yeter. yapacak işlerimiz var."

changbin eğilip adamın garip bir şekilde bükülmüş omzuna baktı.

"adam benim," dedi, parmaklarını siyah saçlarından geçirerek. "bu da o tatlı bir civcive benzeyenin sana kaldığı anlamına geliyor. piç seni."

bakışlarımı caddenin karşısına, bir zamanlar bir kafe olan yerin önündeki kaldırımda yatan çocuğa çevirdim. etrafındaki kan gölü olmasa onun sadece uyuduğuna inanabilirdim. yüzünde bir sükûnet ve huzur maskesi vardı ama kıyafetleri kan ve külle kirlenmişti. masum biriydi. caddenin karşısından bile saflığının kokusunu alabiliyordum. kahretsin. cennete götürülmesi gerekiyordu.

kafatasımın gerisinde donuk bir çığlık yankılandı. sesin kaynağını bulmak için molozların arasını araştırdım ve buldum. çocuğun bedeni tuğlalar ve küllerle yarı yarıya kaplanmıştı ve göğsü oksijen için çılgınca inip kalkıyordu. gözleri kocaman açılmıştı ve kırık dallara benzeyen parmakları kaldırımdaki çocuğa doğru uzanmıştı. ne tuhaf... ölümün eşiğindeyken bile çocuk için endişeleniyordu. changbin homurdanarak işe başlayınca gözlerimi şimdilik hayatta olan insandan ayırdım.

"tatlı bir civciv mı? sence bu umurumda mı?" kaşımı kaldırdım. "sen ikisini de al. melekleri yatağa atma hevesli olan sensin. belki de yukarı çıkınca şansını denersin. ayrıca... benim bakmam gereken başka biri olacak gibi görünüyor."

changbin kalkıp ellerini kotuna sildi. "yok ya. pes ettim artık. imkansız bir şey. o meleklerin güzel beyaz cüppelerinin altında bekaret kemerleri falan olsa gerek. cazibeme karşı bağışıklıkları var."

"sanki onlardan biriyle hiç birlikte olmamış gibi konuşuyorsun."

ilk yardım görevlisi kafasını eğerek geri çekilirken, hayatı trajik bir şekilde sona eren eşek arısı bisikletçi son nefesini verdi. seyircilerin oluşturduğu kalabalığın arasından geçtim. benim bölgeme gitmeyecek olan bir başka ruhu almaya hazırlanırken öfkeden köpürüyordum. balthazar'ın ayakçısı olmaktan, seokjin gidince kalan boşluğu doldurmaktan bıkmıştım. cennetin eski ölüm meleklerinden biri olan seokjin benim için kardeş gibi olabilirdi ama bu, bin yıl sonra kavuştuğu erkek arkadaşı için işini bırakmış olmasının hoşuma gideceği anlamına gelmiyordu.

cehennem meleği, taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin