Terk edilmiş bir arazide, hurda arabalarla dolu bir yerdeyim. Etraf Karanlıktı ancak çevremdekileri çok iyi seçemesemde ne olup olmadığını görebiliyordum. Buradan bir an önce kurtulmak için koşup duruyorum. Ama ne yaparsam yapayım aynı yerde dönüp dolaşıyormuş gibi hissediyorum. Uzun süredir koştuğumu nefes alırken ciğerlerim yandığında ve patlayacakmış gibi hissettirdiğinde fark ediyorum. Birden ayaklarımın altındaki zemin yok oluyor. Derinliğini kestiremediğim bir uçuruma adım atmıştım. Düşerken kıyafetlerim kan ile kaplandı ve karnımda müthiş bir acı hissettim. Suya düştüğümde düşmenin etkisiyle bir süre suyun derinliklerine sürüklendim. Su vücudumun çeşitli yerlerinde morluklar sebep olacak kadar soğuktu. Çırpındım ve suyun yüzeyine çıkmayı başardım. Görüş alanımda sadece karanlık vardı. Suyun yüzeyinde çırpınış seslerim yankılanıyordu. Derken bir kuvvet beni sırtımdan tutup suyun derinliklerine çekmeye başladı. Sanki dünyanın yükü benim omuzlarımdaymış gibi hissetmem yetmiyormuş gibi Karnımdaki acı da çoğaldı. Çırpınıyordum ama yüzeye çıkmama sırtımdaki kuvvet ya da ağırlık, artık her ne ise bana engel oluyordu. Canım o kadar çok yanıyordu ki gözlerimi sıkıca yumdum ve dişlerimi sıktım. Acı içinde inledim ancak suyun içindeyken benim acı dolu seslerimi kim duyabilir? Suyun dibine sürüklenirken kim beni görebilir? Artık çırpınışlarımın bir şey değiştiremeyeceğini anladığımda hareket etmeyi bıraktım. Gözlerim kararıyor ve ciğerlerim yorulmaya başlıyor. Daha fazla nefesimi tutamadığım için son nefesimi ağzımdan baloncuklarla çıkmasını izledim. Artık kendimden ümidi kesmiştim. ... Keşke son bir kez onu sevdiğimi söyleyebilseydim. Keşke son bir kez onu öpebilseydim. Keşke son bir kez ona sarılabilseydim.
46 parts