On yedinci yüzyılın Osmanlısındaki soylu ailelerden biri olan ailenin minik kızıydı Marin Turuncu saçları Yakut gibi gözleri ve pürüzsüz teni ile bütün ilgiyi kendine çekerdi. Halk arasında güzelliği hakkında bir çok dedikodu dönmesine rağmen Turuncu saçları ve Yakut rengi gözleri yüzünden cadı olduğu hakkında da dedikodular dönüyordu yine halk arasında. Halk alışık değildi Yakut rengi gözlere güneş gibi parlayan turuncu saçlara. Zaman zaman bazı geri kafalı insanlar minik kız yüzünden ailesinin evinin kapısında tırpanlar ile dayandığı bile oluyordu. Onun şansızlık ve bela getireceğine inanıyorlardı hatta onun o Yakut gözlerine bakan kişilerin taşa dönüştüğünü inananlar bile vardı. Minik kız belki onları taşa çeviremezdi ama onların beyinlerinin taş olduğunu gözleri yüzünden kanıtlayabilirdi. Evlerinin önüne tırpanla dayanmaları bile onların ne kadar taş kafalı taş beyinli insanlar olduğunu kanıtlıyordu. Halkın en son yaptığı şey yüzünden bu tüccar ve soylu aile kendi ve kızlarının can güvenliğinden şüphe ettikleri için İngiltere'deki küçük köşklerine gitme kararı alırlar Bu sayede bu geri kafalı insanlarda kızlarını kurtarmış olacaklardı. Kurtulacaklarını sanmaları ise büyük bir aptallıktı...