Boş olan bardağını bir kez daha doldurup, içmeden bekledi adam. Daha sonra ayağa kalkıp, cüzdanından içtiği rakının parasından fazlasını masanın üstüne atmıştı. Ceylin ona ne yaptığını anlamak istercesine bakıyordu. Bir adım atarak yanına gelip, başını onun hizasına getirerek fısıltıyla sarf etti kelimelerini. ."Andım olsun.....'Ceylin hanım'." Ceylini öyle bir söylemişti ki, ağızında bir diken varmışcasına. Sesindeki sitem tüm cihana yeterde artardı bile. Zaten onun Ceylin demesinden anlamalıydı. O ona asla Ceylin demezdi ki..... Ölse demezdi. Xêzal'im derdi. "Bu gece de şahidimdir.... sana görmediğin, görmek istemediğin her şeyi göstereceğim. O gün, benden gittiğine, beni dinlemediğine pişman olacaksın. " Ceylin bir nefes ötesindeki adama gözlerinden bir damla yaşı hediye etmişti o an. Susturmadığı düşüncelerini ondan dinlemek, canını yakıyordu. Nefesini yüzünden çekmedi sevdiğinin. "Ama merak etme...."dedi, büyüklüğü söylediği kelimelerde değil, hissettiklerinde olan adam. "Ben, o günde seni seviyor olacağım." Ardından ceketini alıp, sanki hiç orda olmamış gibi gitti. Geride, dokunulmamış rakı bardağına bakıp, ağlayan bir kadın bırakarak. Bölümler düzenleniyor. Mezopotamyanın bereketli, güzel toprakları.Hiçbir penceresi bir-birine bakmayan, yüksek avlulu taşdan evleri, daracık sokakları olan topraklarda, kanun tanımaz töreler.Töreye karşı gelen AŞK. Kalbinde bir mecburiyyet büyütmek zorunda kalan kızla, töreleri ve kalbi arasında kalan Barlas'ın tutkulu aşk hikayesi. AŞK-I ÁZAM. Büyük Ask. Ablasının evlenmek istemeyipte kaçtığı berdel oyununda kendisini bulan genç bir kız. Ceylin. Ya ölümü seyredecekti, yada kendi diri diri ölecekti.