Yüzüme inen tokatların acısı değil de ata dediğim insanın zalimce bertaraf ettiği hayatım yakıyordu canımı... Feryadım yalnız babama değil, hükmümü veren cahil zihniyete sahip herkeseydi. Yüreğimi gömen, bedenimi bir kan bedeline sayan soyumaydı isyanım! Tek bir ses vardı içime derin bir sancı bırakan. Sızı halinde kulağımdan yüreğime çarpa çarpa düşen... 'Kız sizindir! ' Ateş düşürüyordu dört bir yanıma, mal gibi muamele görmek. Tam bağırıp , "hükmümü ölüm olarak verin! " diyeceğim an da duydum sesini; "Bu konakta verilecek bekar kız yok! " Babam ile birlikte, tüm aşiretin ileri gelenleri ve yılan Cihan ağa da ayağa kalkmış Umut'un sözlerine dikkat kesilmişlerdi. Cihan ağanın adamları alarma geçtiğinde, Umut tekrar korkutan sesi ile inletmişti avluyu; " Emmim kızı bu saatten sonra benim helalimdir! Ben dururken değil amcam, değil Cihan ağa... Feriştahı gelse benden alamaz! " * * * Bu hikaye töreye baş kaldırış! Sevdaları inadına yüreklerde yaşayanların hikayesi. Sonuç ölüm olsa da, kan ile savaşılsa da inadına güzel kokan nilüferlerin hikayesi... Bu hikaye, bir bataklık hikayesi!
13 parts