Size kendimi tanıtmanın zamanı geldi. Ben Nil. Yıllardır atanma mücadelesi veren edebiyat öğretmeni, ailenin tek işsizi, belki de en beceriksizi... Bugüne kadar ne atanma işlerinde ne de gönül işlerinde umduğumu buldum. Ablamın ve ağabeyimin başarıları altında ezilip durdum.Bir ot gibi yaşayıp durdum. Ama dün öyle bir haber aldım ki... Ayağa kalkmam gerektiğini anladım. Dedem, köyden haber yollamış. Artık torunlarının evlenmemesi nasıl canına tak ettiyse... İlk evlenene tarlasını ve evini vereceğini duyurmuş. Şaka değil! Ciddi ciddi, ilk kim evlenirse her şeyi üzerine geçirecekmiş. Duyunca heyecanlanmadım değil. Öyle çok heyecanlandım ki... Dönüm dönüm tarlalar ve başımı sokacağım bir ev... Tüm derdime şifa olurdu. Olurdu olmasına da dişli rakiplerim vardı. Ağabeyim, ablam ve sinsi kuzenlerim... Bir şey yapmalıydım. Onların yapamadığını yapıp onlardan önce evlenmeliydim. En azından bunu başarmalıydım. Yıldırım nikâhı kıymalıydım. Ama kiminle? Kiminle evlenmeliydim? Yazmayı bırakıp karşı tarafa baktım. Alıcı bir gözle Kenan'ı inceledim. Onu yıllardır tanıyordum. Ağabeyimin arkadaşıydı. Yakışıklı, eli yüzü düzgün bir adamdı. En önemlisi bekârdı. Yani bir ihtimal olabilirdi. Ama bu durum, ağabeyimi çıldırtabilirdi. İç çekip omuz silktim. Artık insanlar ne düşünür demeyecektim. Sadece kendimi düşünecektim. Evlenmeye bakacaktım. Gelsin tarlalar, gelsin paralar. (Hikâyenin tüm hakları saklıdır. Çalınması ve kopyalanması durumda hukuki işlemlere başvurulacaktır.)
20 parts